Teroristler o şerefsiz köylüyü öldürdükten sonra bizi elimiz ve gözlerimizi bağlayıp bir yere doğru götürdüler.Gözlerim bağlı olduğundan nereye ya da ne tarafa gittiğimizi anlayamamıştım.Yine titremeye başladım.Korkmuyordum, ama onlarda korkmuyordu.Titrememin sebebi sanıyorum üzerimize doğru gelen rüzgardı.Bizi şantaj için kullanacakları belliydi.Ve beni korkutanda buydu.Annem bana hikayeler anlatırdı küçükken.'Türkleri ve onların yardımlarını' anlatırdı.Annem Türkleri çok severdi ama onları istemezdi. Bir keresinde şöyle demişti:"Buralar Türk topraklarıdır.Türkler bizi korur.Ancak Türk Askeri buraya geliyorsa bu çok ciddi bir gerçeğin kanıtıdır.Savaş.Bu yüzden buraya gelmemeliler yoksa bizim yüzımüzden canları yanar".Ama biliyordum ne olursa olsun geleceklerdi.Çünkü birtek ben yoktum.
Gozlerimdeki bağı çözdüklerinde gözlerim buğulanmıştı.Net bir şekilde göremiyordum.Görmeye başladığımda etrafa baktım yaklaşık 15 kişi vardı.Kadınlar,çocuklar,yaşlılar... toplam 15 kişiydik.Türklere şantaj yapacaklarına ve bizi rehine olarak kullanacaklarına dair konuşan nöbetçileri belli etmeden dinledim.
İşte korktuğum olmuştu Savaş yaklaşıyordu.Yarım saat öncesine kadar dostum için ölmek zorundaydım.Ama şimdi her şey değişti.Tüm dengeler bozuldu.Şimdi dostum için yaşamak zorundaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARLAK YILDIZ -ASKIYA ALINMIŞTIR-
ActionBu hikaye asker olma hayalleri kuran ve bu yolda türlü zorluklarla karşılaşan bir genç kızın hikayesi.