Size kısaca bütün olan biteni anlatayım. Salak Draco tarafından Harry ile kavga için çağrıldığım da onu reddetmiş, ve ben reddedince de gitmemeye karar vermişti. Hani şu kaçırdığım dersler var ya? İşte arada bir de Uçuş dersi varmış ve Draco bir şekilde beni ekip bu derse katılmış. Ben uyurken ve beni uyandırmadan gitmek ha? Fena sıçtım ağzına Dreyko! Ama biraz beklemen lazım çünkü sıçılacak kişiler listesinde ikinci sıradasın Canım.
Neyse işte Neville'e postalara geldiğinde ninesi tarafından gönderilen hatırlatıcısını Draco'ya kaptırmış ve Harry de ondan almak için Draco ile beraber güle oynaya uçmuşlar. Ve ben şok! Ve siz bim! Harry hatırlatıcıyı duvara tam da çarpacakken yakalasın mı? Ve olanlar olur. Harry Takıma girer ve Draco'ya 'al sana kapak olsun!' bakışı atar. Normal bizim Harry işte...
Sonra piç Draco buna meydan okumuş ve bir düelloya davet etmiş. Bizimki de napsın? Ezilmemek için kabul etmiş mecburen. Sonra Draco'nun yediği ben oldum. Harry'nin ki ise Ron du. Normal yani. Ben de kabul etmeyince bu salak kandırmış bunları. O akşam cümbür cemaat bütün gryler benim bulduğum üçbaşlı köpeği bulmuşlar. Harry'nin ki de şans mı? Hemen aynı bana da olduğu gibi köpek bunlara saldırmış. Paçayı zor kurtarmışlar.
Bugün de Harry'nin Quidditch Maç Antremanı vardı. Bende bir arkadaşı olarak Ron ile beraber onu izlemeye gidecektik. O yüzden dersler bittiği gibi odama koşup üstümü değiştirmeye başladım. Çok kalın ve büyük fosforlu sarı kazağımı ve altıma siyah kotumu giydim. Ee mazallah eğer kaybolursam beni hemencecik bulabilsineler diye giymiştim o fosforlu kazağı. Üstüme de yanımdan hiç ayırmadığım ve kendim ördüğüm şalımsı şeyi aldım (multi). Napiim? Hava soğuktu...
Ayaklarıma takunya geçirip dışarı çıktım. Bu hava da takunya mı? Dediğinizi duyar gibiyim. Cevabım şu; size ne? İster giyer ister çıkartırım! Bak yine sinirlendim şimdi?
Takunyaların çıkardığı gıcık sesten dolayı bütün slyler bana bir manyak mışım- ki gerçekten de öyleyim- gibi bakıyorlardı. Hepsine hiç üşenmeden teker teker orta parmak ile dil şov yapıp büyük kapıdan çıktım.
Grylerin tablosunun önüne geldim ve şifreyi söyledim. Bana herkes gibi- babam dahil- tatlış gelmişti. Yüzüne nazar değmesin umuduyla tükürdüm. Beni ayıpladıktan sonra içeriye girdim.
Bu sefer herkes bana diğerlerinden kat ve kat daha şaşkın bakıyorlardı. Sanki babamın herkese öpücükler saçtığını görmüş gibi bakıyorlardı. Onlara,"Dönün işinize LAN!" Diye patlayıp Harry ve Ron'un odası olduğunu tahmin ettiğim odaya daldım. Ve daldığım gibi de çıktım. ÇÜNKÜ RON'UN ÜSTÜ ÇIPLAKTI. LAN! Kendime bir tokat atıp ve çok yüksek bir sesle,"Kendine Gel LAN!" Diye bağırdım.
ÇOK FENA REZİL OLMUŞTUM. SIÇTIM SIVIYORDUM LAN! Kafamı bir ev Cini misali kapıya vurmaya başladım. Bir yandan da bozuk plak misali "siktir,siktir,siktir" diyordum. Mal mıydım? Evet.
Bir anda kapı açılınca doğal olarak yere düştüm. Yani düşecektim. Ama düşmemiştim. Henüz...
Beni tutan kim miydi? TABİİ Kİ DE RON! Bana sırıtarak bakıyordu. Ben o sırada ne mi yapıyordum? İçimden 'SİKTİR' ye bağırıyordum. Ve içimden değil dışımdan söylemişim REZİLLİK!
Yaklaşık 5 dakika boyunca böyle durduk. Ee hadi ama! Ne zaman düşsem beni kurtaracak biri oluyor. Peki bu tesadüf müydü? Olabilir 🤔...
Harry Dean Seamus falan bu yaşadığımız sanki normalmiş gibi bizi aşağıda bekleyeceklerini söyleyip gitmişlerdi. Ne oluyordu bunlara? 🤔... Bu emojiyi de çok sevmeye başladım lan! Neyse konumuza dönelim...
(flaşbekimsi şey)
Fedelta Harry Potter'dan Quidditch'e girmek için torpil istemek için Gry binasına doğru yola koyuldu. Kendisi bir huff'dı evet ama Bella ile akrabalığı vardı. O ise Leah'dsn daha normal giyinmişti. Yeşil bol bir kot ve üstüne beyaz bol bir gömlek giymişti. Gryffindor binasının parolasını orada burada duyduğundan biliyordu. O yüzden hiç zorluk yaşamadan içeriye girebildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Mrs Snape~ Askıya Alındı
FanficYa Severus Snape'nin bir kızı olsaydı? Ve bu kızın psikolojik sorunları olsaydı? Hogwarts Cadılık Ve Büyücülük Okulunda İksir Profesörü olarak çalışan Severus Snape'nin kızı Leah Elizabeth Snape ondan beklenildiği gibi Hogwarts mektubunu alır. Zaten...