Merhaba Günlük;
Bugün seni yeni aldım.Adını ne koyucağımı hala düşünüyorum.Yazmayı seviyorum.Rahatladığımı düşünüyorum.Bu arada benim adım MASAL.Lise üçdeyim.Annem ve babam ayrı bunları arkadaşlarım biliyor ama sen yenisin.Şimdiden diyosundur bu kıza yazık.Ama sakın bana acıma.Ben kendi ayaklarımın üstünde durabilecek güce sahibim kimseye ihtiyacım yok....
Günlüğümü doldurduğum sırada kapı çaldı.Rüya olamazdı.Çünkü anahtarı vardı ve kapıyı açmıycağımı biliyordu.Kapıyı açtığımda fazla şaşırmadım.Tabiki de oydu.Başka kim olabilirdi ki.BORA.Rüyanın erkek arkadaşı.
-Rüya evdemi?
-Hayır daha gelmedi.Bu çocuk safmıydı.Evde olsa kapıda dikilir miydim.Gitmiyordu da...
-İçerde bekle istersen dedim oda hemen girdi tabi.
-Birşeyler içer misin ? dediğimde oturmuştu bile.Hızlıydı
-Su olabilir,ama soğuk olmasın sonra hastalanıyorum.
-Tamam...
Rüya Boraya nasıl katlanıyordu anlamıyordum.Bence çok sinir bozucu ama Rüyayı gerçekten sevdiğini biliyordum.Mutfakta suyu doldururken bir yandan da Rüyayı aradım.
-Nerdesin sen?
-Ne oldu Masal?
-Seninki geldi,burda
-Aaaaaaa,neeeeeee !!!!!
-Niye bağırıyosun ya kulağımın zarı Boranın yüzünden patlasın istemiyorum.
-Hemen geliyorum.
Telefonu kapadığımda suyu önüne koymuştum.Bir dikişte bitirdi.Acaba arkadaşlarıda mı böyleydi.Okulda bir kaç kez gördüm ama fazla gelmiyolardı.Nedenini bilmiyordum.Aslına bakılırsa merakta etmiyorum.Biraz etrafı inceledikten sonra kapının açılmasıyla ayağa kalktı.Rüya koşarak ona sarıldığında oda Rüyaya sarıldı.Birbirlerine deliler gibi aşıklardı.Salona geçtiklerinde ben odama çıktım.Üzerimi değiştiricektim.Evde bunalmıştım.Bordo eteğimi ve göbekten bağlamalı gömleğimi giyip hafif bir makyaj yaptım.Saçlarım doğaldı.Çıkmak için hazırdım.Aşağı indiğimde gülüyolardı.
-Rüya ben biraz dışarı çıkıyorum.
-Tamam canım ama fazla geç kalma merak etmiyim seni ve kendine dikkat et.
-Tamam anne..
Rüya bazen annem gibi davranıyordu.Aslına bakılırsa hiç bir zaman annem olmadı nasıl bir duygu olduğunu bilmiyordum.Dışarı çıktığımda güneş kemiklerimi ısıtmıştı bile.Hava çok güzeldi.Yürürken müzik dinlemeye karar verdim.Kulaklıklarımı kulağıma takıp şarkıyı başlattım.Farkına varmadan deniz kenarına gelmiştim.Deniz kenarını seviyordum.Bir iki saat oturduktan sonra eve doğru yürüdüm.Eve girdiğimde ikisi hala oturuyolardı.Bora hala gitmemişti.Planları vardı demek ki.Ben mutfa girdiğimde Rüyada yanıma geldi.
-Şeyy,Masal
-Söyle
-Bu akşam Bora ve arkadaşları film izliycez de senin için sorun olur mu ?
-Rüya burası seninde evin tabiki olmaz ben zaten odamda olurum rahatsız etmem sizi.
-Aslında bende tam o konuya gelicektim.Biz seninde katılmanı istiyoruz.
-Hayır Rüya teşekkür ederim ama yapamam.
-Peki.
Mutfaktan çıktığında aldığım şeyleri tezgahın üstüne koydum.Eve dönerken markete uğrayıp bişeyler almıştım.Domatesleri yıkarken kapının çaldığını duydum.Gelmişlerdi.Domatesleri kesmeye başlamıştım ki bir havlama sesiyle elimi kestiğimi farkettim.Evde bir köpek vardı ve ben elimi kesmiştim ama korkudan yerimde titriyordum.Rüya mutfağa girdiğinde bağırdığı için biraz kendime gelmiştim.Elimi yıkamaya çalıştığında Borayı çağırmıştı.Bora mutfağa girdiğinde hemen elime bakıp dikiş atmıştı.Sonuçta doktorluk okuyordu.Dört dikiş atıldı elime.Odaya titreyerek girdğimde köpeği ve sahibini gördüm.
-Rica etsem köpeğinizi dışarda bırakır mısınız ?
-Hayır
-Nasıl hayır.Bakın bu evde köpek istemiyorum lütfen
-Öncelikle onun bir adı var Dobby.Ben bu evdeysem Dobby de benimle kalıcak.
-O zaman çık evimden !
-Hayır.
-Rüya ben odama çıkıyorum.O köpek yukarı gelmesin.
Odama çıkana kadar belki arkama on defa bakmıştım.İçeri girip kendimi yatağa attığımda elimin acısını şimdi anlıyordum.Biraz yazmaya karar verdim.
Sevgili Günlük ; Özür dilerim hala sana bir isim bulamadım.Biraz önce elime dört dikiş atıldı.Odun,kas yığını bi çocuğun köpeği yüzünden oldu.Bide saygısız.Evet tahmin ettiğin gibi Rüyayla aynı evde kalıyorum.Annem ve babamla görüşmüyorum.Burda yaşamıyorduk.Eskişehirden buraya taşınalı tam iki sene oldu.Onu çok fazla özlüyordum.Onu kaybettiğim gün aklımdan hiç çıkmıyor.Onu kaybedeli üç sene olmuştu ama onu asla unutamyordum.Yada unutmak istemiyordum.
Kapının çalmasıyla günlüğü masanın üstüne bıraktım.Kapı açıldığında çok şaşırmıştım oysa Rüya sanıyordum.
-Gece
ona bakıyordum.Dediği şey geceydi.Yanıma oturdu ve elimi avcuna aldı.Sargıyı açmaya başladı.
-Naptını sanıyosun?
-İsmim Gece,sadece benim yüzümden olan bişeye bakmak istiyorum.
-Sen şuna marifetimi görmek istiyorum desene.
-Bak eğer Bora köpeklerden korktuğunu söyleseydi Dobbyi getirmezdim.Özür dilerim.
Konuşurken elimdeki sargıyı açmaya devam ediyordu.
-MASAL,ismim Masal
-Memnun oldum Masal.
Elimin sargısını açıp elime bakmaya devam ediyordu.Uzunca bir süre izledi ve cebinden bir çakı çıkardı.Naptığını bilmiyordum.Bir anda oldu herşey üstüm kan içindeydi.
-Naptın sen?!!
-Sana ne yaptıysam kendimede aynısını.
-Bunu sen yapmadın ama
-Ben sebep oldum bu yaraya
kanlı elleriyle elimi tutup dikişli yeri öptü.Korkuyordum.Semihten sonra ilk defa bir erkek benim elimi tutup öpmüştü.Semih aklıma gelince ona bağırdım.Çıkmasını istedim.
-Çık odamdan!!!!
-Bak özür dilerim.
-Sana çık dedim.!!!!
Odamdan çıktığında yere düşen çakıyı alıp aynaya fırlattım.Kırılmıştı.Yerler cam içindeydi.Ben Semihe ihanet etmiş miydim.Onu bukadar özlerken onu unutmuştum.Evet kendimi çok kötü hissediyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE'NİN AYDINLIĞI
Teen FictionYaşamak ne demek sen biliyor musun? Çünkü ben bilmiyorum.Yaşama sevincimi,nefesimi kaybedeli 3 sene olmuştu. Bitkisel hayattaymışım gibi.Gülüyorum,yürüyorum,konuşuyorum.Ama nefes alamıyorum.onu çok fazla özlüyorum. Kalbimde derin bir yara çarpmıyor...