Tuvaletten çıktığımda karşımda yarı çıplak bir kuzey beklemiyordum. Göğsüne çarpacğım için kendimi geri ittim.
Ama fazka itmiştim tam düşüyordum ki belimdeki el sayesinde düşmekten kurtuldum. "Dikkat et be yavrum düşücektin" demesi kolaydı sen karşıma öyle çıkınca.
" ah ben özür dile-" ellerini dudaklarıma getirerek " şu güzel dudakların özür dilemesin benden"
Kuzey'in elinden kurtulup aşağı indim. annemler çoktan kahvaltı etmişler bahçede oturup çay içiyorlardı Ben de yanlarına giderek onlara katıldım.
"Herkese günaydın" dedim. Hala yüzünü ekşiterek konuştu " ne günaydın ha Ne günaydını Saat kaç olmuş sen hala günaydın diyorsun terbiyesiz"
Kimse benimle bu şekilde konuşamazdı. ama Mehtap hala bir büyüğüm de ve Herkesin içinde ona saygısızlık edemezdim Mehtap hala tam bir şey söyleyecekken Benim de bir el belirdi.
" hala çok ağır konuşuyorsun karımla düzgün konuş" Kuzey'in beni koruması hoşuma gitmişti Ama Halası ile arasının Benim yüzünden açılmasını istemezdim bu konuyu onunla konuşacaktım.
" Aman bize de laf söylenmiyor" diyerek masadan kalktı ve gitti. Kuzey ve Ben herkesten özür dileyerek kahvaltı etmeye gitmeye karar verdik. Gerçekten çok açtı ve Mehtap Alayı düşünecek halim yoktu
Arabadan inip Geldiğimiz yere baktım deniz kenarında bir yere gelmiştik. Ve bu yer harika gözüküyordu. Kuzey elini elime kenetleyip içeri doğru yürüdü.
Boş bir masaya oturarak siparişlerimizi verdik. " halam adına özür dilerim" Aslında halası çok büyük ayıp etmişti Ama dediğim gibi o benim büyüğüm idi.
" halan ayıp etse de o benim büyüğüm Kuzey Ona asla laf söyleyemem" Kuzey elimi tutup dudaklarına götürdü ve hafif bir öpücük kondurdu.
" benim düşünceli karım " Biz konuşurken çoktan kahvaltımız gelmişti kahvaltı önüme koyar koymaz hemen yemeye başladım sanki kıtlıktan çıkmış gibi yiyordum.
"Hep böyle mila , çok cılızsın" Kahvaltımız bittiğinde Sahilde yürüyüş yapmaya karar verdik
Kuzey'in eli Belim de sahil kenarında yürüyorduk. Denizin dalgaların sesi Deniz'in kokusu ayakkabımızın içine giren kumlar Bunlar huzurun kanıtıydı Bunlar huzurdu ve yanımdaki harika adam
Hafif esen rüzgarla kuzeye sarıldım. O da bana sıkı sıkı sarıldı birkaç dakika böyle kaldık. Artık sert esmeye başlayan rüzgarla üşüdüğümüzde anladık ve eve gitmeye karar verdik.
Eve geldiğimizde ev sessizdi. Nazlı evdeydi ders çalışıyordu. Onu rahatsız etmeden odamıza geldik. Eve geldiğimiz için üzerime rahat şeyler giymeye karar verdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saçlarımı bulduğum minik toka ile topladım. Üzerimdeki etekten kurtulduğum için rahatlamıştım.
Kuzey daha giyiniyorken odamızın kapısı çaldı. " girebilirsin canım" nazlı odayı kollar gibi kapının eşiğimden baktı. " müsaitsiniz değil mi?"
"Ah evet gel" nazlı ile önce yanıma gelip sarıldı ve yanağıma bir öpücük kondurdu. " bu sırnaşmaların da neyin nesi bakalım" bu yaşta bende böyle yapardım anneme.
Nazlı ellerini sıkmaya başlayınca anladım. " tamam abinden ben izin alırım" nazlı heyecanla yine bana sarıldı ve hızlıca odadan çıktı.
Onun yaşındayken bende böyleydim. Erkek arkadaşınla buluşmak istiyordu. Ama malum kıro abisi buna pek izin vermiyordu.
Ama ben ondan nasıl izin alacağımı biliyordum. Kuzey üzerinde eşofman bol tişört ile çıkınca ona bakakaldım. Neden herhali bile güzeldi.
"Şeyy kuzey" diyerek yanına sırnaştım. "Ne isteyeceksin benden mila" her şeyi çok çabuk anlıyordu.
"O zaman konuya giriyorum , nazlı bir arkadaşıyla buluşacakmış " tam lafıma devam edecekken
"Hayır!"
Aklımı mı okumuştu. " ama kuzey önce bir dinleseydin " diyerek ondan ayrıldım. "Erkek cinsiyetli şerefsiz ile buluşamaz"
"Kuzey genç onlar hem terbiyesizleşme , nazlının gizli gizli mi yapmasını istiyorsun bu şeyleri ha?!"
"ASLA OLMAYACAK BÖYLE BİR ŞEY" artık sinirim taşmıştı. " olacak hatta biz bırakacağız ve arkadaşı ile tanışacağız itiraz istemiyorum " ciddi ve sert konuşmuştum.
Kuzey tek kaşını kaldırarak birden beni sert bir şekilde kendisine yapıştırdı. "benim küçük karım serti mi oynuyormuş "
Hafif sırıttım. Kuzey kulağıma yaklaşarak fısıldayınca gülümsemem soldu. " biliyor musun karıcım ben yatakta da çok sertimdir."
Utancımdan kıpırdayamıyordum. "Terbiyesiz" diyerek hızla odadan ayrıldım. Sürekli beni utandırıyordu. Odadan çıkarak nazlının odasına girdim.
Odada bir o yana bir bu yana dolaşıyordu. Beni görünce telaşla bana baktı. " tamam gidiyorsun ama biz seni götüreceğiz ve abin çocukla tanışacak " nazlu ellerini çırparak yerinde zıpladı.
" ayyy tanışsınlar tabi " nazlı tatlı bir kızdı. Odasından çıkarak salona geçtim. Yorulmuştum. Televizyonu açarak bir şeyler izlemeye başladım.
Yaklaşık 10 dakika sonra kuzeyde yanıma gelmişti. Her zaman olduğunu gibi kolunu belime atıp beni sarmıştı.
Yaptığı bu hareket çok hoşuma gitsede utanıyordum. " güzelim benden utanma lütfen " evet gerçekten aklımı okuyordu. Cesaretimi toparlayıp " ama yapamıyorum kuzey utanıyorum işte"
Beni kendisine çevirip yüzüme yaklaştı. "Bir gün gelecek mila birbirimizi bırakamayacağız, zaten ben seni bırakamıyorum"
Yavaşça dudaklarıma yaklaştığında benden izin ister gibi nefes verdi. Benden onayı alınca naif bir şekilde dudaklarımı kavradı.
O kadar yumuşak öpüyordu ki kendimi uçuyor gibi hissediyordum. Benden ayrılınca nefesimi düzene sokmaya çalıştım.
