Hafta sonu jiminle buluşmak için sözleşmiştik.Proje ödevimizi yapmak için onların evine gidecektim.Ödevi yaparken ya onlarda buluşurduk ya da bizde.
Jiminlere gitmek için hazırlanıp evden çıkmıştım.Jiminlere vardığımda kapıyı açan jimindi.
"Hoşgeldin taehyung gel içeri"
İçeri girdiğimizde salona geçmemi söyleyip kahve hazırlamaya gitmişti.
Ben çantamdan kitapları ve bilgisayarı çıkarırken jimin kahvelerle birlikte gelmişti.
Ödevi yapmaya başladığımızda her şey sorunsuz gidiyordu.Annesi selam verip bizi rahatsız etmemek için gitmişti.
Ara ara kahvelerimiz içip ödevi yapmaya devam ederken telefonumun çaldığını farkettim.
Kontrol ettiğimde jungkook'un annesinin olduğunu görmüştüm.
Jungkook'un annesi beni neden arardı ki?
Arama sonlanmadan açmıştım.
"Taehyung-ah,lütfen yetiş acil durum var jungkook'a ne oldu anlamadım"
Kaşlarımı çatıp dediklerini sindirmeye çalışmıştım.
"Yaralandı mı ?"
Durumu anlamak için ne olduğunu anlamalıydım.
"Hayır yaralanmadı,odasına sokmadı beni bağırış sesleri geliyor lütfen buraya gel seni dinler"
Korku dolu sesiyle durumu anlattığında geleceğimi söyleyip telefonu kapatmıştım.
"Jimin jungkook'a bir şey olmuş gitmem gerekiyor sonra yaparız ödevi"
Hızlıca çantamı toplayıp vedalaştıktan sonra jungkookların evine nasıl geldiğimi hatırlamıyordum.İçime sinen korku beni deliye çevirirken kapıyı çalmıştım.
Kapı hemen açıldığında içeri girip jungkook'un odasına yönelmiştim.
İçeriden sayıklama sesleri geliyordu.Kapısının önüne gelip içeriye seslenmiştim.
"Jungkook,kapıyı aç konuşalım lütfen"
Yüksek sesli bir kahkaha attığında tüylerim diken diken olmuştu.
"Taehyung,bana senin kötü olduğunu söylüyorlar"
Kafam karışmış bir şekilde kapıya daha çok yaklaştım.
"Kim söylüyor jungkook"
Tekrardan mırıldanma sesi geldiğinde kalbim son hızda atıyordu.
"Beni yöneten içimdeki canavar"
Jungkook'un annesiyle dehşetle birbirimize bakmıştık.
"Odanın yedek anahtarı var mı acaba"
Kafasını sallayıp almaya gitmişti.
"Jungkook birazdan yanına geleceğim tamam mı sana zarar vermeyeceğim"
İçerideki sesler azaldığında adım sesleri duymuştum.
"Vermeyeceksin değil mi? Söz ver"
Çocuksu sesi ile söz vermemi istediğinde görmese de kafa sallamıştım.
"Söz veriyorum"
Kilit sesi geldiğinde kapı açılmıştı.Solgun yüzü ve morarmış göz altıyla jungkook karşılamıştı.
Yavaş yavaş yaklaştığımda gözlerinde ilk defa duygu görüyordum.
Çaresizlik.
Jungkook yatağına yattığında ben de yanına uzanmıştım.
Başını göğsüme yaslayıp daha rahat uyuması için saçlarıyla oynamaya başlamıştım.
Çok yorgun olduğu belli olan bedeni uykuya dalarken duymadığını varsayarak mırıldanmıştım.
"Seni seviyorum"
-
Az çok ne olduğunu anlamışsınızdır belkiAnlamadıysanız birdahaki bölüm öğreneceksiniz 😺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELEVEN // VKOOK
FanfictionDudaklarımı öptüğün günü her zaman hatırlayacağım •Anne marie 2002 şarkısından ilham alınarak yazılmıştır• •Tamamlandı