Haftanın son okul günü ve son saatindeydik.
Son senemiz olduğu için öğretmen test çözmemiz için bizi serbest bırakmıştı.
Çantamda olan tek test kitabını yani tarih testini çıkarmıştım.
Tarihte fena değildim ama yapamadığım sorular mutlaka oluyordu.
Testin sonunda yanlış olan ve boş bıraktığım soruları işaretlemiştim.
Sıra arkadaşım olan jimin tarihte gayet iyiydi bu yüzden ona soracaktım.
"Jimin yapamadığım sorular var anlatır mısın?"
Önündeki testten kafasını kaldıran jimin test kitabını kapatmıştı.
"Göster bakalım konuyu biliyorsam anlatırım"
Jimin çoğu derste iyiydi bu yüzden notları da yüksekti.
Soruları gösterdiğimde tek tek anlatmaya başlamıştı.
Jimin için bile zor gelen soruyu tartışarak çözmeye çalışıyorduk.
Üzerimde bakışlar hissetmeye başlamıştım.
Bakışlarımı karşıya diktiğimde jungkook'un buraya baktığını görmüştüm.İfadesini çözemesem de bakmaya devam ediyordum."Bence cevap b,hey taehyung nereye bakıyorsun sen?"
Bakışlarımı takip ettiğinde jungkook'a baktığımı anlamıştı.Bakışlarımı çekip jimine baktığımda şüpheci şekilde bana bakıyordu.
"Çocukluk arkadaşım bakmam normal değil mi? Şu an jungkook yüzünden konuşmasak da bir zamanlar arkadaş olduğumuzu değiştirmez"
Bir şey demeden diğer soruları çözdüğümüzde zilin çaldığını duymuştuk.
Çantalarımızı toplayıp sınıftan gidecekken kolumdan tutulmuştum.
Jungkook olduğunu her halükarda anlamıştım.
"Konuşmamız lazım,yalnız"
Jimine özür diler bir ifadeyle baktığımda anlayışlı bir şekilde gülümseyip elini omzuma koymuştu.Jungkook'un gözü omzumdaki eline takılmıştı.
"Benim de işlerim var zaten sonra konuşuruz taehyung dikkat et kendine"
Yanımızdan ayrıldığında jungkook konuşmaya başlamıştı.Sınıf çoktan bomboş olmuştu.
"Annem seni çağırıyor akşam yemeği için çok ısrar etti yoksa sana söylemezdim. Konuşmadığımızı bilmiyor söylesem bir sürü soru soracak bu akşamlık idare eder misin?"
Jungkook'un annesi beni kendi evladı gibi severdi.Benim annem de jungkook'u severdi.
Bu yüzden onu üzmek istemezdim."Çocuk değiliz sonuçta idare ederim"
Okuldan çıkıp jungkookların evine geldiğimizde annesi bizi neşeyle karşılamıştı.
Sofra çoktan hazır duruyordu.Hepimiz oturduğumuzda yemeklerimizi yemeye başlamıştık.
Annesi sıradan sorular sorup ortamdaki gergin havayı kırarken jungkook suskundu.
Yemeklerimiz sonunda bittiğinde lavaboya gitmek için müsade isteyip kalkmıştım.
Lavaboya giderken gözüme jungkook'un odası çarpmıştı.
Kararsız bir biçimde kapıya bakıyordum.
İçimdeki merak girmem için beni zorluyordu.
Kapıyı aralayıp içeri girdiğimde kapıyı geri kapattım.
Jungkook'un günlüğü her zaman yatağının altında bulunurdu.
Küçüklükten beri günlüğüne her şeyini yazardı.
Hızlıca günlüğü açıp sonlardaki sayfalara gelmiştim.
Hızlı olmam gerekiyordu uzun süre kalırsam şüphelenebilirlerdi.
Rastgele bir sayfayı açtığımda okumaya başlamıştım.
"Kafamdaki sesleri artık durduramıyorum.İşkence gibi sürekli tekrarlanıp duruyor.Artık dayanamıyorum"
Başka sayfaya geçtiğimde kalp atışlarım hızlanmıştı.
"Hayatımdaki en değerli kişileri elimden yavaş yavaş alıyor.Kendimden nefret ediyorum"
Gözlerim yavaş yavaş dolarken akmasına izin vermeyip günlüğü kapattım ve yerine geri koydum.
Bana önemli bir şey olmadığını söylemişti.
Yalandı.
Kafam karışmıştı.Ne olduğunu anlamamıştım.
Kafasındaki sesleri neden durduramıyordu?
Bunun cevabı olmadığından daha fazla süphelendirmemek için içeri geri gelmiştim.
"Ah benim eve gitmem gerekiyor acil, ellerinize sağlık"
Vedalaşıp evden çıktığımda eve doğru yürümeye başlamıştım.
Gece benim için zor olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELEVEN // VKOOK
FanficDudaklarımı öptüğün günü her zaman hatırlayacağım •Anne marie 2002 şarkısından ilham alınarak yazılmıştır• •Tamamlandı