(Jungkook)
Okul çıkışı Jimin ile benim evime doğru yol almıştık.Girdiğimiz sayısız dersten sonra....
Babam iş arkadaşlarıyla bir kaç günlüğüne Fransa'ya gidecekti yani ev boş.Bu fırsatı değerlendirmesek olmazdı.(Yazar)
- Jungkook, duyduğuma göre bugün Eun Hee'yi revire götürmüşsün.
- Evet.
- Problem ne? Yarın ki maç mı?
- Evet.
- Jungkook benle dalga mı geçiyorsun?!
- Evet.
Jimin Jungkook' un gülüşüne karşılık olarak bir tane geçirdi koluna. Ortada komik bir şey var mıydı?
- Ne vuruyorsun ya.
- Bana bak ben senden büyüğüm benle dalga geçemezsin!
- Aramızda ay farkı var sadece.
- Aramızda ay farkı olması Busan'da önce benim doğduğum gerçeğini değiştirmiyor.
- İyi ki ananın karnından benden önce çıktın ha.
- Kes sesini, hergele.
İkili sokakta atışa atışa eve varmıştı. Jungkook cebinden anahtarını çıkardı. Kapı deliğini geçirdi ve anahtarı çevirdi. Fakat bir problem vardı. Anahtar dönmüyordu.
- Nasıl ya?
- Ne oldu?
- Anahtar dönmüyor.
- Ver, birde ben deneyeyim.
Jimin' de anahtarı çevirmeye çalıştı ama nafile...
- Anahtar senin değil mi Jungkook?
- Benim...mi ?
Hemen Jimin' den anahtarı eline aldı. Jungkook anahtarına anahtarlık takmazdı. Anahtar ise onların kapı markasıyla aynıydı ama problem anahtarın başkasına ait olmasıydı.
- Eun Hee...
- Ne Eun Hee?
- Eun Hee düştüğümde ona yardım etmeye gittiğimde onu kucağıma alırken anahtarımı düşürmüşüm. Eun Hee revirdeyken fark ettim. Tekrar bahçeye dönüp anahtarı aradım. Düşürdüğüm yerde duruyordu. Sonra revire döndüm. Revirdeki doktor Eun Hee'nin elini sarıyordu. Eun Hee'nin kalkması için ona destek oldum. Anahtar elimde kaldı diye onuda dolabın üstüne koymuştum, Eun Hee'nin eşyalarında oradaydı. Anahtarlar kesin karıştı.
- O zaman senin yüzünden kız kapıda kaldı.
- Belki ailesi evdedir.
- Doğru, fakat şu anda sen kapıda kaldın.
- O zaman gidip alalım.
- Kızın evini biliyor musun ?
- Bilmiyorum ama kesin Yoongi hyung biliyordur.
Jungkook cebinden telefonunu çıkarttı, rehberde aradığı numarayı buldu.
- Alo hyung?
- ................................Ne var seni küçük hergele!
- Hyung bir an hiç cevap vermeyeceksin sandım.
- Ne oldu çabuk söyle uykumla randevudayım.
- Eun Hee'nin ev adresi lazım bana.
- Sebep?
- Onda bir şeyim kalmış.
- Sana adresi verirsem ben ne kazanacağım?
-Seni daha çok severim?
-İstemez.
-Uykunla randevuna daha çabuk dönersin?
-İşte bu olur. Tamam sana yazarım.
-Hyung söyle işte ya.
-Çenem yoruldu.
Dıt dıııtt!
___Jungkook terleyen ellerini pantolonuna silip kapıyı çaldı. Kapı açılınca karşısında direk Eun Hee'yi beklemiyordu. Evde ki bir hizmetli kapıyı açar diye düşünmüştü.
- Jungkook?
- Aaa.. şey...selam.
- Selam.
- Sanırım bizim anahtarlarımız karışmış.
- Anahtarlar mı ?
- Evet.
- Bir dakika.
Eun Hee odasına gitti. Sırt çantasını açtı. Anahtarı alıp tekrar kapıya yöneldi.
- Anahtarlarımız aynıymış.
- A..şey..evet..yani aynıymış.
- Jungkook artık anahtarımı alabilir miyim?
- Tabi al.
- Yarın ki maçta bol şans, sizi izliyor olacağım. Fighting!
-Oh sağol, ben gideyim o zaman.
-Görüşürüz.
Ha Rin~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2U~JJK
FanfictionGülümseyen yüzünün arkasında kaç farklı fırtınanın koptuğunu kimse bilmiyordu...