Bazı Başlangıçlar

101 26 29
                                    

Londra'nın başkenti Ingiltere'de oturuyordum. Annem Carly babamı ise 3 yıl önce kaybetmiştik. Büyük bir semtte 5 katlı bir evin 4. katında oturuyorduk. Annem ile çok anlaşamazdık. Babamı kaybettikten sonra çok değişmişti. Geçenler de telefonun da biri ile mesajlaşıyordu, uzun uzun ekrana gülümsemeler arada bir kahkaha atmalar. Yanına gittim ve
"Carly napıyorsun da bu kadar mutlusun" dedim.
Telefonun yüzünü kapatarak "Birşey yok Harry" dedi. Ben de umursamamıştım

Bu şeyler bir kaç gün daha devam etti.
Bir pazar sabah erkenden kalkıp çok yakın olduğum bir kız arkadaşımın yanına gittim. Anneme haber vermemiştim
"Neyse çokta umurundayım sanki."

diyerek hızlı hızlı adımlarla eve varmıştım bile. 10 kat çıkmak bir faciaydı. Kocaman bir apartmanda neden asansör olmaz ki
Neyse ki çok yorulmuş olsam da sonunda kapıya varmıştım.
2-3 defa zile basmıştım. Marie "Patlama geldim geldim" diyerek geliyordu.
Uykulu bir halle açtı kapıyı.

"Sabahın bu saatinde ne işin var senin burda"dedi.

Bende ifadesiz bir şekilde Marie'e bakıyordum.
"Tamam geç hadi geç" dedi.
Marie ile beraber kahvaltı hazırladık ve güzel bir manzaraya karşı huzur verici bir kahvaltı yaptık. Uzun zamandır bu kadar huzurlu hissetmemiştim kendimi. Annem bir kaç defa aramıştı,
fazla umursamadan telefonumu kapattim. Bir yığın bulaşık oluşmuştu Marie'de benle aynı fikirdeydi.

Bulaşıkları yıkamamıştık. Oturup gerilim ve kurgu filmleri izlemiştik.
O kadar rahattım ki uzun zamandır hiç böyle değildim. Neyse akşama kadar Marie ile film izledik birşeyler yiyip, içtik

. O akşam Marie'de kalacaktım.

Akşam yemeğini dışardan sipariş ettik.
Kızarmış balık ve Patates sipariş etmiştik. Yemeğimiz 20 dk içinde gelmişti. Yemeğimizi yedik.

Tüm gün evdeydik , biraz dışarı çıkalım dedik.
Hazırlanıp akşam saat 10 gibi dışarı çıktık. Ingiltere'nin en ünlü barlarından birine gitmiştik.

Biraz eğlenip birşeyler içtik.
Bir kaç arızalı abimiz vardı onları bir kaç pataklamaktan sonra polislik olmuştuk gene.
Gece eve saat 03.00'da dönmüştük.
Marie eve vardığımızda

" Biz bir daha dışarı çıkmayalım Haryy, sana kaç defa diyorum biraz sakin davran ama yok ki bizi dinleyen " diyordu.

Bende gene duymamazlıktan geliyordum. Sabahlara kadar korku filmeleri izledik.

Sabah Marie uyanmadan evden çıktım. Eve gittim , ama keşke girmeseydim. Salonda bir sürü bira şişeleri cipsler ve daha adını sayamayacağım bir sürü şey vardı.
Ama annem ortalıkta yoktu.
Odasına gittiğimde gözlerime inanamadım. Hic tanımadığım bir adam ve annem.İnanamamıştım

" Nasıl olur bu" gene aklımda ki düşüncelerim doğru çıkmıştı , nefret ediyordum o kadından artık. Ben eşyalarımı toplamak için odama giderken Carly "Kızım" dedi. Ve arkama dönmeden odamdan kiyafetlerimi topladım.

Carly arkamdan gelip" Haryy gitme lütfen" dedi.
Bende "Yeni sevgilinle mutluluklar sana" diyerek odamdan çıktım.

Ayakkabılarımı giyerken Carly elime "Artık bu mektubu okuma zamanın geldi" diyerek mektubu elime verdi.Yüzüne bile bakmadan mektubu aldim ve hızlıca cebime atarak çıktım.Mektubu açıp açamamkta kararsızdım.

Içinden kötü birşey çıkarsa diye düşünüyordum. Bir otelde yanlız kalmaya ihtiyacım vardı. Tüm gün otelde duvarı izledim. Korkularımdan korkuyordum. Kendi sınavımdan kendim kalmıştım. Çünkü o kağıttan iyi şeyler çıkacağını düşünmüyordum.

Tüm cesaretimi toplayarak mektubu açtım ve okumaya başladım.

Bazı pişmanlıklarım keşke o evi önceden terketseymişim. O mektubu yırtarak sinirimi çıkarmaya çalıştım o mektupta yazanlar beni hüngür hüngür ağlatmişti nefret,kin duygularımı ilk defa bir kişiye karşı fazlasıyla hissediyordum.

O mektupta yazanların şokundan çıkamamıştım.

1 hafta sonra
.
.
.
Günlerdir duvarla bakışıyor ve adam akıllı hiçbirşey yemiyordum.
Hâlâ o mektupta yazanlar inanamıyordum.Keşke babam hayatta olsaydı diyordum. Kendimi çok yanlız hissediyordum. Kimsesiz pişmanlık uğruna unutulmuş bir insan olarak.

Bu belki hayatın bir sınavıydı ama çok ağır bir sınavdı ben bu sınavdan kalmıştım sanırım. Mektupta okuduklarım hâlâ beynimde zonkluyordu.

Okuduklarımı hayal etmek bile korkunçtu. Telefonuma bakmıyordum neredeyse 1 haftadır. Defalarca Marie aramış defalarca Berk aramış
"Berk ben Berk'i unuttum ya off kendi derdimden Berk'i aramayı unuttum şimdi o beni çok merak etmiştir of ya."

Hemen Berk'i aramıştım Berk hemen açmıştı

"Alo berk berk beni duyuyormusun? Beerk."

Berk cevap vermiyordu.
Nolmuştu acaba, merak etmistim. 2. Kez aradığımda telefonunu açmadı iyice meraklanmıştım.
1 kaç defa daha aramıştım ama ulaşamamıştım.
"Allah kahretsin ya telefonun şarzıda bitecek şimdiyi buldu of ya of."
Otel görevlilerinden Marie'i aradım. Kaldığım otelin yerini söyleyip, gelmesini istedim. Yaklaşık yarım saat sonra Marie geldi.
"Hoşgeldin Marie."

"Hoşbuldukta noluyor herşeyi anlatırmısın sabah erken çıkmışsın evden neler oluyor?

Marie'nin gözlerine bakarak "Marie annem bir KATİL!"dedim.

Marie'ye herşeyi anlatmıştım. O da beni şaşkınlıkla dinlemişti, mektupta
yazanları herşeyi.

O gün Marie ile eşyalarımı toplayarak onun evine gittik. Yaşadığım bu şok beni çok etkilemişti.
Benim annem "KATİL" bu kelimeyi kullanmak bile kötüydü." Marie akşam yemeği için
birkaç şey yapmış. İçimden yemek yemek gelmiyordu. Marie"nin zorlamasiyla 1 kaç yudum birşeyler yemiştim.

Marie yanıma gelip

"Harry dışarı çıkalımda yürüyüş yapalım kafan dağılmış olur hadi." dedi.

İlk çıkmak istememiştim ama bu yürüyüş bana iyi gelmişti. Sahil kenarında bir cafede oturduk birşeyler içtik.
Daha sonra Marie hesabı ödemek için kasaya gitti. Bende Marie'ye seslenerek
"Marie ben sahilde oturuyorum oraya gel"dedim ve karşıya geçiyordum...

***
Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Oda da tek başımaydım. Oda ya tanımadığım bir kız girdi. Bana

"İyimisin Harry" dedi.

-Anlamsizca bakıyordum, tanımadığım biri bana neden "iyimisin" der. Tekrar bana bakarak

"Harry ben Marie tanımadınmı Harry" diyerek defalarca tekrarladı.

"Marie kim" dedim.

"Benim Harry! " diyerek kaşlarını çatarak bana baktı. Hâlâ neden hastanede olduğumu bilmiyordum.
O an da doktor geldi.

Doktor " Demek hastamız uyandı geçmiş olsun tekrar " dedi.

Doktora " Doktor bey bana noldu?" dedim.

Doktor " Harry 2 gün önce bir araba kazası geçirdin, kaza sebebiyle omurganızda ve kafatasınızda çatlak ve kırımlarınız var. Beyin hasar gördüğü için hafıza kaybı yaşıyorsunuz, sakin olun şuan durumunuz gayet iyi sadece sizin de izninizle yarın saat 10.00' da ameliyata alacağız siz dinlenin " diyerek odadan çıktı.

Şaşırmıştım.

Marie denen kıza "Ama şey ...."diyerek sonunu getirememiştim.

Marie "Efendim Harry bişeymi oldu." dedi.

"Yok bişey" dedim.

Eveet ilk bölümümüz maceralı bir şekilde bitti.
Eee siz neler hissesiyorsunuz yorumlarınızı bekliyorum benim minik ailem🙏
İyi keyifler((:
Beğenip yorum atmayı unutmayın.♡

BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin