Hünkar Sultan Aşkı - ARA VERİLDİ

15.BÖLÜM

Cemile imalı bakar. Aklını bulandırmak ister.

C: Şehzadem haklısın belki. Belki de değilsin. Sen bu kızın hiç geçmişini sordun mu? Ya da hala hayatında olan biri olup olmadığını

Abdulhamid kardeşine döner. İlk söylemek istemez ama dayanamaz da

A: Emin ol benim müstakbel zevcem senin nişanlın gibi değil

Cemile sinirlenir. Dişini sıkar.

C: Nişanlımla uğraşmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz merak ediyorum... Üstelik acaba verecekler mi sana kızı

A: Benimle uğraşırsan uğraşırım senin nişanlınla... Verirler verirler. Görürsün akşam

C: Gidince görücez verirler mi vermezler mi?

Valide, seniha ve saraydaki gelecek diğerleri de gelir. Diğer şehzadeler de hazırlanmıştır. Valide oğlunun üzerini düzeltir.

V: Valla bu yakışıklılıkla sana kız vermeme ihtimalleri yok

Abdulhamid heyecanla gülümser. Valide gülüp oğlunun koluna girer

A: Sağol annecim... Hadii

der elinden çekiştirir. Heyecanına güler hepsi. Beraber giderler. Kapıyı çaldıklarında prensesin kalbi yerinden çıkacak gibi olur.
Prenses hemen kapının tarafa gider. Oradaki aynaya bakar. Arkadan İbrahim

İ: Güzelsin güzel hadi aç kapıyı

Talustan utanır. Hemen kapıyı açar. Kapı açılınca şehzade ilk İbrahimle sonra talustanla göz göze gelir. Heyecandan ve aşktan gülümser neşeyle. İçeri buyur ederler. Valide önden girer. Sonra da diğerleri girer eve. Şehzade girişte talustanla baş başa kalınca hızlıca etrafına bakıp yanağına çok hızlı öpücük kondurur.

A: Çok güzel olmuşsun

Gülüp hemen içeri girer annesigilin yanına geçer. Talustan utancından kıpkırmızı olmuştur. Oda yanlarına gider. Hoşgeldin faslı olur. Talustan kahve yapmaya gidince İbrahim de hep şehzadeyi inceler.

Şehzadenin aklı hep prensestedir ama farketmez bile ibrahimin bakışlarını. Sürekli mutfak tarafına bakıp durur. Sonra İbrahim'in bakışlarını görünce saygıdan başını eğer. İbrahim kaşı çatık bakmaya devam eder imayla.

Prenses elinde kahveyle gelir. Çok heyecanlıdır. Herkes ona döner. Bu prensesi daha da heyecanlandırır. Ama sakinliğini korur. İlk valideden başlayarak en son Abdulhamid'e verir. Abdulhamid izler onu hayran hayran kahvesinden yudumlar. Gözlerini gözlerinden çekmez. Abdulhamid bir anda öksürmeye başlar. Talustan hafif güler.

İbrahim de bıyık altından güler bu duruma. Abdulhamid su içer hemen. Valide gelinine bakar.

V: Maşallah güzel kızım kahven çok lezzetli olmuş. Eline sağlık

Abdulhamid bu lafa imayla mırıldanır kendi kendine.

A: Tabi.. Baya güzel

Talustan gülümser.

T: Afiyet olsun sultanım

V: Artık senin de validen oluyorum

Göz kırpar gelinine. Sonra prensesi şehzadeye isterler. İbrahime bakarlar.

İbrahim yutkunur. Kızına bakar. Gözleri dolar. Talustan heyecanla bakıyordur babasına.

İ: Var mıdır gönlün şehzademizde?

İbrahim iç çeker.

İ: Onu hiç üzmemen... Hep o güzel yüzünü güldürmen şartıyla veriyorum.

A: Onu canımdan bile sakınıcam..

İ: Sevdanız bol olsun..

Talustan ve Abdulhamid rahatlarlar. Gözleri parlar. Talustan koşup sımsıkı sarılmamak için kendini zor tutar. Elleri öperler. Yüzükler çıkar. İbrahim yüzükleri alır. İkisininde parmaklarına takar.

İ: Mutlu olun inşAllah

der ve keser kurdeleyi. Heyecanla bakarlar. Abdulhamid dayanamaz talustana sımsıkı sarılırlar sevinçten. Kavuşmalarının ilk adımıdır bu.

A: Seni seviyorum... Prenses Talustan...

Prenses hafif güler.

T: Hayır... Bidar Sultan...