Kaç Kere Sever İnsan?

65 27 50
                                    

Berk

Dila'nın evinin kapısının önünde durduğumda, Dila, çoktan kapı önüne çıkmıştı.

-Hayrola, Zeyna hanım? Yollarımı gözlediğini bilseydim, daha erken gelirdim.

Dila, yosun yeşili gözlerini devirerek, tatlı bir huysuzlukla söyleniyordu.

-Kaç aydır yollarını gözlüyorum da, haberin yok.

Ne demek bu şimdi? Neyse, sorunun cevabını birazdan alacağım nasılsa.

-Çok kördüm, değil mi Zeyna? Bunca zaman, burnumun dibindeki gerçeği göremeyecek kadar kördüm.

-Ne gerçeğinden bahsediyorsun?

-Kalbimde çok büyük bir yer edindiğin gerçeği, Zeyna. Bütün o uslanmaz, hırçın tavırların, yosun yeşili gözlerin, ve daha sayamadığım bir çok özelliğinle, aklımda ve kalbimde ne kadar büyük bir yer edindiğin gerçeğinden bahsediyorum, her seferinde kaçtığım o gerçekten artık kaçamıyorum, Zeyna. Bu hissettiklerimin adına aşk desem hafif kalır... Bu çok daha güçlü bir şey, sensiz yarım ve eksik hissediyorum.

-İyi de taşkafa, ben böyle afilli laflar istemedim ki. Karşıma çıkıp sadece "Seni seviyorum" desen bile yeterdi.

-Olanlar için bana kızmadın mı yani?

-Hayır, kıskanıyorum sadece. Hem, sen bana ufacık bir adım atsan, ben sana koşa koşa gelirdim ki.

-Peki ya şimdi, burada avazım çıktığı kadar seni sevdiğimi söylesem? O zaman da koşa koşa gelir misin bana?

Dila

İnsaf be zalımın oğlu! Böyle güzel gülmesene! Sonra Allah yarattı demeyeceğim seni kalbime alıp, tertemiz seveceğim, o olacak. Kollarını açıp beklemeye başladı canına yandığım, ben durur muyum peki? Koşarak sarıldım, beni kollarına alıp, ayaklarımı yerden kesercesine döndürmeye başladı. Kahkahalarla gülüyorduk ikimiz de.

-Seni çok seviyorum Zeyna'm. Vurgunum sana, sen benim diğer yarımsın.

-Seni çok seviyorum ömürlüğüm. Delicesine seviyorum.

-Hava serin Zeyna'm, üşüme.

-Asi ortalıkta yok, Asel desen ne zaman nöbeti biter bilmiyorum. Evde tek başınayım. Benimle kalır mısın?

Güldü, aramızdaki kısacık mesafeyi kapatıp bir kere daha sarıldı.

-Seni yalnız bırakacağımı kim söyledi ki, Zeyna'm?

Birlikte içeri geçtik, yoksa bu ayazda buz kesecektik. Mutfağa geçip ikimize de atıştırmalık bir şeyler hazırladım.

-Zeyna'm, bu kadar geniş bir film koleksiyonun olduğunu bilmiyordum.

-Sevdiğin film varsa izleyebiliriz.

Berk orada film seçmekle uğraşırken, ben hazırladığım atıştırmalıkları sehpaya dizdim. Berk ise filmi çoktan seçmişti. Birlikte filmi izlemeye başladık.

Asi

Duyduklarıma inanamıyorum. Rüyada mıyım ben? Aramızdaki mesafe neredeyse yok gibiydi, kalp atışlarımız birbirine karışmıştı sanki.

-Sana aşığım, denizkızı. Seviyorum seni. Tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum.

-Tuna... Ben... Ne diyeceğimi bilmiyorum... Konuşursam, her şeyi mahvetmekten korkuyorum.

-Sen konuşmasan bile ben anlarım, denizkızı. Korktuğunu da biliyorum. Belli oluyor gözlerinden. Yine de bilmeni istiyorum denizkızı, seni çok seviyorum.

Acı Tatlı HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin