Bölümde Harry'nin söylediği şarkı;
Girl CrushSöyleyeceği zaman iki dakika açıp izleyin derim, zaten izlemişsinizdir de aklınızda daha iyi canlanır.
"Lou!" Louis derin bir nefes verdi ve ona seslenen Harry'e döndü. "Ne var Harry!?" Neden kızgın olduğunu sorarsanız, bu ona yaklaşık sekizinci seslenişi falandı ve Louis bir velet ile yolculuk yapmaması gerektiğini hiç bilmiyordu.
Bunu aklına not etti, bir daha onunla uzun yola asla çıkmayacaktı. Harry ikide birde tuvaletinin olduğunu söylüyordu ama yolda henüz bir dinlenme tesisi ile karşılaşmamışlardı.
Yola çıktıklarında saat altıyı çoktan geçmişti ve şu an hava karanlık, bir o kadar da soğuk ve sisliydi. Louis arabada önünü zar zor görmeye çalışırken bir de Harry'nin mızmızlanmalarına maruz kalmıştı ve daha gidecekleri yere varmalarına neredeyse 3 saat vardı!
Tanrı'dan sabır dilemekten başka çaresi olmayan Louis araba sürmekten oldukça bunalmıştı, Harry'nin ehliyeti olduğunu biliyordu ama bu işi ona devretmeli mi emin değildi. Küçüğün en ufak bir dikkatsizliğinde ikisinin de başına kötü şeyler gelebilirdi. Bu fikri bir kenara attı.
Harry gerçekten çok fena sıkışmıştı ve kendini bırakması an meselesiydi. Louis onu evden çıkmadan önce tuvalete gitmesi konusunda defalarca tembihlemiş olsa da Harry "Ben çocuk değilim seni ahmak! Kendimi tutamaz mıyım sanıyorsun?" diyerek, tuvaletinin olmadığını iddia etmişti.
Şimdi kıvranan hâline bakıcak olursak, evet, Louis onun beyin hücrelerini sikmek istiyordu. Ama tabii ki bunu sesli bir şekilde dile getirmezdi, küçüğünün ne kadar hırçın olduğunu çok iyi tecrübe etmişti.
Evden çıkana kadar, afedersiniz, evden Harry'i sürükleyerek çıkarana kadar kendine bir ton küfür savurdu.
Neyse ki şu an yoldaydılar, önemli olan da bu değil miydi? Louis umuyordu ki gidene kadar ölüm meleği karşılarına çıkmazdı."Louis!" Harry bir kez daha çığırdığında, Louis son hız sürdüğü arabasını el frenini çekerek durdurdu, ki bu takla atmalarına dahi sebep olabilirdi. Harry kemerini takmış olduğundan dolayı sadece olduğu yerde sarsıldı ama Louis bunu önemsiz bulduğundan ve takmamış olduğundan dolayı kendisini direksiyonla yapışık hâlde buldu.
Anlayacağınız olan yine ona olmuştu, 9 canlı şeytan hep 4 ayak üstüne düşüyordu.
"Tanrım, ne var Harry ne!" Louis sinirle kükrediğinde, Harry bu ses tonuyla arabanın frenleme anından daha çok sarsıldığını zannetti.Adamı çıldırmıştı, teşekkür ederiz Harry.
"Tuvaletim var." Louis başını, yaslı olduğu direksiyondan kollarının üzerinden soluna çevirdi ve Harry'e baktı. "Gerçekten biraz daha dayanamaz mıydın?" Harry başını iki yanına salladı ve arabadan indi, dayanacak gücü kalmamıştı.
Ormanlık alana ilerlediğinde Louis'nin hâlâ arabada beklediğini gördü. Ağaçların birinin dibine gitti.
"Lou! Yanıma gel.." Louis arabadan duyduğu sesle ona bakındı, yalnız kalamıyor muydu bu?"Korkuyorum." Usulca çıkan sesine güldü ve arabadan indi. Harry'i arabanın farlarından dolayı yüzündeki sarı ışıkla biraz komik buldu. "Arkanı dön." Louis buna yine güldü ve arkasını döndü.
"Hadi ama, bu kadar korkuyor musun?"Louis çocuğun bu haline sırıttı, ufak bir oyun oynamaktan zarar gelmeyeceğini düşündü. İkisinin de birbirine arkası dönükken Louis ormanın içine daldı.
Harry işini bitirdiğinde arkasını dönmüştü ki, boş bir meydan ve boş bir arabayla karşılaştı. Tamam, bu endişelenmesi için yeterliydi ama, belki Louis de tuvaletini falan yapıyor olabilirdi?
![](https://img.wattpad.com/cover/219360315-288-k346313.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Watermelon Sugar // Larry Stylinson
Fanfiction"Fazla kaşınıyorsun ufaklık. Sınırlarımı zorlama." Ciddi ses tonu Harry'i korkutmak yerine daha da heyecanlandırmıştı. "Zorlarsam ne olur Loueh?" Louis hayatına aniden giren bu çocuğa istediğini vermeyecekti- ya da kendisi öyle zannediyordu. Harry'n...