YABANCI

KALİTELİ İNSAN ; YANLIŞIYLA YÜZLEŞİR ÖYLE İNSAN VAR Kİ YANLIŞIYLA YÜZSUZLEŞİR

MERAK UYANDIRAN HİKAYENİN BAŞINDAN ALIYORUM.
SIRDAŞIMM MEDINE'YE ÇOK ÇOKKK TEŞEKKÜR EDİYORUM...
İYİ OKUMALAR......

*SELEN* KİŞİSİ ;

Sabah telefonumun sesiyle uyandım.
Yanımda duran ahşap komodinin üzerinden telefonumu alıp açtım.
"Aloooo selenimsi , nabıyon kalk hadi uykucu yaaa ... çardaktayız kızlarla oraya gel "
"Tamam geliyom mallar yanınızdamı"
Dedim gülerek.
"Evet evet yanımızda ama sende ek olarak getirebilirsin yaggniii"
"Anlaşıldı bayyyss" deyip kapattım.
Bahsettiğimiz mallar olmazsa olmazımız çekirdeklerimiz ve abur
Cuburlardı.
Tabiikide sandığınız şey değildi.

Hemen kalkıp elimi yüzümü yıkadım.
Siyahımsı bir kot pantolon ve gri bir sweet giyinip saçlarıma şekil verdim.
Siyah bir göz kalemi çektim ve odadan çıktım. Arka cebime telefonumu sıkıştırıp ayakkabılıktan
Siyah nike'larımı aldım. Askılıkta duran çantamdan 10 TL alıp aşağıya koştum. Dışarı çıktığımda Açelya ve milan çardaktaydılar. Açelya gülme krizine girmişti herhalde. Milan da çekirdek çitleyip kolasını yudumlarken hararetle birşeyler anlatıyordu. Onları izlemek yerine yanlarına gitme daha mantıklı geldiği için çardağa doğru yürüdüm. Açelya'ya garip garip bakıp çardağın oturacak yerine değide arkada duran tahta yerine oturdum.

Sonra Asena çardağa geldi. Ben Asenaya bakıp "pişştt çitlenbik sen
Nerelerdeydinn"
"Evdeydim annem çağırdı "
"Ne diyo şükran teyzemm"
"Hıhhh git kızı ol bir günlük ,bak noluyoo"
"Ya o kadın napıyo sana heee"
"Yaw bi bırakmıyo asena böyle yap asena şöyle yap allahalla yaa sanki tek kızı benim "
Dedi imalı imalı. Milana laf sokmaya çalışıyordu ama milan onu takmıyordu bile. Onun bu hallerine bayılıyordum.
"Gangi benle gelsene bakkala" dedim tatlı tatlı bakarak.
"Öffff, selen öff"
"Hadi beee"
Gözlerini benim bile yapamayacağım bir biçimde devirdi. Sonre yerinden kalkıp üzerindeki hırkayı düzeltti. Tabii bende hemen koluna girdim.
Bakkala gidene kadar milleti çekiştirdik. Birazcık...Yani az daha fazla oladabilir. Aman neyse canım.
Bakkaldan çekirdek ve cips aldım ve parayı yusuf amcaya uzattım. Para üstünü alıp çardağa döndük.

****

Milan ve Açelya geleneksel çekirdek yarışması yaparken biz de Asenayla
Onları kınıyorduk.Çünkü çok salakça bir görüntü oluşturuyorlardı.
Zilyonuncu kez oflarken çikolatamı ağzıma attım. Ayağa kalkıp ortalarında ki çekirdeği aldım.
"Yeter beee!! Hayır iki paket çekirdeği nernize sokuyosunuz anlamıyorum. İki midelilerr!!"
Kızlar kıkırdarken gözüm bize doğru gelen çocuğa takıldı. Çardağa geldi ve " Merhaba...emmm ben taylan fransadan geliyorum ve c bloğu bulamadım bana gösterebilir misiniz?" Dedi acayip bir türkçeyle. Buranın yabancısıydı sanırım. Sarı saçları güneş ışıklarıyla karışıp farklı bir hava yaratıyordu.
Mavi gözleri, gökyüzünün yanında parlıyordu adeta.Asena herzaman ki
Samimiyetiyle çocuğa c bloğu gösterdi .

Milan taylan'ın arkasından hayran hayran bakarken elimi gözünün önüne getirip şıklattım.
"Şok şok şok milan âşık oldu " diyerek kıkırdarken kızlar da bana bana katıldılar. Milana hala taylanin etkisindeydi. Koluna vurduğumda
Anca kendine geldi ve dünyaya döndü. "Ohaa lan ,o neydi gızz"
Diye değişik bir tepki verdi. Asena milan'a bakıp "küçük kardeşim yoksa aşık mı oldun? Aaaa annem duysa ne kadar kızar "
"Yaaaa abla amaaa n'olur söyleme anneme bişey "
"Ehh tabii bir şartım var."
Milan sinirlenip "neyyy?" Diye bağırdı
"Annem bana ne diyosa sen yapacaksın. Benim yerime bakkala gideceksin ,pazara gideceksin, odamı toplayacaksın, haa mesela şuan dolabım biraz dağınık orayıda halledersin mocukkk seviyom seni bibigiiiim"
"Yok daha neler istersen tuvalete de beraber gideriz he belki yorulursun"
Diye mızmızlandı. Küçük kardeşler ne için vardı . Tabii ki de eziyet etmek için.

Asena "öfff sana da şaka yapılmıyo hee iyi söylemem merak etme "
"Canım ablam yaa şuna bir bak bal bal yahuuu"
"Hıııı tabi tabi "

Onların atışmalarını izlerken telefonum çaldı. annem arıyordu. Acaba yine ne olmuştu ? Telefonu istemeyerek de olsa açtım ve yapmacık bir şekilde "aluuuu annecimm neoldu yinee"
"Selen eve gel akşam oldu yemek yiyeceğiz "
"Geliyorumm baaayyy"
Deyip telefonu kapattım. Kızlarla vedalaşıp evlerimize dağıldık. Eve geldiğimde annem sofrayı kuruyordu.
Odama geçip ultra hızlı bir duş aldım.
Üzerime birşeyler giyip hemen sofraya geçtim. Annemin nefis yemeklerinin kokusu mutfağı sarmıştı. Babam baş köşeye annem de benim karşıma oturdu . Yemeğe başladık ve konu abimden açıldı. Abim uzman çavuştu ve yarın geliyordu görevden. Anneme dönüp gülerek"abim evde kaldı" dedim.

Annem de kıkırdayıp "ben devriye geziyorum vallaha abine kız bulabilmek için ama kısmet bu işler "
Babam da emekli yübaşıydı. Yani aile fertlerimiz hep askerdi. Ama ben hakim olmak istiyordum. Bu çelişki verçekten şaşırtıcıydı ama olsun. Sonuçta insan mutlu olabileceği mesleği seçmeli.

Sohbet muhabbet derken çay falan da içtik. Saat 12.15'ti. Uyku bastırınca odama geçtim. Pijamalarımı giyinip yatağıma girdim. Tam uykuya dalacakken sesler geldi bir anda dışardan . E tabi ben de normal olarak merak edip cama çıktım. Birkaç adam ve tanıdık bir yüz vardı.
Hafızamı zorladım ama bir türlü çıkaramadım. Ben onları izlerke o tanımadığım adam yanında ki adama tokat attı. Ben şaşkınlıkla onları izlerken adam kafasını kaldırdı ve beni gördü. Tebessüm ederek oradan uzaklaşıp siyah bir arabaya bindiler.
Ben de içeri girdim.

Yatağıma uzandım ve o adamın kim olduğunu düşünmeye başladım . Tabii ya bugün yanımıza gelen taylan'dı. Ama taylanın o adamlarla ne işi vardı. Belki de arkadaşlarıydı.
Ama neden adama tokat attı ki?Aman canııım banane adamın tokatından değilmii?
Yanımda duran komodinden kitabımı alıp okumaya başladım çünkü uykum sayelerinde kaçmıştı. Kitabı okurken
Tekrar uyku bastırdı ama bu sefer kaçmasına izin vermedim ve hemen uykunun derinliklerine bıraktım kendimi.

Sabah gözlerimi yüzümü gıdıklayan saçlarıma söylenerek açtım. Gerinip esneyerek yatağımda doğruldum. Duvarda ki saate baktığımda şaşkınlıktan ağzım 5 metre açıldı. Saat 9.35'ti. Resmen yeni bir rekora imza attım. Geçen rekorum da 10.30'tu. Büyük bir neşeyle kalkıp üzerimi değiştirdim. Odamdan çıkıp mutfağa geçtim. Annem çay içerken bana döndü. Bir an gözleri yuvalarından çıkacakmış gibi oldu.

"Ooooo kimler teşrif etmiş. Vallahi gözlerim yaşardı."
"Aslında ben hep böyle kalkarım da işime gelmiyor".dedim böbürlenerek.
Annem çayını bitirip "hadi ordan üç kağıtçı seni."
"Anne şu demliği tek başına nasıl bitiriyon "
"Sus bakayım git yatağını topla. Ben çay içmedimmi başım ağırıyo"
Nasıl mideye sahip merak ediyordum.
Hem de çayın içine limon katıp içiyordu.

Odamı topladım üzerime düzgün bir şeyler giyindim ve mutfağa geçtim.kahvaltı yapıp kızları aradım.
Hiçbiri evde değillerdi. Ben de fırsattan istifade güzel bir film keyfi yapmaya karar verdim. Dün babişkoma aldırdığım abur cuburları
Yatağıma attım ve laptoptan film açtım. Uzun zamandır film keyfi yapmamıştım.

Film bittiğinde , mallar da bitmişti. sona sakladığım lolipopu ağzıma attım ve camı açıp dışarıya bakmaya başladım. Yoldan geçen herkesi eleştiriyordum. Cünkü bu bir gelenekti. Ayy ne yapsaydım o kadar zaman otursamıydım canım. Herneyse. Bir zaman sonra sıkılıp kitaplıktan bir şiir kitabı aldım. Yatağıma uzandım ve okumaya başladım. Yaklaşık 1 saatte kitabı bitirdim. Duvardaki saate gözüm ilişti. Saat 7.10'du. Ne yapacaktım şimdi. Offff. Telefonumu elime aldım ve bildirimlerde ki mesaja tıkladım.
Bilmediğim bir numaradan gelmişti.
Ve şöyle yazıyordu;

Selen ben asena ,çabuk çardağa bak !!

Bu neydi şimdi. Hemen kalkıp çardağa doğru baktım. Gördüklerim gerçek miydi? Bu bir tür göz yanılması mıydı?karar veremedim.
Abartıyor muydum? Belki de , ama böyle bir şey olması mümkün değildi.

Eveeeet bugün bir bölüm daha bitirdik.bir sonraki bölümde görüşürüz takipçi sayımızın artması dileğiyle...muckkk