Elveda Merve. Merhaba Buca

25 0 0
                                    

Helloooooo. Bu güne kadar yazdığım en uzun bölümle geldim açın telefonlarınızı haydi.

*******

Babam kardeşim olduğunu duyuralı çok zaman geçmişti. Artık ağlamıyordum geceler boyu babam için, alışmıştım. 4. sınıfı bitirmiştim o zaman diliminde gitar kursuna gitmiş, ebruli sanatıyla uğraşmıştım. Gitar kursuna en sevdiğim kuzenimle gitmiştik çok geç tanışıp çok yakın olmuştuk aile bağlarımız her zaman kopuktu. Ama biz hiç kopmadık. Hep bağlıydık birbirimize. Aynı yaşta çoğu zevkiniz bir olan kaç tane kuzeniniz var ki?

Çoğu insan kuzenlerinden nefret eder bende çoğu kuzenimden nefret ederim ama Zeynep'in yeri başka. Evet ikimizin adı da Zeynep (gerçek hayat'ta da kuzenlerin adı aynı ve çok iyi anlaşırlar).

Kuzenimden bahsettiğim yeterli diye düşünüyorum ileri bölümlerde adını çok duyacaksınız zaten :). Bir de çok yakın arkadaşım Merve vardı 3. sınıftan beri. Tanışma şeklimiz kavgayla olan ve uzun süreli bir arkadaşlık, yediğimiz içtiğimiz ayrı olmayan Zeynep in nefret ettiği. Merve'yle okulun son günü bize gidip yemek yemiştik annem gelene kadar evimizin dibinde ki parkta oynayacaktık arkadaşlarımızla. Merve Alper i görünce koşa koşa onun yanına gitti. Alper ve Merve sevgiliydiler benimse hiç sevgilim olmamıştı hem küçüktük hemde erkeleri sadece arkadaşım olarak görüyordum. Ötesi bana ters düşüyordu. Zaten erkek gibi dolandığım için ortada erkeklerin o konu da ilgi odağı değildim. Çokta umrumdaydı banane lan.

Merve'nin hadi cafeye demesiyle parkın köşesinde olan minnak şirin iki üç masanın olduğu cafe'ye girmiştik. Langırt oynamayı çok severdik iki tane Langırt ve küçük peluş oyuncak kapma makinası vardı sadece cafede. Hepimiz kivili çay söyleyip langırt oynardık her zaman yada oralet söylerdik. Her zamanki gibi kivili çaylarımızı söyleyip langırt oynadık biraz ve sonrasında çimenlerde oturup Alper'in telefonundan rastgele tuşlara basarak birilerini arayıp garip sesler çıkardık maymun kuş domuz eşek at kedi köpek gibi daha nice hayvanların sesi çıkıyordu her bir ağızdan sonunda dayanamayıp kahkaha yı atınca küfürler ve dıt dıt dıt diye sesler duyuyorduk telefondan. Akşam a kadar birilerini işletip sohbet ettik hep birlikte. Gecenin son noktası iste yerden yüksek olan park duvarına oturup hep bir ağızdan bağıra bağıra şarkı söylemekti. Kimisi cama çıkıp eşlik eder, kimisi bağırıp polisi aramakla tehdit ederdi (genelde yaşlı tezyeler yapardı bunu takma dişlerini bıraktıkları suda boğulasıcalar).  Bizde umursamayıp şarkının sonuna kadar gidiyorduk, şarkı bitince hepimiz evlerimze dağıldık Merve'yle bize gittik zaten alt'lı üst'lü oturuyorduk. Merve'nin annesi Yıldız teyze annem Celal amca ve Bilal oturuyor kahve içiyorlardı Celal amca annemi seviyordu annem de ona bir şans tanımıştı. Merve'yle kendimize kahve yapıp yanlarına oturmuştuk sohbet ederken annem hepimizin lafını kesip konuşmaya başladı

-Çocuklar sizinle bir şey konuşmak istiyoruz.
-Ne oldu anne?

Annem derin bir nefes alıp Celal amca nın elini tuttu.

-Bura dan taşınıyoruz.

Bana kal gelmişti ne taşınmasıydı bu. Ben arkadaşlarımı seviyordum mahallemizi. Okulumu çok sevmiyordum tabiki öğretmenimden dolayı. Ama yine de taşınmak istemiyordum. Bilal benden önce davranıp "Nereye" diye sordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 18, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Artık Gülmek İstiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin