Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
@haileysani: Gidilmesi gereken bir doğum günü partisi varmış!!
Fotoğrafı yükledikten hemen sonra Luke'un beğenmesini beklemediğimden birazcık şaşırmıştım.
Luke: Doğum günü çocuğunu gölgede bırakmaman gerektiğini sana kimse söylemedi mi?
Hailey: Ahahahahhha
Hailey: Eminim Sierra bu mesajı görseydi kıskançlık krizine girerdi
Luke:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Görüldü
Alt dudağımı ağzımın içine yuvarlayarak sabır diledim.Onu kıskanmam saçmaydı ama beni o gün dinleseydi şuan bu pozu benimle veriyor olacağı gerçeği canımı sıkıyordu.
Gözünde bu kadar düşük müydüm diye düşünürken kendimi bugünde bulmuştum.Joe sevgilimmiş gibi ona yalan söylemiş kıskanmasını istemiştim ama şuan kıskançlıktan ölen sadece bendim.
Kafamı cama yasladım.Ashton için açtığım sayfadan dolayı olayların buraya gelmesi garipti tamam o kadar ünlü değillerdi ama yinede bunun sürekli bir rüya olup olmadığını düşünmeden edemiyordum.Şuan Calum'un partisine gidiyordum hemde Luke Hemmings'in eski flörtü olarak tanrım bunları garipsememek gerçekten elde değildi.
"Geldik,"diyen taksi şoförü düşüncelerimi dağıtırken parayı uzatıp indim.Günler önce hayal kırıklığı içinde çıktığım eve baktım ve Luke'un elini tutmuş Sierra'ya...
Ashton beni görür görmez yanıma gelirken yüzüme bir gülümseme yerleştirip el salladım.
"Çok güzel olmuşsun!"diye neşeyle konuştuğunda gözlerim büyümüştü.Ashton Irwin güzel olduğumu düşünüyordu.
Yalan söylediğimi anlamış olmalıydı,olmalıydı değil kesinlikle anlamıştı.
"Calum nerede?"diye sordum konuyu dağıtmak istercesine o sırada Luke'un bana bakışları yakalamıştım.Yanında ki kızı dinlemiyormuş gibi gözüküyordu.Sierra omzuna vurduğunda bir an sarsılır gibi olup kendine geldi ve gülerek dudaklarına kapandı.Yüzümü buruşturarak gözlerimi üstlerinden çektim.
"Muhtemelen mutfakta ki kızla konuşmaya çalışıyor."
Güldüm ve Ashton'un peşine takıldım.
Evin içi bahçeden daha kalabalıktı.Bir kaç kişi daha şimdiden kafayı bulmuştu bile.
"Hey!"diyerek arkamdan sarılan esmer kollarla gülümsedim."Partinin en iyisi ben olmalıydım Hailey!"
Kollarını tutup Calum'a döndüm.
"İyiki doğdun partinin en iyisi!''diye bağırdığımda bana sarılmıştı.
Dediğim gibi her şey rüya gibiydi,Luke içeriye girip bizi o halde görene kadar...
Ağzı şaşkınlıkla aralanırken"Ne ara bu kadar samimi olduğunuz siz?"diye sordu,sarhoş gibiydi.
Gözlerimi devirerek elindeki birayı aldım ve içmeye başladım.
"Seni ilgilendirmez."
Bir şey demek için ağzını açmıştı ki Sierra kolundan tutup onu bir yere çekiştirdi.Ashton,Calum,Michael ve ben mutfağa geçerken herkes eğleniyor gibi görünüyordu.
"Gecenin sonunda o kız ile öpüşeceğim,"diye konuştu Calum.
"Bok öpüşürsün!"
"Niye?"
"O kız sana bakmaz."
"Calum Hood'a herkes bakar."
Michael ile sohbetini biramızı yudumlarken sadece dinliyordum.
"Sen,"diyerek bana yanaştı Calum."Bana bakmaz mıydın Hailey?"
Kahkaha attım.
"Hayır?"
Bira şişesini masaya sertçe vurdu,Calum'da sarhoş olmak üzereydi.
"Yalancı!"
Ashtonla birlikte kahkaha atarken"Pasta zamanı!"diye bağırarak içeri daldı Sierra.
Tanrı'm bu kız çok iticiydi.
"Hadi Calum,"diyerek kolundan tuttu."Hadi çocuklar Luke gelip pastayı alacak hadi!"
Kaşlarım havada bir şekilde telaşını izliyordum.Komikti.
"Hey sen--"
"Hailey,"dedim şirin ama yapmacık bir gülümseme ile.
"Pekala Hailey,Luke'a yardım eder misin?"
Kurtun aklına koyun sürüsünü soktuğunu biliyor muydu acaba?
Kafamı salladım,o da benim gibi kafasını sallayarak muftaktan çocuklarla birlikte çıktı.Mutfak bir an bomboş kalmıştı.Öylece otururken önümde ki birayı bitirdim ve dolaba yönelip pastayı çıkardım.Mumları üstüne dikerken izlendiğimi hissetmiştim.
Hızla arkamı döndüğümde Luke kollarını göğsünde birleştirmiş beni izliyordu.
"Sen gelene kadar hallettim bile pastayı içeri taşıman yeterli."
"Sevgilin nerede?"
Dudaklarımı yalayıp üzülmüş gibi yaparak"Ayrıldık,"dediğimde gülerek yanıma yaklaştı.Ellerini tezgahın iki yanına koyduğumda kaşlarımı çatarak ona baktım.
"Öyle biri hiç olmadı değil mi?"
Gözlerimi abartılı bir şekilde devirerek gülümsedim.
"Seni bunu düşünmeye iten şeyi merak ettim doğrusu."
"Paylaştığın kişinin Jonas olması?"
Siktir...
Yüzüm şaşkınlıkla şekillenirken kafamı ayaklarına çevirdim.Yer yarılsa ve içine girsem çok güzel olurdu.
Gülüyordu ve bu dünyanın en güzel sesiydi ama utancımdan ona bakamıyordum bile.Parmakları çeneme değdiğinde yemin ederim çarpılmış gibiydim.
"Merak etme,"diyerek kulağıma yanaştı ve öptü."Ben de Sierra'yı öperken ve sevişirken aklımda tek bir kişi vardı."
Benden uzaklaşıp pastayı aldı ve mutfaktan çıkıp gitti ve ben öylece arkasından bakmakla yetindim.
