lost souls | fillie

03

O kıvırcık saçlı çocuktu.Elinde bir not vardı ve bana uzatıyordu.Bi an dondum."Alacak mısın?"demesiyle kendime geldim."E-evet"dedim.

Notu açıp baktığımda içinde"Çıkışta birlikte çıkalım mı?Konuşmamız lazım" yazıyordu.Şaşırmıştım.

Bu çocuk benle ne konuşabilirdi ki?Yoksa benden mi etkilenmişti?Bu saçma soruları kafamdan silip arkama,Kıvırcığa,döndüm.

"Tamam"dedim fısıldayarak."Güzel"dedi.Sesi çok güzeldi.

Erkeklerde en çok önem verdiğim şey saçları ve sesleriydi.Bu çocukta ikisi de tam sevdiğimdendi.

Zilin çalmasıyla Sadie'ye yöneldim"Koridorda turlayalım mı biraz hem ayaklarımız açılır."dedim."Olur"dedi kısık bir sesle.

Moralinin bozulduğu çok belliydi."Hey Sadie nereye?"diye seslendi bir çocuk.

Tatlıydı ve gerçekten etkilenmiştim."Millie'yle biraz turlayacağız AŞKIM."

Aşkım mı?nE?Bu çocuğun Sadie'yle birlikte olduğunu hiç ama hiç düşünmemiştim ama gayet yakışıyorlardı.

"Ha bu arada bu Millie."dedi Sadie."Memnun oldum ben Noah."dedi Sadieninki.Galiba artık ona böyle diyecektim.

Sadie de bu çocuğu kaçırmamış valla helal karşim.

Ne diyom lan ben tövbe tövbe."Bende"dedim tuhaf düşüncelerimden kurtulup.

"Neyse gel Millie hadi biz gidelim."dedi Sadie.Koridora çıktığımızda"Bu Iris kim?" dedim.

Dedi ki "Iris bizim sınıfın hatta okulun orospusu.Üvey abisiyle bile öpüşme videoları çıktı.

Ama hala peşinden koşan onlarca çocuk var-Bazı erkeklerin beyni olmuyor işte görüyorsun-Hergün başka bir çocukla yatıyor,zorbalık yapıyor,kendini okulun kraliçesi sanıyor,Bizim sınıftaki Finn'e takık."

"Finn kim?" dedim.Lütfen o olmasın.Lütfen o olmasın.Eğer oysa o kızdan geri hoşlanırdı çünkü kız inanılmaz güzeldi.Ben neden bunu düşünüyordum ki?

"Şu bizim arkamızda oturan kıvırcık saçlı,çilli çocuk."dedi.Sıçmıştım.Cidden o çocukla belkide hiçbir şansım kalmamıştı şu an.

"Ne zamandan beri Iris,Finn'e aşık ki? dedim."Birincisi,Iris Finn'e aşık değil sırf yakışıklı olduğu için peşinden koşuyor.İkincisi 9.Sınıfın başından beri." Rahatlamıştım.

Çünkü eğer Finn ondan hoşlansaydı şimdiye sevgili olmuşlardı herhalde.

Ama her insanın duyguları aniden değişebilirdi."Bu arada Noah'la best shipimsiniz şu an."dedim.

"Ayyy sağol!" Dedi."Gerçekler"dedim.İkimiz de kıkırdadık.Zilin çalmasıyla koluna girdim ve sınıfa girdik.

Okulun bitmesini ve Finn'le ne konuşacağımızı çok merak ediyordum.

Acaba benim tamam dememi tuhaf karşılamış mıydı?Öyle olmadığını umarak derse girdim.

Saatler o kadar yavaş geçiyordu ki çıldırma noktasına gelmiştim.Arka çarprazımdan bir ses"İyi misin?" dedi.Bu oydu."E-evet iyiyim neden sordun ki?"dedim.

"Yüzün kıpkırmızı olmuş,bence bi lavaboya git."dedi.

Endişeli bir şekilde"Tamam"dedim.Hocadan izin alıp kendimi hemen lavaboya attım.

Cidden yüzüm kıpkırmızıydı.Neden olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Bilincim kapanırken Iris'in sesini duydum.

Tanrım o kaltağın burada ne işi vardı?"Millie!" diye çığırdı.keşke çığırışını duyduğum an ölseydim diye düşündüm.

Kulaklarımı patlattın zalımın kızı.

Bir süre sonra gözlerimi açamasamda bilincim açılmıştı.

Tuvalette başımda Irıs,Sadie ve sınıfın geri kalanı vardı.

Seslerini duyabiliyordum hepsinin.Ve sonra onun o tanıdık sesini duydum.

Finn!Hemen yanımda duruyordu.

Herkes Iris'e olayın nasıl olduğunu soruyordu.Doğru anlatıyordu en azından.

Ama anlattıktan sonra da "Ben yapmadım!"diye çığırıyordu.

Seni suçlayan biri mi var salak niye bağırıyon.Neyse.

Bir an dizlerimde ve sırtımda birinin elini hissettim.

Kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.Finn değildi.Keşke Finn olsaydı.

Çocuğun sırtımdaki yaraya dokunmasıyla çığlığı bastım.

Orada üç yıl önce geçirdiğim kazanın yarası vardı.

"Orada yarası var daha yukarısından tut!"diye bağırdı Finn.

Bunu nasıl biliyordu.Acaba onu tanıyor muydum?

Finn'in beni kucağına almasıyla irkildim.Kokusu da çok tanıdık geliyordu.

Neydi bu şimdi?Hafızamı mı kaybettim de hatırlamıyorum?Galiba beni revire götürüyorlardı.

Bence bu bölümde vermeye çalıştığım mesajı aldınız ehehehe
almadıysanız son partları tekrar okuyun pls
kitap bazı etiketlerde ilk 3 e girmiş tşk muah bb