1.Bölüm

162 11 14
                                    

Merhaba arakadaşlar!
İlk bölümle karşınızdayım.Umarım çookkkk beğenirsiniz.
Keyifli okumalar🖤





                             ⭐

  Siyah perdenin açıkta bıraktığı boşluktan şehrin ışıkları davetsizce odaya sızıyordu .Saat gece yarısını çoktan geçmişti ve fakat insanlar için gece yeni başlıyordu.

Salonuma kadar ulaşan hareketli parçalar dışarıda birilerinin çok eğlendiğine işaretti.

Bugün diğerlerinden farklı değildi benim için.Kendimi iyi hissettiğim de söylenemezdi.Uzun bir aradan sonra kalbime, tanıdık gelen kocaman bir boşluk çöreklenmişti ve ben bu hissi çok iyi biliyordum.Zihnimse,kalbimi görmezden gelmiş karmakarışık bir hal almıştı.Unutmaya yüz tutmuş hatıralar, tozlu raflardan birer birer gün yüzüne çıkmayı başarmıştı.Eskimeye direnen anılarım ise zihnimde beliren bir fotoğraf karesinde yer edinmişti, şu an da.Ansızın çıkmıştı karşıma yeniden.
Çatkapıydı ruhum kırılmışlıklarıyla ve fakat hala yerli yerinde duran umuduyla.

Işıkları söndürmüştüm.Kendimi karanlığa hapsettim.Ruhu kapkara olan bir insanı ebediyen yok etmek istedim ve en önemlisi de aydınlıktan gizlenmek istedim.Siyahtan daha karaydım belki.Hem de beyazı siyaha boyayacak kadar kara.


Yok olmaksa benim için bir mucize değildi,siyahın içinde kara ayırt edilmezdi ki.Tek yapabildiğim aydınlıktan kaçmaktı.Kaçmak korkakların işiydi ve fakat ben de cesur değildim.

Salondaki yumuşak minderlerin üzerine bağdaş kurmuş saatlerdir oturuyordum.Ruhumu inzivaya çekip,kendimle olan savaşıma en azından bugün son vermeleydim.Karanlığa hapsettiğim salonuma, perdenin açıkta bıraktığı aralıktan ışıklar süzülüyordu.Odanın karanlığını kırmayı başarmıştı ve fakat ruhumun karanlığına merhem olamamıştı.Tıpkı hiçbir şeyin olamadığı gibi.

Oturmaktan uyuşmuş bacaklarımı zemine özenle yerleştirdiğim; rengarenk, çizgili desenli minderlerden kaldırıp ayağa kalktım.Evin bu köşesini çok seviyordum.İşten arta kalan zamanlarımda,günümün büyük bir kısmını burada geçirirdim.

Ayağa kalktığımda başım dönüyordu,adımlarım temkinli ve yavaştı. Balkon kapısına ulaşmak hiç bu kadar zor olmamıştı.

Biraz içmiştim, birazdan fazla da içmiş olabilirdim.Gözlerim ahşap zemindeki neredeyse bitmek üzere olan şarap şişesini buldu.

'Hadi ama bir şişe içtiğini söyleme bana!'

Bir kadeh için açtığım şarap şisesini umursamadım.Bugün içebilirdim her şeye en çok da mutsuzluğuma.

Sağ elimde tuttuğum kadehi havaya kaldırdım.

'Mutlu olanlara' dedim.Sonrasında dudaklarımdan çıkan minik kıkırtıya engel olamamıştım.

'Sahi neye gülüyordum ben?'

Sol elimle destek almak için bir yere tutundum ama ne olduğunu umursamadım.Az önce etrafta yankılanan seslerin de nereden çıktığıyla ilgilenmedim.

'Sanırım Dav'in oyun konsoluna çarpmıştım.Her neyse bunu yarın düşünebilirdim.'

KARAN'LIĞA HAPİS İMERAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin