0.8

740 61 18
                                    

Telefonu sessize alıp sıramın altına koydum.Yaklaşık iki haftadır Jungkook ile hiç bir şekilde konuşmamıştım.Sadece onun ismini duyduğumda içimdeki nefret damarım kabarıyordu.Bir yandan da içimi anlayamadığım tuhaf bir duygu kaplıyordu.Sürekli onunla konuşmak istiyordum.

Ders bitiminde kafamı sıradan kaldırıp uykulu gözlerle etrafa bakmaya başladım.Bizim sınıf ne ara bu kadar kalabalık olmuştu bilmiyorum.Lise son sınıf öğrencisiyim ve herkes gibi bende sınava girecektim.

***

Bahçede oturmuş, Lisa ile dedikodu yaparken okula giren afet gibi beş çocuk görmemle kaşlarım merakla kalktı.Hafta sonu olsaydı şaşırmazdım ama hafta içi okul saatlerinde buradaydılar.

Lisa kolumu hafif dürteklerken ağzı açık bir şekilde kapı tarafına bakıyordu. "Ağzını kapat sinek kaçacak." kıkırdayarak cevap verdiğimde hâlâ aynı yeri izliyordu. Daha fazla bu ultra yakışıklı çocukları izlemek yerine gidip test çözsem daha mantıklı olacağını düşündüm.

Ayağıma gelen topa baktım.Ileride bizim çocuklar top oynuyorlardı."Hey Park Roseanne topu atmayacak mısın?" Topu elime alıp bir kaç adım attım " Sen varsın ya Min seok topa ne gerek var?" Arkamdan Lisa'nın destekleyici sesleri gelince topu karşı tarafa geri attım.

Okula gelen yeni çocuklar hayretler içinde bana bakıyorlardı.Sanki sütten çıkmış ak kaşıklardı.

***

Eteğimi ellerim yardımıyla düzeltirken koluma hayvan gibi çarpan çocuğa "Ebeni şimdi." dedim en kısık ses tonumla

Gözleri büyümüş bir biçimde bana baktı "Ebemi ne yapıcaksın duyamadım." Omuz silktim ve "Aklının alamayacağı şeyler." Alayla söylediğim bu şey sanki çok normalmiş gibi verdiğim tepki de son derece normaldi.

"Ben Jaehyun.Okula yeni geldim tanışma fırsatımız olmadı." Sanki seninle tanışmaya çok meraklıydım "Memnun oldum bende Roseanne." Kafasını salladı "Evet, biliyorum sabah önümüzdeyken ismini duymuştum." Utançla başımı önüme eğdim.Açıkçası bu şekilde karşılaşmak benim de hoşuma gitmemişti. "Şimdi arkadaşlarımın yanına gideyim Roseanne,sonra tekrar görüşürüz." Giderken omzuma dokundu ve koridorda izini kaybettirdi.

Tanrım bir normal insana da denk gelemeyecek miyim?

Koridordaki tüm gözler üzerimdeydi.Neden bu kadar çok baktıklarını bilmiyordum.Önümü kesen Soo Yoon'a baktım. "Yine ne oldu Soo Yoon? Bu sefer hangi erkekle konuşmamı istemeyeceksin?" Yüzündeki alay dolu ifadeyle onu ne kadar ciddiye alıyordum ama (!).

"Park Roseanne ,yeni gelen çocuklardan uzak dur.Onlar benim anladın mı?"
Mübarek kıza bak mal satın alıyor sanki

"Soo Yoon okula gelen bütün erkeklerle şansını denedin ama hiç birinden geri dönüt alamadın.Görüyorsun işte sadece benimle konuşuyorlar." Yüzümdeki sırıtışın yerine imalı bir gülümseme hakim oldu.
"Şimdi çekil git önümden.Senin boş boğazlıklarınla uğraşamam."

Bitchsé favorimiz canlar.Oy verip yorum yapmayı unutmayın

moonmarthe || rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin