Beyza'yı yoğun akıma aldıklarında saatlerce camdan onu izledim, nedense beyzayı öyle görünce kalbim o kadar ağırdı ki. Babam omuzuma dokunup "oğlum hadi gel bı hava alalım hem birşeyler içersin kendine gelirsin" dedi, benim canım hiç istemiyordu orda öylece oturup saatlerce hatta gerekirse günlerce beyza'nın uyanmasını beklerim.-baba canım istemiyor hem ben burada iyiyim siz gidin hatta eve ben burada kalırım
-oğlum burada kalmak istediğine eminmisin?
-evet baba sen git
-peki madem
Babam gittiğinde ben hala Beyza'yı izliyordum, uyanıp bana bakmasını istedim, o güzel gözleriyle..
Bunları düşünürken beyza'nın gözlerine bakıyordum ki bir de ne göreyim beyza gözlerini açmış bana masum masum bakıyordu bende sevinçten ayağa kalktım ve "uyandı doktorr, hemşiree" diye sevinçle bağırıyordum, doktorlar odaya girip muayene ettikten sonra doktor kapıdan çıkıp bana doğru yürüdü,
-"nasıl durumu, iyi mi?"
-iyi beyefendi durumu gayet iyi, şimdi normal odaya alacağız,geçmiş olsun.
-ee görebilirmiyim peki?
-normal odaya alınca görebilirsiniz ama çok yorulmasın.
-peki, çok teşekkür ederim
-Tekrar geçmiş olsun.
-sağolun
Hemen babamı aradım, uyandığını ve durumunun iyi olduğunu söyledim, babamda hemen geleceklerini söyledi ve telefonu kapattım.
Beyza'yı normal odaya aldıklarında odaya izin alarak girdim ve yatağın yanına sandalye çektim. Elini tutup,
-iyisin dimi
-berk
-efendim, yorma kendini
-annem
-geliyor, şimdi yoldalar
Beyza gözünü kapatıp elimi hafifçe sıktığında öbür elimide beyza'nın elinin üstüne koydum. Üvey annem kapıdan girdi,
-"kızııımmm, canım yavrumm iyimisin"deyip benim kalktığım sandalyeye oturdu ve bir elini beyzanın eline diğer elini başına koydu ve başını okşadı.
Aklıma annem gelmişti önceden benimde başımı okşardı, büyüdüm ama hâlâ anılar gözümün önünden gitmiyor..
Onlar konuşup hasret giderdikten sonra odaya hemşire girip" hastanın dinlenmesi gerekiyor, artık çıkabilirsiniz "dedi ve beyzanın yanına gidip yarasına baktı bende annemin yanına gidip omuzundan tutup yürüttüm, dışarı çıktığımızda babam bizi bekliyordu.
-hah geldinizmi nasıl iyimi beyza kızım
-iyi baba iyi, daha iyi olacak
-inşallah oğlum siz üzülmeyin, turp gibi olacak beyza, e hadi bir çay içelim oğlum sende gel bir hava al nasılsa iyi beyza endişelenme sen
-tamam ama yine ben kalıcam, taburcu olana kadar
-tamam oğlum kal ama bir hava al su iç hadi gel
Babamla kafeterya ya indiğimizde dışarı oturup ben su babamla annem ise çay içiyorlardı. Hava almıştım ve bu bana iyi gelmişti.
Beyza'dan
Gözümü açtığımda hastane odasının yatağında yatıyordum karnımda bir ağrı vardı ve kolumda serum. Karşıya baktığımda bana camdan hiç gözünü bile kırpmadan bakan berk'i gördüm bende ona bakınca bir an yerinden kalktı ve söylenmeye başladı, mutluydu.
Doktor ve hemşireler odaya girince muayene etti ve bana ağrın varmı diye sorup geçmiş olsun dedi ve odadan çıktı. Berkle konuşuyordu sonra gözüm ağırlıkla kapandı ve sanırım yorgun olduğum için uyumuşum. Odaya biri girdi yanıma sandalye çekip elimi tuttu ona baktığımda "iyisin dimi" dediğini duydum ve Berk olduğunu gördüm yavaşça "berk" dedim sonra "efendim yorma kendini" dedi. Bende annemi göremeyince"annem"dedim ve cevap olarak "geliyorlar şimdi yoldalar" dedi ben gözümü kapatıp berk'in elini biraz sıkınca berk iki elinide elimin üstüne koyup elime masum bir buse kondurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çapkın Üvey Abim
Novela Juvenil21. Bölüme kadar düzenlendi devamı da yakında düzenlenecek.