Masa Yenileniyor.

25 7 0
                                    

Eşref Peak,Ailenin Kurucusu'nun Katili Kürt Bedo ölmüştü.Bilind,babasına verdiği sözü tutmuştu.Bedo'nun akan kananı seyredip "Toplantı bitmiştir!"dedi Bilind.Tuğrul'a sert bir bakış attıktan sonra Odayı terk etmişti Bilind.Bunca zamandır uğraştığı şeyi başarmıştı.Babasının intikamını almıştı.1 Haftadır intikam Ateşi ile yandığından uyku uyuyamıyordu.Gerçekten çok uykusu gelmişti.Bilind arabaya bindi ve Kasaba'ya doğru sakince gitmeye başladı.Elini Radyo'ya attı ve güzel bir Fon Müziği açtı.Eski günler aklına gelince birazcık üzülüyordu Tabii.Fakat güçlü olması lazımdı.Sırtında ne kadar yara taşıyor belli etmemeliydi.Şahet belli ederse tüm Kasabanın güçsüz bir hal alacağını biliyordu.Ailenin ona ihtiyacı vardı ve Bilind bunu çok iyi biliyordu.Camı açıp güzel bir keyf Sigarası yakıp gülmeye başladı.Sebepsizce gülüyordu.İntikamını almış olmasındaki o rahatlık hissiyatı çok güzeldi.Yaklaşık 20 Dakika sonra kasabaya vardı.Hiç bir yere bakmadan eve girdi.Ev artık ona biraz daha güzel ve huzur dolu gözüküyordu.Son zamanlarda yapmadığı birşey yaptı,Erkenden yatıp uyudu.Eski günlerdeki gibi

Ertesi Gün
Bilind ve Meral birbirine sarılmış uyuyordu.Bilind kötü bir Rüya görmüş gibi dişlerini sıkıyor,Gözlerini daha sert kapatıyor ve kafasını çevirip duruyordu.Nitekim birden uykudan kalkmıştı.Kan ter içindeydi."Bilind ne oldu!"dedi Meral meraklıca."John!"dedi Bilind sessiz ve kekeler bir halde.Bilind hemen ayağıya kalktı ve Elini yüzünü yıkamak için Lavaboya yöneldi.Ardından dünden hazırlanmış olan Siyah Takımı giydi ve aşağıya indi.Kendine bir çay koydu ve evinin arkasındaki Toplantı salonuna oturdu.Derin düşüncelere dalmıştı.Rüyasında John'u kötü bir vaziyette görmüştü.Ölü bir vaziyette.Bir sigara yaktı ve çayı ile beraber içmeye başladı."Sabahi şeriflerin Hayr olsun Ortak!"dedi John ve elinde bitmek üzre olan Sigara ile içeri girdi."Günaydın."dedi Bilind John'a bakarak."Bir soğukluk var hayırdır?"dedi ve elindeki Sigarayı attı."Herzamanki Rüyalar."dedi Bilind."Bak sana kimi getirdim.Watson gel."dedi John.İçeri Kızıl saçlı ve hafif sakallı bir genç Adam girdi.Üzerinde siyah kot,Mavi Tişört ve Siyah Ceket vardı.Bilind gözüyle hafif bir süzdü Watson'u."Günaydın."dedi Watson."Günaydın."dedi Bilind ve sigarasından son fırt aldı."Ben Watson."dedi Watson ve babasının yanına oturdu.Enerjik bir kişiliği vardı."Biliyorum.Bende Bilind."dedi Bilind."Gelme dedim okadar.Yine dinlemedi beni."dedi John."Özledim seni baba,4 Senedir yüzünü göremiyorum."dedi Watson."Bir sene daha dayansaydın be Oğlum.Durumlar çok karışık.Sana birşey olacak diye korkuyorum.Ve biliyorum ki eğer seni öğrenirler ise benim çok büyük zaafım olursun."dedi John parmağıyla öğüt veriyormuş gibi."Beni kimse alt edemez."dedi Watson."Ergen aklı bir başka."dedi John."Kürt bedo artık yok!"dedi Bilind."Nasıl yok öldü mü?"diye sordu John şaşkın bir ton ile."Öldü.Öldürdüm."dedi Bilind çay bardağı ile oynarken."Helal olsun."dedi John.Derin bir nefes çekti John."Seni Masaya almaya karar verdim John.Baronla aram iyi.İzin verecektir."dedi Bilind."Sen ciddi misin?"dedi John."Ciddiyim.2 saat sonra Toplantı var.Sende geliyorsun."dedi Bilind."Tamam beni Evden alırsın.Kıyafetimi değiştireyim."dedi John ve Watson ile beraber kalktılar."Durun bakalım.Watson Kahveye gir ve Toplantı var gelin de."dedi Bilind."Tamam abi."dedi Watson ve çıktı."Dert etme gri Takım'da olur."dedi Bilind ve sandalyeyi herzamanki yerine çekti."E iyi ozaman."dedi John ve oturdu.2 dakika sonra Erkekler toplanmıştı."Hoşgeldiniz Beyler.Uzun uzun Makale okumayacağım hemen sadede geleyim.Yeni Üyemiz var.John beyin oğlu Watson.Tanışırsınız.Şimdi,Ben dün birşey yaptım.Ben dün Kürt Bedo'yu öldürdüm.Artık öyle biri yok.Babamın İntikamını kısmen aldım.Tam anlamıyla almam için Baron Tuğrul'da ölmesi gerekiyor.Daha doğrusu öldürmem gerekiyor.
Tuğrul'a gelmeden önce bir hedef var.Erdem Erdemler.Bedo'ya yardım ve yatakcılıktan düşman ilan edildi.Onunda canını alacağım.Yapılan saldırı'da Erdem'in işe bakan adamı öldü.Ve Masa'dan ihraç edildi.Artık işleri büyültmek isteyip şahsi olarak ilgilenecektir.Herzaman olduğu gibi Her çarşamba ve Pazartesi teslimat var.Bugün günlerden salı.Yarin Büyük teslimat var.Plan basit.Yarınki sevkiyatı basıp Erdem Erdemleri indiriyoruz.Saldırı'dan dolayı biraz daha korunaklı gelecektir.15 Kişi olacak diye düşünüyorum sevkiyat'ta.Ama biz işimizi garantiye alıp 26 kişi gideceğiz oraya.Erdemi canlı istiyorum.Yaralayın fakat öldürmeyin.Uyuşturucu kaçakçısının sonu Kurşun ile bitmemeli.Yarın sabah herzaman ki yerde.Baron'la görüşeceğim,Toplantı bitmiştir."dedi Bilind ve yerine oturdu.Erkekler dağılmaya başladı.Aralarında bilind'e övgü sözleri söyleyen çoktu."Yarın evden çıkılmayacak Watson tamam mı?"dedi John."Bende gelmek istiyorum."deyince Watson,John öfkelendi ve"Hayır dedim.Lafımı ikiletme!"dedi John ve Watsonu yolladı."Hadi gidelim!"dedi Bilind."Tamam."
Baron'a doğru giderlerken Bilind nasıl davranması gerektiği hakkında bilgi veriyordu.John ve Bilind Odaya girdiklerinde Masa'da 3 Kişi'nin aksine 7 kişi oturuyordu.Bilind herzamanki yerine oturdu.Ve John hemen yanına oturdu."Hoşgeldiniz.Bu beyfendi kim?"dedi Tuğrul."Hoşbulduk.Bu John.Benim Kardeşim.Beni kırmayacağınızı düşünerek Masaya alınmasını isterim."dedi Bilind.Tuğrul John'u hafif süzdü ve Bilind'e bakıp "Seni kırmam Tabii.Aramıza hoşgeldin John."Dedi Tuğrul."Hoşbuldum Efendim."dedi John."Bildiğinizin aksine Tam 5 tane yeni Ailemiz var.Birincisi Feyyaz Kado.Kado Ailesini temsilen burda."dedi Tuğrul.Feyyaz sinek kaydı sakallı ve saçları arkaya taranmış bir tipti."Behzat Ok.Ok ailesini temsilen burda."dedi Tuğrul.Behzat hafif kel ve sakallı bir tipti."Ve diğer üçü ise;Tufan Yıldız,Yaşar Doğan,Ve John Şen."dedi.Tufan sinek kaydıli ve hafif beyaz saçlı biriydi.Yaşar ise Sinek kaydılı ve simsiyah saçları olan biriydi."Aramıza Hoşgeldiniz Beyler."dedi Tuğrul ve yerine oturdu."Hoşbulduk efendim."dediler hep bir ağızdan."Ben buraya tehtid veya huzursuzluk için gelmedim.Ben buraya Kado ailesini daha iyi ve düzenli bir şekilde yönetmeye geldim."dedi Feyyaz."Ne bu şimdi?"dedi John."Söz verdi kendisi.Çok değiştiğini ve iyimser olduğunu belirtti."dedi Tuğrul."Ne yani dün Köpeklerdi bugün Adam mı oldular?"dedi John."Nediyosun lan sen!Köpek senin babandır."dedi Feyyaz."Benimde Babamı öldürürsün sen!"dedi John."Beyler Yeter!"dedi Tuğrul."Bu Masada birlik ve Beraberlik olacak."dedi Tuğrul."Bu John gerçetken Adam gibi Adammış!"dedi Yaşar Tufan'a."Bilind'de öyle.Bunlarla Dost olmalıyız."dedi Tufan.Aralarında konuşurken Bilind kulak Misafiri oldu ve gülümsedi."Artık Masa'da kavga istemiyorum.Kadir bey sizin zararlarınız ödendi.Hakeza sizinde öyle Süleyman bey.Ne işle uğraşırsınız beni pek ilgilendirmez.Yeterki verdiğim Miktar'da haracımı getirin yeter."dedi Tuğrul."Masa Yenilendi.Artık her iki günde bir saat akşam 18:00'da Masa toplanacak.Sorusu olan?"dedi Tuğrul.Bilind "Tuğrul bey. Adalet Çemberi Bedo için durdu dediniz.Sonra karşımıza kardeşini diktiniz.Bu savaş böyle bitmeyecektir."dedi."Eski Kadolar yok artık herkes kendi işinde.Toplantı bitmiştir buyrun."dedi Tuğrul.Herkes ayaklandı ve Masayı terk etmeye başladılar."Bilind Bey!"dedi Yaşar arkasından."Buyrun."dedi Bilind arkasını dönüp."Ben sizinle savaşa veya dargınlığa girmek istemem.Hakeza ortağım Tufan'da öyle.Eğer Bu işte ortak olursak daha güçlü ve daha huzurlu oluruz."dedi Yaşar."Siz kimi temsilen burdaydınız."dedi Bilind."Benim karım falan yoktur.Ben tek yaşarım.Sevenim çoktur.O yüzden bende her türlü silah var.Ortak olursak size çok ucuz fiyat ile satabilirim.Ayriyeten Tufan ve bende çok Adam var.Toplamda 60 Kişiyiz.Her türlü yardımda gelebiliriz.Dost muyuz?"dedi Yaşar."Dostuz!"dedi Bilind ve el sıkıştılar."Dostun Dostumuz,Düşmanın Düşmanımızdır."dedi Yaşar.

Ertesi Sabah
Bilind yine Dakik bir şekilde söylenilen yerde bekliyordu.Ama bu kez Arabada Telefon ile konuşuyordu."Yaşar,Tufan."dedi Bilind."Efendim Reis."dedi Yaşar."Buyur abi."dedi Tufan."Teslimat baskını için Adam ve silah lazım.Terk edilmiş Hangar'ı biliyor musunuz?"diye sordu Bilind."Biliyoruz.Ve hemen geliyoruz."dedi Tufan."Siz sonradan görüneceksiniz.Önce biz çıkacağız sonra ben ıslık çaldığımda siz geleceksiniz tamam mı?"dedi Bilind."Tamamdır Reis."dedi Tufan ve Yaşar.Adamlar toplanmıştı.Bilind inip bir sigara yaktı ve konuşmaya başladı."Günaydın Beyler.Bugün ki Teslimat daha farklı olacak.Teslimat noktasına gireceğiz fakat sıkmayacağız.Teslim oluyormuş gibi yapacağız tamam mı?Hepsi birer Plan!"dedi Bilind."Tamam."dediler ve Arabalara bindiler.
Yaklaşık 25 Dakikalık yolculuğun ardından Tesliman Noktasına vardılar.Bilind eliyle 1-2-3 işareti yaptı ve içeri daldılar.İçerde sadece Erdem ve bir takım elbiseli adam vardı."Supriseee!"dedi Bilind fakat şaşırmış gibiydi."Hoşgeldiniz,Size bi hoşbulduk töreni ayarlayalım."dedi Erdem ve Bilind ve ekibinin olduğu taraftan 20 Tane adam belirdi.Erdemin arkasına'da 10 Tane adam geldi."İstersen Son Duanı et!"dedi Erdem.Bilind hafif sırıttı ve "Son Duamı kendime göre edeceğim.Tüm hesaba katılmayan Masa adına."dedi bilind ve ıslık çaldı.Ellerinde hafif Makineli tüfekler ile 60 Kişi koca bir çember oluşturdu."Olamaz!"dedi Erdem şaşırmış bir vaziyette.Bilind,Erdemin yanındaki adam'a sıkınca Yaşar ve Tufanın adamları diğer Adamları temizledi."Son Duamı Allah'a edeceğim.Zamanı gelince."dedi.Bilind Adamlara göz işareti yaptı ve Erdemin ellerini bağlamaya başladılar.Bilind bir keyf sigarası yaktı ve gülerek içmeye başladı.Erdem'i açık kapılı uçağın içine götürdüler.Şimdi Erdem ile Bilind arasında 50 Metre vardı."Kaç Ton Mal getirdin Erdem?"diye sordu Bilind bir yandan sigarasını içerken."8 Ton."dedi Erdem pişmanlık içinde."Vay be.Yani madem yanacağım tam yanayım dedin öyle mi?"dedi Bilind.Bir göz işareti yaptı ve Harun Uçağın içine Benzin dökmeye başladı."Yapamazsın bunu."dedi Erdem bağırarak."Ya şu klişe lafları bırak be erdem.Bir sigaralık ömrün kaldı.Bırakta rahat rahat içeyim."dedi Bilind.Erdem ağlamaya başlayınca Bilind "Oo en iyisi susturmak.Bu iyice zırlamaya başladı.Elveda."dedi ve Arkaya doğru çekilmeye başladılar.Harun Benzini Bilind'in yakınına doğru döktü ve geriye çekildi.Bilind el salladı ve sigarayı ateşe atıp izlemeye başladı.Erdem'in son çığlıkları duyuluyordu."Ben gidiyorum Bilind,Çocuk bekliyordur."dedi John ve yürümeye başladı.Bilind kendini yanan Uçağa kaptırmıştı o yüzden cevap vermedi John'a.John kasabaya gelip eve girecekti ki Kapıda bir zarf asılıydı.Turuncu bir zarf.içinde
"Uçurum Yolunda ki Evlerin en başındaki Eve gel.Oğlun orada."yazıyordu."Hassiktir."dedi John ve hemen arabasına atladı.Paniğe kapılmıştı bu yüzden çok aşırı hızlı sürüyordu.Yol bitmek bilmesede John arabaya verdiği gazdan dolayı hızlı bir şekilde varmıştı.Yaklaşık 40 dakikada gelmişti evin önüne.Arabadan inmeden Bilind'i aradı."Nerdesin John?"dedi Bilind."Hakkını helal et kardeşim."dedi John."Nediyorsun usta ne oldu?"dedi Bilind.Paniğe kapılmış bir sesi vardı."Oğlumu kaçırmışlar,kurtarmaya geldim.Hakkını helal et."dedi John."Helal olsun..Ne diyorum ben Nerdesin lan!?"dedi Bilind."Uçurum yolundaki Evler!"dedi ve Telefonu kapattı.Arabadan inip eline silahını aldı.Ve şu sözleri söyledi "Ölümden öte köy mü var be!"dedi ve daldı içeri.Yavaş adımlarla yürümeye başladı.Küçük bir evdi.Evi gezdi dolaştı fakat Watson orda değildi."Ne oluyor lan?"dedi John ve silahı beline koydu.Kapıya doğru yürümeye başladı.Kapıya doğru yürürken Karşısına Feyyaz çıktı ve silahı doğrulttu."Bir kere'de Toplantıya katıl be Ayıoğlu Ayı"dedi ve Ateş etti.John kurşunun etkisiyle arkaya bir adım attı.Sonra üç kurşun daha sıktı ve John arkasındaki 3 Basamaktan yere düştü..
6.Bölüm Sonu

Yeni ŞehirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin