7| final

651 95 25
                                    

yine tozlu depodayız. buraya çok sık gelmeye başladığımızı fark ediyorum. gözüm yerdeki izmaritlerde. gözüm ondan başka her yerde. yanımda ama yüzüne bakamıyorum. ikimiz de sessiziz. beni öptü. sınıfta. duvarın dibinde. üçüncü öpücüğü aldığım için mutlu olmak istiyorum. ama ona kanmamam gerekiyor.

yalancı birine aşık olmak zormuş. kim taehyung sayesinde biliyorum bunu.

beni öptükten sonra hiçbir şey demeden buraya geldik. okul formamızın ceketleri koltuğun ucunda. bir şeyler demek istiyorum. bağırmak. ama susuyorum. o da susuyor. sinir bozucu. beni her seferinde öpen o ama yine de susuyor. ona yumruk atmak istiyorum.

"benimle oynamayı bırak." diyorum bir anda.

kontrolü kaybediyorum gibi. ona döndüğümde bana dolu gözlerle baktığını görüyorum.

"oynamıyorum." diyor.

sesi çatlıyor. ağlayacak gibi. yalan söylemiyor. onu tanıyorum. beni kandırsa da onu tanıyorum. bu bakışları biliyorum.

"yemin ederim oynamıyorum. seni seviyorum."

çok basit bir şeymiş gibi söylüyor. sanki havadan bahseder gibi.

beni seviyor.

ona inanmak bir hata olur mu. düşünüyorum. genç insanlar yanlış kişilere aşık olabilir. onun yanlış olup olmadığını bilmiyorum. hırslı olduğunu biliyorum ama. yalancı olduğunu da. yalan söylediğinde onu yakalıyorum. ama yalan söylüyor gibi gelmiyor.

"seni öptüğüm günden beri seviyorum. bir anlamı vardı." diyor.

sözlerime ima yapıyor. ona bir anlamı olması gerektiğini söylediğim zamana. beni seviyor diye düşünüyorum. biraz rüya gibi, gerçek hissettirmiyor. dudaklarına bakamıyorum. benden cevap bekliyor.

artık korku yok demişti ama korkuyorum. deli gibi korkuyorum. ona güvenmekten korkuyorum. beni üzmesinden. beni kandırmasından. beni yenmesinden. her şeyden korkuyorum. ona sarılmak ve kaçmak arasındayım.

"seni seviyorum jimin." diyor.

kalbim avcunda, sıktıkça sıkıyor. beni seviyor.

"sana nasıl inanacağım?"

sesim fısıltı gibi çıkıyor. sahi, ona nasıl inanacağım? kısa bir zaman önce dudakları başka dudakları örtüyordu. beni sevdiğini söylüyor. komik. biraz da acınası.

"lütfen."

gözlerinden yanağına bir damla yaş akıyor. gerçek gibi. yalan söylemiyor. ellerimi tutuyor ve bana bakıyor. sadece bakıyor. gözlerini görüyorum. farklı bir dünya gibi.

kim taehyung'un yalancı olmadığı bir dünya gibi.

gözlerinde yaşamak istiyorum.

bana böyle bakarsa ona inanırım. kıvırcık saçlı bu oğlanın zaafım olduğunu hissediyorum. korkarak tutuyorum ellerini. delice korkuyorum. bir kere sarılsa hiçbir şey kalmayacak sanki.

"sana inanmak istiyorum." diyorum kısaca.

gözlerinde yıldızlar parlıyor. ellerini korkarak tutuyorum. kalbim deli gibi atıyor. parmağıyla elimin üstünü okşayıp beni kendine çekiyor. başım göğsünde. daha da bastırıyor. bir şeyi kanıtlamak ister gibi. kalbinin sesini duyuyorum. nasıl hızlı attığını, nasıl çırpındığını. gerçek olmasını istiyorum.

"inandın mı şimdi?" diyor.

sesinde biraz endişe var. gözlerine bakıyorum tekrar. kim taehyung bu sefer yalan söylemiyor. bu sefer bilerek kaybetmek istiyor. avucumun içi sıcacık.

"inandım."

fısıldıyorum. pişman olmak istemiyorum. beni kendine çekiyor. dudaklarıma minik bir öpücük bırakıyor. sevimli. biraz da rahatlatıcı. hafiflemişim gibi. başımı boynuna yaslayıp kucağına çıkıyorum. kolları anında bedenimi sarıyor. sıkıca. hiç bırakmayacakmış gibi.

"seni seviyorum." diyorum usulca.

yüzümü kaldırmaya çekiniyorum. saçlarımı öpüyor. çok öpüyor. peşpeşe bir sürü kez. gülümsememe engel olamıyorum. sevimli bir erkek arkadaş olacak.

"sevgililerimizi aldatıyoruz." diyorum.

"ayrılacağız." diyor.

cebindeki telefonu çıkardığında başımı kaldırıyorum. ayrılmak istediğini mesaj atıyor. o kız için üzüldüm. birazcık.

bana dönüyor. anlıyorum. aynı mesajı mina'ya atıyorum. cevap vermeye tenezzül bile etmiyor. görüldü.

derin bir nefes alıyorum. artık bitti diye tekrarlıyorum içimden. artık sadece taehyung var.

"ikimiz de kaybettik demek."

gözlerinin içine bakıyorum bunu söylerken. kim taehyung'un hırslı bir çocuk olması önemsizmiş diyorum kendi kendime. birlikte kaybettik.

yüzündeki gülümseme genişliyor. bir eli saçlarımda. diğeri belimde. yanıyorum.

"hayır." diyor gülerek.

"ikimiz de kazandık."

sonra da bilirsiniz, öpüşüyoruz. oyuncu ve yaramaz bir oğlan kim taehyung. artık yalancı değil. dili dudaklarımdayken bunu düşünüyorum. bir de onu ne kadar sevdiğimi. onun ne düşündüğünü bilmiyorum. elleri bacaklarımı okşadığına göre biraz kirli şeyler olmalı. koltuğa yatarken beni de üstüne çekiyor. dudaklarımız hala birlikte.

beni seviyor. onu seviyorum. öpüşüyoruz. bunların hepsinin bir anlamı var.

*

sormam gereken bir şey var. sizce burada bitirmeli miyim, yoksa bir bölüm daha mı gelmeli... fikrinizi belirtirseniz sevinirim

kiss me hard before you go | vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin