gürültü. her yerde insanlar var. sağır olacağım diyorum kendi kendime. alkol ve ter kokusu bunaltıyor. elim belinde. ama ona bakmıyorum. mina güzel bir kız, elimin altındaki beli ince. gözlerim kenarda. kim taehyung'u görüyorum. ona sinirliyim. beni o eski koltukta öptüğü için. hayır, öptükten sonra umursamaz olduğu için. artık korku yok demişti ama kaçıyor. yalancı olduğunu söylemiştim.
kız arkadaşıyla dans ediyor. yüzünde gevşek bir gülümseme var. sinir bozucu. karşısındaki kıza göre çekici. belki bana göre de. büyük elleri düzgün vücutta dolanıyor. aralarının nasıl olduğunu bilmiyorum. beni öptükten sonra onu öptü mü bilmiyorum. ben hala mina'yı öpmedim. sikik kim taehyung, bir haftadır benden kaçıyor. bir şeyler söylüyor. dudaklarını okuyamıyorum. tuvalete doğru ilerliyor. geri döneceğimi söyleyerek peşinden gidiyorum. içeri girdiğimde yüzünü yıkadığını görüyorum.
"hey." diyor kısaca. kaçmak istiyor. ama bu sefer olmaz.
"konuşmamız gerek." diyorum.
yalnız ikimiz varız. ellerini kurulayıp yanıma geliyor. güzel kokuyor.
"sorun ne?"
sesini umursamaz çıkartmaya özen gösteriyor. kim taehyung kötü bir yalancı.
"geçen hafta-"
"geçen haftada kaldı." diye tamamlıyor sözümü. ona yumruk atmak istiyorum.
"kız arkadaşını aldattın. sevgilin varken başka birini öpemezsin taehyung."
yüzümdeki gülüş kendini belli ediyor. bu kavgada koz benim elimde.
"öyle mi?" diyor.
geri adım atmayacağını biliyorum. onu tanıyorum. avucumun içi gibi iyi biliyorum. bana daha da yaklaşıyor. sırtım duvara değince bile durmuyor. çok yakınımda. sıcaklığını bedenimde hissediyorum. ellerinden birini duvara yaslayıp üzerime eğiliyor. boylarımız artık eşit. gözlerine bakıyorum ama dudakları daha cazip geliyor. ilk adımı atan olmak istemiyorum. beni anlamış gibi kendi geliyor.
ve işte, dudaklarımız tekrar bir arada. ikimiz de sertiz. acemiyiz. dişlerini alt dudağıma geçirdiğinde inliyorum. beni köşeye sıkıştırdı. kolunu belime dolayıp bedenlerimizi bastırdığında ellerim arasındaki kıvırcık saçları çekiyorum. bir süredir permalı. yakışıyor. kim taehyung yakışıklı. nefeslerimiz tükenene kadar öpüşüyoruz. dudaklarından memnuniyet mırıltıları dökülüyor. bunu seviyor. beni öpmeyi sevdiğini biliyorum. ayrılıyoruz. tüm sıcaklık yavaşça kayboluyor.
"beni öpüyorsun. beni öpmeyi seviyorsun. bunun bir anlamı var."
"yok." diyor nefes nefese.
yalan söyleyip söylemediğini anlayamıyorum.
"bir anlamı yok. sadece güzel dudakların var."
elini ensesine atıp saçlarını karıştırarak çıkıyor. yüzümü yıkayıp aynada kendime bakıyorum. kim taehyung'a çok fena yumruk atmak istiyorum. vücudum öfkeyle dolu. sinirlendiğimde nasıl biri olduğumu biliyor. içeri gidiyorum. insanlar her yerde. kız arkadaşının yanında olduğunu görüyorum. onu mahvetmek istiyorum. mina'nın yanına ilerliyorum. beni bekliyor. güzel bir kız. onun da güzel dudakları var. belki en güzel değil ama güzeller. kolumu beline sarıyorum. bu sefer daha kuvvetlice. şaşırıyor. benden böyle bir şey beklemiyor.
ellerimden biri saçlarının örttüğü boynuna gidiyor. taehyung'un bize baktığını görüyorum. yüzümdeki gülüş büyüyor. artık korku olmadığını biliyorum. dudaklarımı bastırıyorum. zarif ve ojeli elleri enseme gidiyor. bugün gerçekten güzel diye düşünüyorum. öpüşümüz hızlanıyor. herkes kendi halinde. ama taehyung bizi görüyor. arkamda kalan koltuğa geçip onu kucağıma alıyorum. bacaklarını iki yanıma bırakıp dizlerime oturuyor. kısa eteği daha da açılıyor. dudaklarındaki rujun tadını sevdiğimi fark ediyorum. bir elim bacağında dolanıyor. diğeri göğsünde.
daha ateşli diye düşünmeye çalışıyorum. taehyung'un öpücüğünden daha ateşli. depoda hissettiğim sıcaklık tekrar gelmiyor. elleri saçlarımı karıştırıyor. gömleğimin düğmelerinde parmaklarını hissettiğimde çekiliyorum. yeterli diyorum kendi kendime. kim taehyung güzel bir şov izledi. göz ucuyla ona bakıyorum. kulakları kızarmış. sinirlenmiş. gülüyorum. anlıyor. benimle oynamaması gerektiğini ona hatırlatıyorum. birbirimizi tanıyoruz.
ateş ve barut. ikimizi hiç böyle düşünmemiştim daha önce. bunun için fazla sakindik. jimin ve taehyung. sevimli çocukluk arkadaşları. herkesin aşina olduğu ikili. o ve ben. daha önce hiç bu denli birbirimizi yakmamıştık.
dudaklarımın kenarlarına yayılan ruju temizliyorum. baş parmağımı biraz önce beni öperken ısırdığı yere bastırıp ona bakıyorum. sertçe başını çeviriyor. kucağımdaki kız yanıma oturduğunda aklım çoktan başka yerde.
kim taehyung'u devirdim diyorum kendi kendime. yaktım ve yıktım. tıpkı onun bana yaptığı gibi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
kiss me hard before you go | vmin
Fanfictionbeni öpüyorsun. beni öpmeyi seviyorsun. bunun bir anlamı var.