Eşcinsellik Bir Seçim Değildir (Lezbiyen)

-3-

- Aslında Mia biliyor musun? Bu kurstan nefret ediyorum.

Tessa az önce kurstan nefret ettiğini mi söylemişti bana? Teniste onlarca birinciliği olan insan...

Hani insanlar iyi oldukları alanlardan uzaklaşıp, diğer insanların istedikleri alana yöneliyor ya hayatta canımı sıkan en berbat şey bu sanırım. Aslında eşcinsellikte de bu olgu var. Çoğu insan kimliklerini kabullenemiyorlar, akıllarında hep "Ya insanlar benden nefret ederse?" sorusu var. Tıpkı bende de olduğu gibi...

Ah, keşke içimizdeki duyguları da görebilseydi diğer insanlar. Belki o zaman daha ılımlı yaklaşırlardı. Bir erkeğin, bir erkeği ne kadar fazla sevebileceğini görseler ya da bir kızın, hemcinsi için neleri göze alabileceğine şahit olsalar fikirleri az da olsa değişebilirdi. Aşk cinsiyetle değil, karakterle alakalıydı bence.

Bu hisleri keşfettikten sonra soyunma odasında bulunmaktan utanıyordum. Hatta onunla aynı alanda nefes almaktan bile utanıyor olabilirim. Göz göze geldiğimizde vücudumda şimşekler çakıyordu, olduğum yerde donuyordum. Hani arkadaş ortamında güzel bir espri yapılır ve herkes güler ama ortamda espriyi sadece siz anlamamışsınızdır ve beyniniz durmuştur. İşte ben de öyle oluyorum onu görünce.

Sadece gülüşü bile beynimin fonksiyonlarını durduruyordu ve yemin ederim ki onu, çoğu hetero erkekten daha fazla sevebilirdim ki seviyordum.

Ama ortada binlerce soru vardı. Bu yaptığım şey doğru muydu? Ya da çevrem bu yaşadıklarıma hangi gözle bakardı? En önemlisi, peki o ne derdi? Onu sevdiğimi söylesem belki karşısına geçip ya da bir not bıraksam dolabına. Gene saçma düşünceler beynime hücum ediyordu. Asla birlikte olamayacaktık.

Clara'ya olan sevgimin dış görünüşle alakası yoktu. Evet çok güzel, harika ve muhteşem biriydi ama onu sırf o güzel kesilmiş saçları için sevmiyordum. Tek açıklayabildiğim şey onu görünce, hiçbir şeyin bana hissettirmediği duygular yaşamamdı. Ama insanlara anlatsam beni anlamazlar, buna eminim. Hemen yüzlerine iğrenme ifadelerini takıp sorulara başlarlardı. "Nasıl yani, kızlardan mı hoşlanıyorsun?" "Nasıl seks yapabiliyorsunuz ki?" "Ergenliktendir o ya geçer." ve böyle binlerce gereksiz cümle daha...

Kafam her zamankinden daha karışık bir biçimde korta gelmiştim. Bizimkiler ısınma hareketlerindeydi, açıkçası canım tenis felan oynamak istemiyordu şuan. Gölgeye oturup onu izlemek istiyordum.