Suçsuzluğun Hissi/ 10. Bölüm

31 7 5
                                    

"Söylesene İstanbul,inan kalmadı bize yıkıldık."

/Hapisten Çıkıldığı Gün/

Derin bir nefes aldım. Dokuz yıl geçmişti.  Sıra bendeydi.  

Gözlerimi kapattım. Adım attım. İç çektim. Tüm dağları tüm bulutları içime çekercesine. 

"Kızım!"

"AYŞIL KIZIM!" Annem ve babam bana öyle sarıldılar ki sendeledim. Annem ağlıyordu.

"Anne ağlama!" 

"Bu son kızım. Bu son. İftiralar geride kaldı. Parlayacaksın kızım. Tek başına." 

"Parlayacağım. Işığımda kör olacaklar."

"Eh! Senin babanda var ben gideyim o zaman." Kıkırdadım. Babama sarıldım. Kulağıma bir şeyler fısıldadı. 

"Hadi arabaya geçelim. " Arabada hiç durmadan konuştular. Eve geldiğimde şaşkınlığımı gizleyemedim. Ev hiç bıraktığım gibi değildi. 

"Her şey ne kadar da değişmiş..." 

"Odan dışında. Odana elimizi bile sürmedik."

 "Kapı açılır açılmaz odama çıktım. Annemin bana yeni aldığı kıyafetlere baktım fiziğim gerçekten sevdiğim türdendi.  Zayıf ama dinçti. 

Kendime gelmemin vakti gelmişti.  27  yaşında olmam hiç bir şey değiştirmezdi. Üstüme güzel mavi bir elbise giyindim fazla süslüydü. Ben düğüne bile böyle gitmezdim.  Sarı bir sweat ve siyah bir pantolon giymiştim.

Alt kata indiğimde annemin bir kaç kişiyle konuştuğunu gördüm.

"Biliyorsunuz neler olduğunu. İşte çıktı. Haksız yere girdiği yerden." 

Kim olursa olsun her şeyi bildiğinden emindim. Keyifle merdivenlerden indim. Aşağıda bir kız vardı annemin çok eskiden tanıdığı arkadaşı ve oğlu vardı. İçeri girdiğimde kadın ve kızı bana ne kadar şefkatle bakıyorsa  oğulu bana öldürücü bakış atıyordu. Ama kötü çocuk olamayacak kadar büyümüştü.

"Merhabalar..." Dedim. 

"Merheba Ayşıl! Beni tanıyorsundur her halde. Değil mi?" Yok. Tanımıyordum. Allah'ım  kim bu ya?

"Hatırladım. Şey. İki adın vardı sanırım..." Varsayımım doğru çıkmıştı.

"İkinci adını hatırlayamadım..."

"Beliz. Arya Beliz." Tabii ya bu Arya. 

"Ah evet Beliz nasıl unutmuşum?" Ve buda Arya'nın abisi. Çağan.

"Merhaba!" Bakışlarından daha canlıydı sesi.

"Merhaba Çağan Abi..." Abi mi? Neredeyse aynı yaştayız. Annem de benimle aynı şeyi düşünmüş olacak ki kahkaha attı. Sinirlerim bozulmuştu. Hapisten çıktığım ilk gün annem eve sinir bozucu misafirler getirmişti. Ama bozuntuya vermeyecektim. Tebessüm ettim.

"Abi yok sen 27 yaşındasın bende."

"Ta - mam..."  Uzatmanın manası yoktu. Sinirlerim gerilmişti ama artık acının hazzını yaşamamın vakti gelmişti. 

"Anne ben gidiyorum. Dışarıda bir şey yapmam gerek." Annem anlayışla karşıladı. Başını salladı. Tam çıkacakken Arya bana seslendi.

"Ayşıl bende gelebilir miyim?" Olamaz. Gelemez. Ben birilerine acı çektirecektim. Bunu görmemesi gerek.

"Arya kısa sürecek. Gelir gelmez seninle sahile gideceğim..."

"Söz mü?" Hayır söz vermek istemiyorum. Her şey söz verdikçe kötüye gidiyor.

BİLİNMEZLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin