0.2

20 8 2
                                    

Anahtarı olduğu yerden alıp koşa koşa ilk tünelin olduğu kapıya ulaştık.
"Çabuk ol, sadece iki dakikamız kaldı."Endişeli bir şekilde söylediğim cümlenin ardından anahtarı yerine yerleştirdi Elif. Kapı açılır açılmaz kendimizi içeri attık. Elimi kalbimin olduğu kısma koyarak derin bir nefes aldım. İlk başlarda korksam da gittikçe eğlenceli bir hâle dönüşüyordu bu oyun.
"Sence bizden önce açan olmuş mudur kapıyı?" Diyen Elif'e baktım.

"Büyük ihtimalle olmuştur. Çünkü son dakikalarımızı sayıyorduk biz."
Muhtemelen ilk seviyede kalan grup da olmuştur ...

Etraf bir önceki seviyeden az da olsa hâlâ karanlıktı.
Elif ilk odayı işaret etti. "Buradan başlayalım bence."
Olumsuz anlamda başımı iki yana salladım.
"Bence en sondaki odadan başlayıp hepsine bakmaya çalışalım, üçüncü seviyeye ulaşan tünelin kapısı buraya daha yakın."

"Mantıklı."
Her zamanki gibi o önden gitti , ben de peşinden. Nasıl bu kadar cesur olabiliyordu? Ya da ben mi fazla abartıyorum, bilmiyordum.

Sondaki kapı demirdendi. Hadi demirden olmasını geçtim ,kapıyı açabileceğimiz bir kolu bile yoktu.
"Bu ne?"diyerek şaşkınlığımı belirttim.
"Kapı." Elif 'in cevabı üzerine göz devirmeden edemedim.

"Peki bu güzel (!) kapıyı nasıl açmayı düşünüyorsun?"

"Buluruz bir çaresini."diyerek etrafına bakınmaya başladı.
Nasıl bulmayı düşünüyordu acaba? Yerde duran küçük bir demir çubuğu eğilerek eline aldı Elif.

Ev değil de sanki çıkışı olmayan bir inşaatta gibiydik. Evde olması gereken şeyler dışında her şey vardı burada.
"Ne yapacaksın onla? "

"İzle ve gör."

Demir çubuğu kapının arasına sokmaya çalışıyordu. İyi de öyle açılmazdı ki o!
"Boşuna uğraşma , açılmaz öyle."

"Açılacak. Açılmak zorunda."

Birkaç kez denedikten sonra sinirlenerek demiri arkaya doğru fırlattı.

"Ah! Yemin ederim bu iki oldu. Kim yaptı bunu?"

Arkamı döndüğümde Akın ve Emir'le tekrar karşılaşmayı beklemiyordum tabii ki. Yazık, fırlattığımız şeylerin Akın'a karşı bir zaafı vardı herhâlde.

Emir"Yine mi siz?"dedi soğuk bir ses tonu ile.

"Biz de sana çok meraklıydık zaten!" Elif resmen cırlamıştı. Sinirli olduğu için ters tarafına denk gelmişti.
"Cidden sıkılmaya başlıyorum."dedim ifadesizce.
Ve o an başımı kaldırdığımda küçük bir ayrıntı fark ettim.

"Buldum!"
O an Akın'ın da aynı şeyi söyleyeceğini nereden bilebilirdim?

"Sen neyi buldun?" Dedim tek kaşımı kaldırarak.
Sırıtarak cevap verdi " Bu kapıyı nasıl açacağımızı. "

"Hayır! İlk ben fark ettim ve bu odayı ilk biz kontrol edeceğiz."

Gülümsemesi silindi.
"Sen neyin kafasını yaşıyorsun kızım asıl ilk ben fark ettim."

"Yeter! Tartışmayı kesin ve anlatın!" Elif 'in bağırışıyla ikimiz de sustuk.
Ben işaret parmağımla üstteki kapı sürgüsünü işaret ettim.
"Bunu yukarı kaldırırsak kapıyı açabiliriz."
Akın araya girdi
"Evet ,ben de tam bundan bahsediyordum. O yüzden siz sağdan sağdan ikileyin."
Sinirle tek ayağımı yere vurdum.
"Asıl siz sağdan sağdan ikileyin. İlk ben buldum."
Akın tartışmayı devam ettirmeye yeltendiğinde arkamı dönüp sürgüye uzanmaya çalıştım. Kahretsin! Boyum oraya uzanacak kadar uzun değildi.

"Ben size ikilemenizi söylememiş miydim ? Allah haklı olanı görüyor da gerçekleri ortaya döküyor."

Cevap vermeyip ters bakışlar atmakla yetindim.
Bu sefer Emir konuştu
"Madem iki taraf da haklı olduğunu düşünüyor , o zaman bir anlaşma yapalım."

Başka odaları bırakmış resmen bu oda için tartışıyorduk. Belki de hiç bir şey çıkmayacaktı.

Elif "Ne anlaşması?" Diyerek cevap verdi.

"Biz kapıyı açmanıza yardım edelim. Ve odayı birlikte kontrol edelim. Biliyorum yardımlaşmak yasak ama bu yardımlaşmaktan sayılmaz herhalde değil mi? Sadece aynı odada aynı şeyi arayacağız, habersizmiş gibi.Ve aramızdan biri başka birine bir şey  anlatmazsa hiç bir şey olmaz."

Oyunda farklı grupların aynı odayı aynı anda kontrol etmeleri yasaktı. Ama gerçekten kimseye söylemezsek kim bilebilirdi ki?
Güzel teklif!

"Olabilir."diye sessizce fısıldadım.
Elif de onayladığını belirten tarzda bir işaret yapmakla yetindi.

Emir ilerleyip sürgüyü  yukarı doğru çekmeye çalıştı. Ama bayağı paslı olduğu için epey zorlanıyor gibiydi. Sonunda açabildiğinde konuştu
"Burada bir not var."

Eline alıp sesli bir şekilde okudu.

"KAYDET!"

Neyden bahsediyordu acaba bize bu notları ileten kişi?

Akın sessizliği bozdu
"İyi de burada neyi neye kaydedebiliriz ki?"

Cümlesi aklıma geçen seviyedeki not defterini getirdi.
Minik sırt çantama koyduğumuz defteri yerinden çıkardım.
"Sanırım buna bir şeyler kaydetmemiz gerekiyor."

Elif kaşları çatık bir şekilde Emir'in kaldırmış olduğu kapı sürgüsüne bakıyordu
"Elif ne düşünüyorsun?"diye sorduğumda yüzünü bana çevirdi.

"Fark ettiniz mi bilmiyorum ama sürgünün alt kısmına parlak renkli bir kalem ile bir kelime yazılmış."

Dediği ayrıntıya bakmak için kapıya daha da çok yaklaştım.

"Bitmemiş"

Ne kadar saçma bir oyunun içindeydik biz böyle.
"Sanırım bunu kaydetmemiz gerekiyor."

Emir ve Akın kendi buldukları deftere yazarken ben de bizimkine yazdım. Saçma da olsa bu oyunu devam ettirecektim!

"Hadi artık girelim şu odaya."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 23, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Işıkları Söndürün !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin