6. Bölüm

1.1K 43 7
                                    

Hikayeye başlamadan önce size şebek bir Defne bırakayım dedim 😜Haydi hikayeye o zamaan!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hikayeye başlamadan önce size şebek bir Defne bırakayım dedim 😜
Haydi hikayeye o zamaan!

Defne'den;
U

yandığımda herkes uyanıktı. Barış bile. Hemen uyanıp deniz kenarına gittim ve yüzümü yıkadım. Ardından saçlarımı da biraz ıslatıp salık bıraktım. Birisi fazladan coconut yemişti,herkes Barış'a dönmüştü.
"Bu adadaki her şeyden niye beni sorumlu tutuyorsunuz? Ben yemedim."
"Kim yedi o zaman?"
"Babuş benim karnım açtı da biraz alayım dedim sonra bir baktım hepsi bitmiş"
"Neyse Ardo canın sağolsun"
Pardon pardon? Barış dondurmayı rejilere sorup yediğinde kıyamet kopmuştu,şimdi Ardahan herkesten izinsiz bir coconut yedi ve kimse bir şey demiyor mu?
"Yasin hani adalet senin için her şey önemliydi. Bu çocuk dondurma olayında rejilere sorup dondurma yedi kıyameti kopardınız Ardahan yiyince canın sağolsun mu? Ben burada bir adalet göremiyorum. İstediğine adalet göster istemediğine bağır çağır. Yok öyle bir dünya!"
"Sen o dondurma olayında bile yoktun karışma o olaya"
"Yoktum ama geldiğimde o konu konuşuluyordu,televizyondan da izledim her şeyi ya hani?"
"Tamam coconutu yesin hakkım helal olsun Ardahan ama bu çocuğa demediğinizi bırakmayıp kankanız olan kişiye hemen canın sağolsun demeniz adalet falan değil. Bana gelip buradan adaletten falan bahsetmeyin"
"Tamam yeter sen karışma olaya"
"Bu adada bende yaşıyorum hakkımı da savunurum Yasin efendi. Siz bu çocuğa artık ne derseniz ben de size aynısını derim"
Barış kalktı ve yanıma geldi.
"Defne tamam yeter hadi gel gidelim sakinleş biraz"
Başımı salladım ve ters bir bakış atıp Barış'ın arkasından yürüdüm. Deniz kenarına gelince oturdum,o da yanıma oturdu.
"Defne,güzel kardeşim savunduğun için teşekkürler ama aynılarını ben de söyleyebilirim benim de ağzım var. Sen söyleyince sen beni savununca sanki ben seni dolduruyormuşum gibi bir algı yaratıyorlar. Ayrıca bak cevap verme onlara cevap verince istediklerini elde ettiriyorsun yeri geldiğinde cevap ver çok iyi yapıyorsun aslında ama boşver sustukça onlar daha çok sinirlenecek. Şimdi sen biraz yalnız kal kafanı dinle."
Ben bir şey demedim ve kalkıp saçımdan öptü ve gitti. Gerçekten abi kardeş gibiydik. Acaba yanlış mı yapıyordum? Kafam çok karışıktı ve duygularım da darmadağındı. Yine dayanamayıp ağlamıştım. İzleyiciler sanki bilerek ağladığımı ve strateji yaptığımı sanacaktı ama bunların hepsi duygu boşaltmasıydı. Denize baka baka ağlıyordum.
Cemal'den;
Defne Yasin'e salladı ve Barış ardından gelip onu deniz kenarına götürdü. Açıkçası kıskanıyordum ama Barış benim de kardeşim gibiydi onun da abisiydi. Niye kıskanıyordum ki. Yerimden kalkıp giderken Barış geri geliyordu. Ona meraklı gözlerle baktım ve yanıma gelip kısık sesle konuştu.
"Biraz kafasını dinlendirmeye ihtiyacı var sonra git yanına."
Başımı salladım ve Barış sırtıma vurup barakaya gitti. Çok fark edilmeyecek şekilde ona yakın oturdum ve ona bakmaya başladım. Çok geçmeden Nisa geldi ve yanıma oturdu.
"Aşık olduğunu çok belli ediyorsun"
"Gerçekten mi?"
"Hı hı"
Dedi ve başını sallayıp benim omzuma koydu ve benim olduğum tarafı izlemeye başladı.
"Çok garip bir kız. Aslında haklı konuşuyor ama o da Barış gibi adada pek sevilmeyen arkasından konuşulan kişi olacak diye ben de korkuyorum."
Gülmüştüm. Nisa niye korkuyordu onu anlamamıştım.
"Korkuyor musun?"
"Evet."
Bu sefer beraber güldük.
"Gitsene kızın yanına ağlıyor"
"Barış gitmememi biraz yalnız durması gerektiğini söyledi"
"Tamam o zaman ben barakaya gidiyorum izlemeye devam et sen"
Başımı salladım ve barakaya gitti ben de izlemeye devam ettim. Oyuna gidiş saati gelmişti. Kalktım ve gidip ayakkabımı giydim,hazırlanıp barakada oturdum. Çok geçmeden Defne şiş gözleri ve ıslak yüzüyle geldi. Saçlarını da topuz yapmıştı. Parkura gideceğimiz araba geldi ve gidip bindim. Arkadan herkes gelmeye başladı,Barış Defne ile geldi ve Defne'yi yanıma otutturdu kendisi de arkamıza geçti. Herkes yerleşince yarım saate parkura gittik. Barış oynamıyordu,onun da ayağında bir sıkıntı vardı. Dokunulmazlık ve yanında et barbekü ödülüydü,kazanmamız lazımdı. Acun abi herkese tek tek söz vermeye başladı. Defne'ye gelmişti sıra. Off Cemal bu seni niye bu kadar ilgilendiriyordu her dakika Defne Defne.
"Bugün Barış ve ben oynamayacağız ama takımımızdan desteği esirgemeyeceğiz tabii ki. Umarım kazanırız,her iki takıma da başarılar ve olaysız bir gün olmayı dileğiyle"
Alkışladık ve parkura geçtik. Değişik bir parkurdu iki kişi el arabasına oturan kişiyi taşıyacaktı ve el arabasındaki kişi küpleri toplayacaktı ve o küpleri askılık gibi bir şeye takıp küçük kum torbalarıyla düşürmeye çalışacaktı. Avantaja çıktılar,ben yoktum avantajta. Oturup bitmesini bekledik. Herkes benchten bağırıyordu. Bitti ve Ünlüler kazandı avantajı. Yavaş yavaş herkes çıkmaya başladı ve ve durum 7-0 oldu. Biz öndeydik,Mert tabii dayanamadı ve hemen bizi dağıtmaya çalıştı. Barış,Defne ve ben takılıyorduk onlar çıkmadığı için onlarla takılıyordum. Barış yerinde duramadığı için her dakika hareket ediyordu o yüzden arada bizle takılıyordu.
"Orada konuşacağınıza arkadaşlarınıza destek olsanıza"
"Sizinkiler destek oluyor da ne oluyor?"
Mert bozuldu ve önüne döndü. Bu kız nasıl bu kadar haklı konuşabiliyordu?
Durum:8-9
Evet,bize yetişmişlerdi. Nisa finali yapmaya gidiyordu. Parkuru geçtiler ve atışlara geldi. Hepsini çok güzel attı ve oyun bizimdi. Kazanmıştıık. Koşarak yanına gittik ve hep beraber daire olup güzel bir sevinç gösterisi yaptık. Seremoniye çıktık ve Acun abi yine herkese söz hakkı vermeye başladı. Yine Defne'ye vermişti.
"Bugün ben oynamadım ama çok güzel bir fark attılar takımdakiler,sonra karşıdan bir kişi her ne kadar dengemizi bozup bize yetişmeye çalışsalar da oyunu biz kazandık. Takımı ve karşı takımı tebrik ediyorum."
Alkışladık ve karşı takımdan birilerine daha söz hakkı verip ödüle geçtik,Barış ise adaya.
Ödüle geldiğimizde etleri pişiren kişinin yanına gittik ve etlere baktık. Sonra yerlerimize geçip oturduk. Etler masaya geldiğinde herkes yemeye başladı,Defne biraz durgun durgun yiyordu ama kafama takmayıp yemeye devam ettim. Yavaş yavaş bitmeye başladı ve bizimde karnımız doymaya başladı. Araba geldi ve arabaya binip adaya gittik,Barış hindistan cevizi yiyordu. Defne yanına gitti ve oturdu. Ben de Nisa,Gizem,Yasin,Ardahan ile bir yere gidip oturdum. Berkan ile Yasin ufak bir tartışma yaşamıştı o yüzden Berkan yanımızda değildi Barışların yanındaydı. Ormanın içine girdik ve bir yere oturup sohbete başladık. Konu Defne ile alakalıydı,Yasin onunla alakalı saçma bir şeyler diyordu ama kameralar çektiği için diyemiyordu. Konuyu başka yerlere getirdik ve ben de sohbete dahil oldum.
Defne'den;
Berkan yanımızda dallarla bir şey yapıyordu. Arada sohbete de katılıyordu. Evrim yatıyordu,bizimle sohbet ediyordu. Barış ile ben ise yan yana oturuyorduk. Barış'ın ödülden yararlanmamasını konuşuyorduk.
"Orada senin üstüne üstüne giden Yasin'di aslında senin yararlanman gerekiyordu. Ayrıca sen bu takıma bak Berkan'da biliyor aynı yerden geldiniz hep ödül kazanan bir takımdan geldin ve karnın tok bir şekilde geldin o yüzden ondan daha az kilo vermiş olabilirsin bu senin sıkıntın değil kendisinin sıkıntısı. Şimdi o çok kilo verdi diye
yararlanırken senin burada yararlanıp oturman biraz saçma oldu ve sağlık açısından da ihtiyacın vardı ete."
"Olacağı varmış olmuş zaten bu sondu diğer ödüllerden yararlanacağım artık. Sıkıntı yok boşver takma sende kafana."
Başımı salladım ve normal hayatımızdan konuşmaya başladık. Kameramanlarda çekmeyi bırakmıştı zaten.

Evvet bölüm sonuu. Her an gıcık bir kız getirebilirim. Bu bölümde böyleydi umarım beğenirsiniz kendinize iyi bakıın.

I'M A SURVIVORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin