11. Bölüm

955 44 23
                                    

Defne'den;
Gözlerimi açtığımda Barış uyanmış Nisa ile konuşuyordu. Barış heyecanla bir şeyler anlatıyordu ve gözü hep bizim parkurdan geldiğimiz tarafa bakıyordu,Aycan'ı beklediği besbelliydi. Nisa gülerek dinliyordu.
Herkes yavaş yavaş kalktı ve Işıl'da kalktığında herkesle vedalaşmaya başladı. Bu arada bugün iletişim oyunu futbol vardı ve umarım kazanırdık. Bana sıra geldiğinde kısaca sarıldık ve gitti,o gittikten sonra yerlerimize geçtik. Cemal gülerek yanıma geldi ve oturup yanağımdan makas aldı.
"Naaaber güzellik?"
"İyiyim Cemo senden naber"
"Yanımda sen varsın nasıl iyi olmayayım"
Ona döndüm ve gülümsedim o da bana gülümsedi. O sırada Aycan gelmişti,Barış sahil kenarında olduğu için farkında değildi. Herkesle tek tek sarıldı baya gülümsüyordu. Birden gözleriyle birini aramaya başladı tek eksik Barış'tı ve fark etmişti akıllı kız.
Berkan sahile bakıp konuştu.
"O sahilde coconut topluyordu çağırayım gelsin"
Aklıma sinsice bir fikir geldi ve gülümseyip ortaya atıldım.
"Hayır hayır dur,şimdi Aycan sen Yasin'in yerine yatçaksın ve yüzünü falan kapatacaksın biz de Yasin hastalandı falan diyeceğiz o zaten hemen gelir yanına yüzünü açar sonra ona sürpriz olacak. Nasıl fikir?"
Herkes gülümsemişti.
"Yani bana uyar ama Yasin izin verir mi yerine yatmama bilmiyom"
"Dabi dabi yat"
"Yasin sen şimdi bir yere git saklan ama bakış açın burayı görsün"
Başını salladı ve gidip bir yere saklandı,sonra Aycan'ı sarıp sarmaladık ve Yasin'in yerine yattı.
Çok geçmeden Barış geldi ve şaka zamanı başladı. Coconutları ateşi yaktığımız yere bıraktı ve Yasin'e dönüp konuşmaya başladı. Herkes bir şey yapıyormuş gibi yapıyordu.
"Yasin coconut topladım biraz akşama kızartırız onları dursunlar burada"
Ses gelmeyince meraklandı ve bize döndü.
"Yasin'e noldu"
"Hastalandı galiba biraz halsizdi üşüyorum falan dedi yattı"
Evrim yalanın alasını atmıştı.
Acele bir şekilde Yasin'in yattığı doğru gitti.
"Manyak mısınız ateşi vardır adamın üşüyorsa"
Dedi ve örtüyü açtığında şok oldu. Karşısında gülen bir Aycan vardı.
Bize döndü ve gülmeye başladı.
"Ya abi manyak mısınız nesiniz"
Herkes gülmeye başladı ve yanlarına gittik. Yasin'de değişik değişik yürüyerek ve gülerek yanımıza geldi.
"Tamam Barış kızartırız coconutları"
Herkes gülmeyi kestikten sonra Aycan ve Barış kalktı ve sarıldılar. Barış'ın mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Cemal ile gülümseyip birbirimize baktık ve çaktık. Aycan'a barakada yer ayarladıktan sonra oyun için hazırlanmaya başladık. Arabalar gelince arabaya bindik ve parkur alanına gelip bize verilen üstleri giyip seremoniye geçtik çok geçmeden Acun bey geldi. Kazanan takım Acun beyin instagram hesabından canlı yayın yapacaktı. Oyuna başladık ve biz benche gidip oturduk. Sercan her dakika Aycan'a bakıyordu,şimdi de buna mı takmıştı? Berkan ve Barış oynuyordu ve oyun birden kesildi,Barış iyi değildi. Oyun alanından çıktı ve doktorun yanına gitti bana da bir şey yok anlamında göz kırptı. Tabii aklım ondaydı da orası ayrı. Cemal bana gülümseyip omzundan tutup kendine çekti ve sarıldı ben de ona sarıldım. Aycan bize endişeli ama zoraki gülen yüzüyle baktı.
"Şey bu Sercanlar hep bana bakıyo çok rahatsız oluyom ya"
"Cemal sen aşağı otur Aycan bizim yanımıza otursun"
Cemal başını salladı ve Aycan ile yer değiştirdiler. Sıra ben,Berkan,Yunus Emre ve Işıl'a gelmişti. Benchten inip oyun alanına girdik ve oynamaya başladık,futbolu en son ilkokulda erkeklere karşı kızlar olarak oynamıştım. Yunus Emre beni kenarda sıkıştırmıştı,topu almak için çaktırmadan kolumdan tuttu ve çelme taktı haliyle ben de yere düştüm. Topu alıp giderken hızlıca kalktım ve peşinden gidip topu aldım ve onların kalesine gol attım. Yunus Emre bana dik dik bakıyordu,biraz kudurtmak lazımdı bu sarıyı.
"Yunusçum,ameliyatının şerefine"
dedim ve gülümseyip göz kırptım.
Bizim benchten destek sesleri geliyordu. Bana dik dik baktı.
"Dua et kızsın ve diskalifiye diye bir şey var"
"Burası mma'e benzemez sarı papatya"
"Sus artık"
"Noldu ameliyatın mı geldi"
Berkan duyuyordu ama gülerek bizi izliyordu ve karışmıyordu,şu anda Işıl biraz dinlendiği için oyun durmuştu ve Berkan ile birlikte ortada ısınıyorduk Yunus Emre'de bize bakıyordu.
"Hadi Emrecim hadi dön önüne"
Yüzü kızarmıştı sinirden. Oyuna başlamadan önce Acun abi bana bir soru yöneltti.
"Defne sen orada düştün ama yoktur umarım bir şeyin sen hemen ayaklanınca durdurmadım da oyunu"
"Yok iyiyim Acun Bey sadece Emre'ye tek ricam bir kadınla oynadığını unutmasın ve ona göre hareketler yapsın"
"Burası futbol Defne beğenmiyorsan çık"
"Sana konuşma hakkı verildiğini sanmıyorum"
Dedim umursamaz bir şekilde ve oyun başladı. 1 gol daha atarsak oyun uzayacaktı ve hala az da olsa şansımız olacaktı. Yunus Emre bize gol atmıştı,oyun bitmişti. Saçma sapan bir sevinç hareketi yaptı ve bütün Ünlüler takımı sahaya geldi biz de Berkan ile çıkıp benche gittik. Barış bana gururlanmış şekilde bakıyordu,Emre ile öyle konuştuğum içindi sanırsam. Herkesle el çakıştık ve bir yere oturduk,Yunus Emre buraya sataşıyordu ama kimse aldırış etmiyordu Yasin cevap veriyordu ama biz karışmıyorduk ben bile karışmıyordum. Daha doğrusu artık beyinsiz biriyle konuşmaktan yorulmuştuk,ne dersek diyelim anlamıyordu. Ben araya girdim.
"Yasin bırak ya. Böyle şahıslara ne dersek diyelim anlamazlar bir yerleri eksik olunca,o hala ameliyatta ve MMA'de kaldı"
"Gevşeklere bak hala sataşıyorlar"
"Emre adını sormadık sarı papatya"
Cemal oradan atlamıştı.
"Sinirlendirmeyin sarı papatyayı"
"Bak hala. Sen ilk bi o koca g*tüne bak"
(KAOOOS)
İşte şimdi işi bitmişti. Takımından da uyarılar alıyordu ve bir hışımla benchten inip oyun alanına gittim ve karşısına geçtim.
"Benimle düzgün konuş terbiyesiz!"
dedim ve koluna vurup ittirdim.
"Ya konuşmazsam nolur"
Alaylı bir şekilde gülerek üstüme doğru yürüdü ve Mert önüne geçti. Beni de arkamdan Cemal ve Barış tutuyordu Yasin'de benim önümdeydi. Nisa araya girdi.
"Bir de bana terbiyesiz diyordun önce dön de kendine bak"
Diye bağırdı Emre'ye. Emre az ötede bir yerde bir şeyler söyleniyordu.
Acun abi olaya girmişti,çok erken girmişti ya (!)
"Yunus Emre napıyorsun sen? Karşında kadın var,düzgün konuşmayı bilmiyor musun sen? Kusura bakma ama böyle gidersen veda etmek zorunda kalacaksın. Kendine gel biraz. İstemiyorum bir daha böyle şeyler."
Diyince Mert bıraktı ve seremoniye geçtik. Cemal'in ve Barış'ın arasına geçip bir noktaya kilitlendim ve herkese tek tek söz hakkı verilmeye başlandı,Mert konuşurken benim ismimi de kullanmıştı ama sadece kendi ismimi duymuştum diğer dediklerini duymamıştım. Sonra Yunus Emre'ye söz hakkı verildi ve benden korksunlar tarzı şeyler dedi,bu çocuk harbi salaktı. Gözümü devirdim ve o sırada bana söz hakkı verildi.
"Öncelik olarak diyeceğim şey havlayan köpek ısırmaz"
Yunus Emre'ye bakarak söylemiştim.
"Benim Allah'tan başka korkacağım hiçbir şey yok,herkese racon kesmeye çalışan bad boy  hareketleri yapmaya çalışan bir şahıstan da korkacağımı sanmıyorum. Bu oyunu kaybetmiş olabiliriz ama asla düşmedik aksine daha çok yükseldik,teşekkür ederiz"
Acun Bey dağılmamıza izin vermişti ve kampa geldik,geldiğimiz gibi yüzümü falan yıkadım ve barakaya oturdum. Aşırı sinirleniyordum böyle insanlara karşı,sinirden ağlayacaktım. Herkes konuşuyordu ama ben dinlemiyordum. Cemal yanıma geldi ve oturdu.
"Güzelim iyi misin sen?"
"İyiyim sadece Yunus Emre canımı sıktı biraz"
"Canını sıkanın canını sıkarız diyeceğim de bence onun daha çok sıkıldı senin o muhteşem kapaklarından sonra"
"Öyle olmuştur umarım"
"Olmuştur olmuştur. Hadi sen dinlen biraz yarın yorucu bir gün olabilir"
Başımı salladım. Gülümsedi ve iki yanağımdan da öpüp barakasına gidip yerine uzandı,herkese iyi geceler dileyip uzandım ve gözlerimi kapattım. Umarım güzel bir güne açarım artık gözlerimi.

Yunus Emre'ye çok sinirliyim valla çok sinirimi bozuyor. Bu bölümde içimi döktüm neredeyse. Bu arada sizce Defne son 8'e kalsın mı? Ben çok kararsızım da. Neyse bölüm sonunda geldi baya geç geldi farkındayım ama affedin. Diğer bölüm ne zaman gelir bilemem,kendinize iyi bakın.🌺

I'M A SURVIVORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin