Başlamadan önce size Nisa'ya bakarken kendinden geçen Barış bırakıyorum..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gönüllüler adası,sabah
Sabah kalkıp dokunulmazlık oyunu için hazırlanmıştık. Dokunulmazlık oyununa gitmeden önce biraz yemek yiyelim diye bu hafta kazandığımız erzaklardan birazını oyundan önce yemeye karar verdik.
"Valla aşırı acıktım, açlıktan Nisa'yı bile yiyebilirim." diyen Cemal'e kahkaha atarak karşılık verdim.
(Şu güzelim kelimesine aşırı düşüyorum,siz rahatsız oluyosanız bana söyleyin bacanak der nisaya dldlşfşfkdlsldkgk)
"Of o karga neydi ya sabah sabah. Valla hayattan bezdim artık. Bugün kazanmazsak artık kum yiyeceğiz haberiniz olsun." dedi Evrim.
"Kazanıcaz kızım, şu takıma bak bee aslan gibi takımızı. Bugün o parkuru ısırıyoruz ve konseyde film izliyoruz hadi hadiii bizde bu oyun."
"Ya Berkan, sabah sabah manyak mısın ya." dedi Cemo.
Seromoni.
"Evet bildiğiniz üzere bugün dokunulmazlık oyunu var, açıkçası hemen takımların durumunu öğrenmek istiyorum. Barış seninle başlayalım."
"Açıkçası bugün hiç kaybetmek istemiyoruz abi, bu şekilde çeyrek finale gitmek istiyoruz. Bakalım umarım biz kazanırız."
"Evet Evrim biraz da seni dinlemek istiyorum."
"Ya abi biz artık başarıya o kadar aç bir takımız ki, yemek oyunlarını bile yemek için değil kazanmak için kazanıyoruz. Bakalım umarım bugün biz kazanırız artık kazanmak istiyorum her konsey birinin adını yazmaktan sıkıldım."
Sonra karşı takımla falan konuştu işte.
Avantaj oyununu kaybetmiştik ve şuan 8-7 biz gerideydik. Aycan ve ben çıkıyordum.
