BAM!
Duvara çarpma sesini, şiddetli bir şekilde birleşen bedenlerin sesi takip etti. Birbirine yapışan ateşli dudaklar sadece nefes alabilmek için ayrılıyordu.
Ne sarhoşlardı ne de uyuşturucunun etkisindelerdi. Sadece rahatlama isteğiyle yanıp tutuşan iki genç, duygularının esiri olmuştu.
"Ahhhh!" memnun ve saldırgan bir inleme duyuldu. Dilleri, kalplerini kaybedecek derecede birbirine dolanmıştı.
Biri yüzme kulübüne yeni üye olan birinci sınıf öğrencilerindendi. Başlangıçta yatak arkadaşı olarak başladıkları bu ilişkinin, ikisi de bu hâle geleceğini öngörmemişti.
Kulüpten biriyle ilişkisi olacağını hiç düşünmemişti. Bu gerçeküstüydü.
"Arkanı dön." Altın rengi saçlara sahip kişi karşısındakinin yüzünü duvara döndürdü. Boynunun arkasını öptü daha sonra da iz bırakana kadar ısırdı.
"Siktir, ısırma!" Diğer kişi altın saçlı çocuğun ayağına vurdu. Ama yaşça büyük olan çocuk ayağına basılmadan önce geri çekti.
T üniversitesi yüzme kulübünün başkan yardımcısı, dudaklarını yaladı ve elini çocuğun tişörtünün içine soktu. Genç çocuğun göğüs ucunu kavrayarak, bedenini ona yasladı; sanki bir ceza veriyormuşçasına.
"Ahhh... delireceğim... hey" yüksek sesli bir küfür duyuldu ve bütün bedeni kasıldı.
Büyük eli, karşısındaki kişi daha fazla dayanamayana kadar devam etti. Sonra da biraz da aşağı yöneldi. Parmaklarını şortun ve iç çamaşırın içine doğru hareket ettirdi. Oradan da kalçasına geçti.
Genç çocuk bir anda gerildi ve sıçradı. Eli kendinden uzaklaştırmaya çalıştı. Arkasından gülmeyle karışık bir fısıltı duydu;
"Korkuyor musun?"
Bir soruydu... Onu vazgeçmekten alıkoyan şey.
Dişlerini sıktı. Karşısındaki kişiye dokunması için izin verdi.
Yüzme kulübü, aralarına yeni katılan üyelerinin gelişini kutlamak için plaj gezisi düzenliyordu. Bu tatil yeri, sürekli iyi bir ruh hâlinde olan kulüp başkan yardımcısına aitti. P'Win uzun boylu, büyük vücutlu ve sarı saçlarıyla dikkatleri üzerine çeken biriydi.
Şu an ayakta dikilip içeceğini yudumlayarak barbeküde eğlenen kulüp üyelerini izliyordu. Geri dönmeden önce eğlencenin son demlerinin tadını çıkardıkları zamandı.
Günlerdir kamp yaparken, herkes çeşitli oyunlar oynadı. Yüzme yarışları ve daha fazlası da dahildi.
"Merak ediyorum da bütün gece böyle devam edecek miyiz?" Win bu soruyu öylesine sormuştu.
Yüzme kulübünün başkanı hemen yanındaydı. Genellikle bu maymunların güvenliğini sağlamak adına katı davranırdı. Ancak bugün son günleri olduğu için, onları serbest bırakmaya karar vermişti. Yarın gezi dönüşü arabada uyuyacakları kesindi.
Win ilgisiz bir şekilde "Neden onlarla eğlenmiyorsun?" diye sordu. Dean ise sadece ona baktı. En azından her zamanki gibi ona küfretmemişti. Dean, partinin Win'in hoşuna gittiğini biliyordu.
Dean sonunda "Gece yarısı oldu. Çok ses çıkarmamaları gerektiğini hatırlatmayı unutma." dedi. Win'in omzuna vurarak yürüyüp gitti. Yazması gereken bir raporu vardı. Kamp için koçuna göndermesi gerekiyordu.
Win kafasını salladı. Birkaç öğrenciye sessiz olmalarını söyledi sonra da kendi odasının yolunu tuttu. Bungalov evlerinde her eve sadece 6 kişi sığdığı için öğrencileri gruplara ayırıp ona göre de evleri bölüştürmüştü. Ancak geriye iki ev artmıştı. Birini tatil yerinin sahibi olarak kendine diğerini ise kulüp başkanına özel olarak ayırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hemp Rope - WinTeam (UWMA)
Teen FictionTayland noveli Until We Meet Again'in ikinci kitabı Hemp Rope - WinTeam çevirisidir. Yazar: LazySheep Çeviri: Feyre