Normalde ağzına kadar patates cipsiyle dolu olan sarı paket şimdi tamamıyla boştu. Samuray tarzında saçlarını bağlamış olan sarı saçlı çocuk ise parmaklarındaki patates cipsinin kırıntılarını emiyordu. Daha sonra boş olan paketi yakındaki çöp kutusuna attı.
"Bu da mı onunla yediğin bir şey?"
Dean, ilgisini not defterinden arkadaşına yöneltti. Şaşırmıştı çünkü abur cubur sevmeyen arkadaşı, boş cips paketini çöpe atıyordu.
"Bazen. Tadı da güzel hem."
Fakülte binasının birinci katındalardı. Uluslararası finans raporu hazırlamak için grup oluşturmuşlardı.
"Team yüzünden bağımlısı olmuşsun. Pharm'dan duydum da, Team'i ne zaman görse yemek yiyormuş. Azar işitse bile yemeye devam ediyormuş."
O anda herkes Dean'e baktı.
Bütün herkesin gözleri, yanlışlıkla sırrını açığa çıkaran çocuğa çevrilmişti. Dean ise etrafındaki sessizliğin farkına varana kadar elindeki işle meşguldü. Annesinden aldığı yeşil-gri gözlerini, en yakın arkadaşının sıkıntıdan kurtulup onu eğlendirecek bir şey bulmuşçasına parlayan gözlerine doğru çevirdi.
"Daha da yakınlaştınız ha?" Phawin sırıtıp diğer arkadaşlarına baktı.
"Kiminle yaklaşmışım?" Kafa karışıklığı ile sordu Dean.
"Tabii ki Nong Pharm ile. Bu ara senin fotoğraflarını çok görür oldum. Sonuncusu neydi? Akvaryumda çektirdiğin, değil mi?"
"Meşgulum."
"Aaaaaaayyy."
"Çabuk olun da işe koyulun! Hemen önünüze dönmezseniz, sunumu sizin yapmanızı isterim." Dean sinirli bir ifadeyle konuyu değiştirdi. Mutlu bir şekilde birbirlerine gülüp kıkırdayan arkadaşlarıyla ilgilenmedi bile.
"Ah siktir! Bunu sunumun konusu yapabilirim." Yüzme kulübünün başkan yardımcısı kalemi mikrofon gibi yakın arkadaşına doğru tuttu ama çabaları boşaydı. Karşısındaki kişinin tavrı hiç değişmemişti bu yüzden konuyu değiştirmeye karar verdi, ta ki...
"Ah, doğru ya. Önümüzdeki hafta açık ev etkinliği için çalışmalara başlamamız lazım. Bu cumartesi, Team ile ekipmanları almaya gideceğiz. İlk önce tabelayı yapmak için kulübe uğrarız. Sen de üniversitedeki hazırlıkları yapar mısın?"
"Olur, senin yerine hazırlarım. Herhangi bir şey getirecek misin?"
Phawin'in dudakları hafifçe kıvrıldı, "Pharm ile yemeğe giderken el ele tutuşmayı unutmayın da... Ahh siktir."
Bu sefer, arkadaşının elindeki kalem kafasına gelmişti. Sarı saçlı çocuk bir eliyle kafasını ovuşturdu ve gıcık arkadaşına doğru baktı. Erkek arkadaş edineli çok olmasa da şimdiden kıskanmaya başlamıştı. Pharm'ın yemekleri bile onu sakinleştirmeye yetmiyor muydu?
"Ne dinliyorsun?" Dean kafasını eğip kulaklıklardan birini taktı. Raporu hazırlarken, Win'in kulağında kulaklık olduğunu fark etmişti. Win normalde müzik dinlemeyi seven biri sayılmazdı.
"Son günlerde müzik dinlemeye takmışsın."
Dean'in gözleri imâlı bir şekilde parlıyordu. Phawin, Dean'deki kulaklığı alıp kendi kulağına taktı ve hafif kısık sesli müziği dinlemeye devam etti. Bu şarkıyı o kadar çok dinlemişti ki, albümünü bile satın almıştı.
Hoşlandığınız kişinin beğendiği şeyleri hiç merak etmiş miydiniz?
Flört ettiğiniz kişiyle aynı şeyleri yapmaya ilgi duymuş muydunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hemp Rope - WinTeam (UWMA)
Teen FictionTayland noveli Until We Meet Again'in ikinci kitabı Hemp Rope - WinTeam çevirisidir. Yazar: LazySheep Çeviri: Feyre