Hemp Rope - WinTeam (UWMA)

2- İlaç

Telefondan alarm sesi geliyordu.

Alarm sesi sona ermeden, telefonun sahibi alarmı kapattı.

Team yatağına tekrar uzandı.

Hastalık mazereti ile okula gitmemişti. Yatmak dışında yapacak bir planı yoktu. Yüzme kulübüne gidememişti. Derslerinin tekrarını yapmak da ona göre bir şey değildi. Alışveriş merkezine gitmeye de üşeniyordu.

Bütün gün uyuma niyeti vardı. Ancak yarım saat yatağında dönüp durduktan sonra kalkıp duş aldı. Yiyecek bir şeyler aradıktan sonra yatağına geri dönüp telefonundan oyun oynadı. Team, telefondan veya nintendo'dan pek fazla oyun oynamazdı. Tembelce oturup telefondan oyun oynamak yerine spor yapmayı tercih ederdi. Ama başka yapacak bir şeyi olmadığı için, yine de keyfini çıkarmaya çalıştı.

Oyundan gelen ses efektleri yeni skoru için onu kutluyordu. Gülümsedi ancak ekrandaki skor tablosunu görünce oyunda ikinci sırada olduğunu anladı. Liderlik tablosuna baktığında kaşlarını çattı.

Winnie the pool 7,420,700.

Kendi skoruna baktı.

(*___*) 4,870,950

7 milyona nasıl ulaşmıştı ki? Line'da satın alacak ne parası ne de oyuna harcayacak zamanı vardı.

Sinirlenen çocuk telefonunu kenara fırlattı ve yatağına uzanıp gözlerini kapadı. Geçen gece olanlar aklına gelmişti.

Hia'yı odasına kadar takip ettiği için deli olmalıydı. Oysaki davet etme nedenini de tamamen anlamıştı.

Ama merakına yenik düşmüştü. Anın getirdiği sıcaklık yüzünden rahatlaması gerekiyordu.

Daha önce hiçbir erkekle bir şey yapmamıştı. Bu yüzden doğal olarak bir çekim yaşamıştı.

Ne olmuş yani...

Ama odaya adım atar atmaz, yakalanıp hemen kapının yanındaki duvara yapıştırılmıştı. Hissettiği çekim, tekrar düşünmesine izin vermemişti. Tam da dönmek üzereyken...

"Siktir ya!" Yine küfür edip, yastığına sarıldı.

Lanet herif! Canı çıkana kadar yatakta onu yemişti.

Team kalkıp kafasını ovuşturdu. Artık olanları değiştiremezdi.

"Cidden, şu lanet olası..." diye kendi kendine fısıldadı. Küçüklüğünden beri her zaman vereceği kararı defalarca düşünürdü. Hiçbir kararından pişmanlık duymamıştı. En azından deneyim olduğunu düşünürdü.

Tekrar uyumaya çalıştı ama kafasındaki düşünceler yüzünden uyku tutmadı. Boş midesi de dikkatini dağıtıyordu.

Team hemen yataktan zıpladı, gidip çekmeceden bir paket patates cipsi aldı. Sonra da televizyonda yeni satın aldığı filmlerden birini açtı. Ne zaman ders çalışacaktı? Hiç bilmiyordu. Şimdilik sadece rahatlayacaktı; kararı bu yöndeydi.

"Hasta mı?" Kibar görünen gözlüklü genç adam, yanında adının Manaow olduğunu hatırladığı kıza gülümsüyordu.

Genç kız, sabahın erken saatinde yüzme havuzuna gelip arkadaşı Team hakkında bilgilendirme yapmıştı. Onun hasta olduğu için gelemediğini söyledi.

"Ne oldu P'Prug?" Kulübün başkan yardımcısı bunu sorarken elini kıdemlisinin omzuna atmıştı. Prug ise genç kızın yüzüne ilgiyle bakıyordu.

"Team hastalanmış." dedi Prug. Kulübün dördüncü sınıfa giden üyesiydi. Genelde kendinden yaşça küçüklerin kafasına vurmak için kullandığı dosyayı eline aldı.