Hava oldukça sıcaktı.Rosé'nin acil durum olarak belirttiği için bolca güneş alan bahçede bekleyince hava daha da sıcak bir hal almıştı.Elimi kendime yelpaze olarak kullanıp biraz serinlemeyi umarken görüş alanıma yan yana emin ve hızlı adımlarla yanıma gelen Rosé ve Lalisa vücut ısımı ikiye katlamıştı.Gözlerim bu ikiliye şaşkınlıkla bakarken sevdiğim kızı bu kadar ciddi görmek beni oldukça şaşırtmıştı.
"Onun sana anlatması gerekenler var."Transa girmişçesine donup kalırken gözlerim ikisi arasında hangisine bakmam gerektiğini bilmezce dolaşıyordu.Sonunda Rosé elini gözlerimin önünde salladı.Ben sertçe yutkunup olduğum yerde dikleştim.
"Ne oldu Lalisa?Dün neden bana Nancy dedin?"Lalisa bir süre parmaklarıyla kahküllerini kulağının arkasına atmaya çalıştı.Sonunnda Rosé onu kendine döndürüp saçını düzeltti.Şaşıran Lalisa'ya karşı güldü ve başını hafifçe salladı.
"Jungkook o gördüğün kişi üvey babamdı.Annemin dördüncü eşi.O biraz sert biri.O yüzden ondan biraz korktum.Üvey babalara her şey sonradan söylenir ya."
"Nancy?"
"Yanlış anlamasını istemedim.Başka biri ile konuşuyorum ve o sırada o yanımdaydı.Görmesini istemedim."Şaşırmıştım.Lalisa'nın normalde rahat davranıp biriyle konuşmasına.Sadece o anda ona belli etmek istememesine.Ben hala Lalisa'ya bakarken Rosé kolumu tuttu ve samimice gülümsedi.
"Lalisa deli olsada güzel bir kız Kook.Bu kadar şaşırmamalısın."Lalisa ve Rosé gülerken bende onlara eşlik ettim.İnanılası değildi.Beklediğim bir şey asla değildi.Fakat beklediğimiz her şey karşımıza çıkmazdı.Lalisa ve Rosé'nin arkadaş olması beraber kahve alacaklarını söylemeleri de beklemediğim şeyler arasındaydı.
"Jungkook kahve istiyor musun?"
"İstemiyorum fakat akşam sana geleceğim Rosé."Rosé Lalisa'ya gözlerini çevirince Lalisa kaşlarını "olmaz" anlamında kaldırıp indirdi.Başımı yana yatırıp sorar gibi bakınca Lalisa ve Rosé boğazlarını temizledi.Rosé eliyle ona işaret edince Lalisa başını hafifçe salladı.
"Biz kız kıza sohbet edip...şey yapacağız."İnmeyen kaşlarımı daha da kaldırırken Rosé devam etti.
"Dedikodu yapıp Lalisa'nın sevdiği çocuk ile görüntülü konuşacağız."Gülümseyip kafamı salladım.
"Peki.Bir ara beni de tanıştırırsın."Lalisa kafasını sallayıp gülümsedi.Onlara kafeteryaya ilerlerken bende sınıfıma doğru ilerledim.Gerçekten iyi arkadaş olmalarını beklemiyordum fakat onların adına oldukça sevinmiştim.
***(3. kişili anlatım)***
Lalisa ve Rosé ellerindeki kahveleri çöp kutusuna atıp okulun arkasına doğru ilerledi.Rosé'nin az önce Jungkook'un yanındaki halinden eseri kalmamıştı.Tabii Lalisa'da aynı şekildeydi.
"Anlamadı."Rosé elini göğsüne koydu ve derin bir nefes verdi.
"Lalisa o çukurun dibinden çıkacaksın."Lalisa başını hafifçe sallarken Rosé tepkisinden tatmin olurcasına gülümsedi.
"Ve gittiğin yerdede iyi bir oyuncu olman gerekecek."Lalisa kaşlarını kaldırıp Rosé'ye doğru bir adım attı.
"Sence iyi bir oyuncu değil miyim Rosé?"
-----------
337 kelime.
Aslında yarın atmayı planlıyordum fakat yarın benim için pek uygun değildi.Son kısımı tamamlamamıştım ve bende tamamlayıp şimdi atmaya karar verdim.
Rosé sizce iyi niyetli mi?Lalisa ile ne gibi bir planları olabilir?
Ben 15 bölüm yapmayı düşünüyorum fakat sizce daha kısa yada daha uzun mu tutmalıyım?Ben en fazla 20-25 bölüm olarak görüyorum çünkü başka yan karakterler ekleyip olay örgüsünü bozmak istemiyorum.Yinede iki yan karakter ekleyeceğim.
Ayrıca minik bir şey daha bölümün başındaki fotoğraf bölümde en çok bahsedilen karakter.
Umarım beğenirsiniz.Düşüncelerinizi belirtemeyi unutmayın lütfen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mad-Liskook
Fiksi PenggemarKaşlarımı çatıp ona bakarken kafasını yukarı çevirdi.Kahkahası solarken hızla siyah demir kapıya yöneldi.Kapını biraz gerisine gidip ağzını oynatarak 'Görüşürüz.' dedi. Kaşlarımı daha da çatarken kafamı yavaşça yukarı kaldırdım.Pencereden bana sinir...