2. bölüm sana dair hiçbir şey

94 62 9
                                    

kalbi olmayan birinin onu seveceğini umut ediyordu gül.

Sabah uyandığında zübeyde hanımın yanına gidip

" anneciğim odadaki yatağı değiştirsek olur mu kenan orda rahat uyuyamıyormuş " dedi.
zübeyde hanım ona gülümserken oğlunu en az kendisi kadar düşünen gelini olduğu içinde sükretti.

" tamam kızım misafir odasında hiç kullanılmamış bir yatak vardı onunla değistirelim" dedi.

yatağın bir ucundan nasuf bey diğer ucundan neslihan hanim tutarak yatağı içeri taşırlarken misafie odasındaki yeni battaniye ve örtüleri de zübeyde hanıma taşıttı. Zübeyde hanım nevresimi geçirirken yanında ona gülümseyerek bakan ama yardım etmeyen gelinini gördü.

" kızım sende yardım etsene" dedi.

" anneciğim kenan onun eşyalarına benim dokanmamı istemedi " dedi gül.
Zübeyde hanim oğlunun gelinini sevmesi için minnet ederken gelininede üzülmüştü. zübeyde hanım yatağa oturup gülü de yanına çekti ama gül yatağa oturmadı

" kirletirim anneciğim " dedi. Zübeyde hanım cebindeki kutuyu çıkarıp ayakta ona bakan güle uzattı.

" yarın babanın kardeşine ziyarete gideceğiz o zaman bunu tak ve sana nisan hediyesi olarak verdiğim kıyafeti giyde zübeydenin gelini ne güzel desinler" dedi.

~•~•
Mutfakta yufka açan gülle neslihan hanımın yanına oturmuş olan ayşegül sürekli gülün açtığı yufkaları beğenmeyip ona tekrar yufka açtırırken feride hanımda diğer taraftan bağırdı

" GÜL BURAYA GEL" dedi . Gül elinin hamurunu suda yıkarken feride hanım tekrar bağırdı.

" GÜL DEDIM " dedi sonrada yanındaki zübeyde hanıma bakıp

" senin bu gelini kenan 2 aya bosar demedi deme çok rahatına düşkün bu " dedi.

Gül alalacele avluya gelip

" buyur yenge " dedi. Feride hanım Avluda asılı çamasırları göstererek

" bunları topla sonra da herkesin odasına koy ve dür" dedi.

" yenge kimin odası nerde kimin kıyafeti hangisi bilmem ki " dedi. feride hanım oflayarak

" senin bu gelininden olmaz" diyerek çamasır iplerine uzaktan asılıp kendisinin , kocasının ve kızının çamasırlarını toplayıp gülün eline verdi. Diğer kıyafetler yere düşerken

" bak bunlar benim kızımın ve kocamın çamaşırları bizim odayı biliyorsun oraya koy kızımın odasını da hizmetçilere sor " diyerek yere duşen kıyafetlere baktı

" bu düşenlerde batmıştır tekrar yıka ama elinde yıka makine bedavaya çalışmaz " dedi.

Gül merdivenlerden çıkarken

" aman sürüme onları ,onlar senden bahalı" dedi.

" herkes kendi kıyafetini kendi toplayıp kendi dürerdi bu evde" dedi zübeyde hanım

" gelinin ilk burnunu sürteceksin ki kaçmaya kalkmasın, sözünü dinlememezlik yapmasın" dedi feride hanım gülün arkasından bakarken

" senin kaynanan seni eğitmediğinden sen gelin eğitmesini de bilmezsin" dedi ve gülün arkasından gitmeye başladı.

Gül odaya çıkmış bir köşeye feride hanımın kıyafetlerini diğer köşeye kocasının kıyafetlerini koyup onları dürmeye başladı. Feride hanım odaya girdiğinde mavi yeleği eline alıp

"sence ben bunun içine sığarmıyım cahil kız" dedi ve aysegülün kıyafetlerinin arasına yeleği attı

" sana umarım aysegülle benim kıyafetlerimi karıştırmazsın diyecektim ama o kadar salak değilsindir demiştimde cahilden ne beklenir" diyerek gülün dürdüğü kıyafetleri tekrar dağıtırken

" bunları tekrardan dür" dedi ve o an gülün hala elindeki hamur dikkatini çekti.

" BECERİKSİZ SEN ELLERİNİ YIKAMADAN BENIM KIYAFETLERİMİ ME MI ELLEDIN" dedi. Gülün gözlerinden yaşlar gelirken

" bu kıyafetleri baştan yıka" diyerek odadan çıktı.

Gül bütün kıyafetleri avluya çıkarıp leğenin içinde yıkamaya başladı .
kıyafetlere bakıp

" ne güzel oldunuz siz" diyerek tam ipe asacakken bu kezde aysegül gelerek

" onları yıkadığına emin misin " diyerek gömleğin birini yere attı . Gül ona eğilip alacakken kapı açıldı ve kenan geldi. Yerde bez olmuş gömleğine bakarken derin bir nefes aldı

" ANNE" diye bağırdı. Zübeyde hanım mutfaktan çıkıp avluya gelirken kenanın yerdeki gömleğine öfkeyle bakan gözlerini gördü.

" Dün şuna demiştim ama dediğimi dikkate almamış bundan sonra benim hiçbir eşyama dokanmasını istemiyorum" dedi ve odasına çıkarken

" o leğendeki bütün gömlekleride atın" dedi.

Gül ağlarken aksama kadar kıyafetleri yıkadı ve güzelce serdi . kurulduktan sonrada güzelce herkesin odasına götürüp dürdü .

Herkes aksam yemeği hazırlarken gülde kadayıfın şerbetini döküp güzel bir tabağa katıp sofraya götürmeye başladı. Gül sofraya geldiğinde zübeyde hanım kapıdan çıkmak üzere olan oğluna

" oğlum yemek yede öyle git bak senin en sevdiğin tatlıyı yaptım bugün " dedi. Kenan gülün elinde tuttuğu kadayıfa bakarken

" kim yaptı" dedi.

" şerbetini ben döktüm onun dışında her şeyi neslihan abla yaptı" dedi gül.

" benim kadayıfı çok sevdiğimi biliyorsun anne ama bu kızın elinden bir şey yemediğimi de bilmen lazım" diyerek dışarıya çıktı.

Gece saat 12 olurken herkes avluda otururken kemal dede

" hadi uyumaya gidin artık " dedi. Herkes bu sözlere emirmiş gibi uyarken kapının açılmasıyla sarhoş bir şekilde gelen kenanı gördüler. zübeyde hanım koşarak düşek üzere olan oğlunun kolunun altına girerken

" sen ne bakıyorsun git kocanı odanıza götür " dedi feride hanım. Gül kenanın kolunu tutacakken kenan geriye sendeleyip

" dokanma bana" dedi. feride hanım

" bu kızdan karı olmayacağıni anlamıştım ama işte direttiniz karı olsa kocası ondan kaçmazdı " dedi.

Kemal dede
" karınla doğru konuş" dedi. Kenan kahkaha atarak

" bu mu benim karım " diyerek annesine döndü

" bugüne kadar benim için en iyisini seçtin ve bu evliliğe razı olmamın sebebi de buydu dedimki annem hep tercihleriyle beni mutlu etti bu defa da mutlu eder dedim" diyerek bu kezde güle bakarak

" bu kez tek hatan her şeyi götürdü zübeyde hanım 28 yıldır hep mutlu olmamı sağlarken ömrümün geri kalanını mutsuz geçirmeme sebeb oldun" dedi

" oğlum annenle düzgün konuş " dedi kemal dede ama kenan bu kez yine annesine dönerek

" bu mu bana layık gördüğün ailemize layık gördüğün gelin anne , bu mu sana torun verecek , bu mu mutlu edecek" dedi Sonrada Avlunun ortasına doğru ilerleyerek

" görmüyor musunuz mutsuzum ben mutsuzluktan ölmek üzereyim neden yaptınız bunu bana" dedi kenan.

Gül tutmadığı gözyaşlarıyla hıçkıra hıçkıra ağlarken merdivenlerden koşarak odasına çıktı.

Kenan hala bağırmaya devam ederken gül dolaptan yer yatağını çıkarıp kenara yer yatağı yaptı. Sonrada yatağa yatıp kenanin dediklerini duymamak için kendi kendine konuşmaya başladı.

" yok bir şey yok bir şey o sarhoş ondan öyle diyor" dedi hüngür hüngür ağlarken.

kemal dedenin bağırmasıyla kenanı zar zor odasına çıkarmaya baslarlarken

" ben o cahilin yanında yatmam" dedi kenan.

Odaya geldiğinde yer yatağında yatan güle baktı. Gül kendini topayıp

" yatağı , yorganı , nevresimleri değistirdim artık huzurla yatabilirsin orda " diyerek başını yorganın altına sokup ağlamasını dindirmeye çalıştı.

" anlamıyor musun sorun sensin sana dair hiçbir şeyi hayatımda istemiyorum"

Sevilmeyenlerin kitabıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin