4. bölüm Toka

67 35 8
                                    

Bazı anlar vardır unutmak istemeyip unuttuğun, bazı yaşanmışlıklar vardır unutmak  isteyim unutamadığın .

Bir tokat o kadar ağır geliyordu ki insana unutamıyordu yıllar geçsede o tokadın yerini öpücük alsada unutamıyordu insan çünkü hayatın tokatı değildi bu sevdiğinin , bir ömür yaşayacağı nsanın tokatıydı .

Aynada morarmış yüzüne baktı gül . Gözünden yaşlar yavaş yavaş akarken yüzüne buz bastırdı. Buzun soğukluğu kalbini yakıyordu ve sıcacık gözyaşlarını  donduruyordu. Sevilmemek, sevdiğinin ondan nefret etmesi ona bu kadar ağır gelirken bu tokatta Kenanın onu sevmediğinin kanıtıydı. Kenanın elinin izi geçsede gül her aynaya baktığında o iz ordaymış gibi yanağına buğulu gözlerle bakacak ve sanki o olay daha yeni olmuş gibi hüngür hüngür ağlayacaktı. Kenanın onu sevmediğini hatırlayacaktı ama bir umut belki bir sevilirdi ama onu kenan mı severdi muamma.

Zübeyde hanım buzu alıp bir kenara koydu. Kremi sürmeye başladı ama krem onun acısını almak yerine o yere temas ettikçe gülün canı çok yanıyordu. Aklından şunu geçirdi şu an kremi süren kenan olsaydı emindi acı çekmezdi çünkü  ona acı verende onun acısını da dindirecek tek bir kişi vardı o da kenan.
Yanındaki yazmayı alıp basına örttü.  Yüzü görünmesin diye iyice önüne çekti. Bunu kocası onu dövdüğü için yapmadı. Kimsenin kenanı karısını döven biri diye hatırlamasın öyle adlandırılmasın diye yaptı.

Sabah erkenden kahvaltı hazırlamaya koyulurken daha kimse uyanmamıştı. Masaya tabakları taşırken dış kapının açıldığını duydu ama umursamadan işine devam etti.  Elinde tabaklarla mutfak kapısından çıkarken kenanla çarpıştı.  Tabaklar kırılırken  kenan

" dikkat etsene biraz" dedi. Gül onu duymamış gibi toplamaya devam ederken  kenan gülün yanağındaki morluğu gördü. Güle yardım edecekken bu fikrinden dönerek odasına doğru ilerlemeye başladı.

" Kenan" dedi gül. Kenan duymamazlıktan gelerek odasına girdi.  Ayakkabısını çıkardığında ayağına batmış cam parçasını gördü.  Camı çıkarıp atarken ayağının kanamasına ve acımasına aldanmadan üstünü değiştirip odadan çıktı.  Avluda sadece Annesi vardı . Gül nerde diye düşünürken elinde bardaklarla mutfaktan çıktı.  Kenan sendeleyerek merdivenden inerken annesi fark edip

" oğlum noldu neden öyle yürüyorsun " dedi. Kenan yok bir şey diyecekken gül

" ayağına cam battı" dedi. Kenanın bile fark etmediği şeyi gül fark etmişti.

" otur oğlum bakayım yarana " dedi zübeyde hanım.

" önemli bir şey yok" dedi kenan. 

" Gül ilk yardım  çantasını getir kızım" dedi.

Kenan otururken gülün gelişini seyretti. Gül kenanın önüne diz çöküp ayakkabısını çıkardı. Ayakkabının içi kan dolmuşken çorabından damlayan kanları gördü.  Eline makas alıp çorabını kesti sonrada yaraya  pansuman yapmaya başladı. Gülün tek odağı kenanın ayağı ilen kenan kızın yanağındaki morluğa bakıyordu . Uzun saçları öne doğru gelirken onları arkaya itmek istedi ama yapmadı.

" kızım tokan yokmuydu  saçını bağlasaydın" dedi zübeyde hanım.  Kız bileğine bakarken her zaman bileğine taktığı tokanın olmadığını gördü. Tokasını nerde unuttu diye düşünürken  kenanın bileğindeki tokasını gördü.   kalbi
" Kenan hala atmamıs tokayı "dedi  ama aklı
"unutmuştur" dedi.

" nerde bıraktığımı hatırlamıyorum anne" dedi gül.

Kenan bileğindeki  gülün tokasına bakarken vermek için bir hamlede bulunacağında

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 03, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sevilmeyenlerin kitabıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin