1.Bölüm

2.1K 94 29
                                    

Jungkook

Her sabah oluğu gibi bu sabahta alarmımın lanet sesine küfürler ederek uyandım, hemen yanı başımda duran komodin'in üzerinde duran telefonuma elimi uzatıp bi çırpıda alarmı kapattım, içimden 'ohh bee dünya varmış' nidaları yükselirken yastığa kafamı tekrar koydum sadece 2 dakika daha uyuyacaktım evet evet 2 dakikacık. Ama ne yazık ki gözümü kapamamla açmam bir oldu çünkü lanet odanın lanet bir köşesinden bir alarm sesi daha yükseliyordu sanırım çıldırıyordum, bir hışımla yattığım yerden kalktım ve yerde duran kirli elbise yığınının altına baktım, evet sabah sabah o güzel kulaklarımı ve beynimi siken lanet çalar saat buradaydı onuda alıp kapattım. Görünüşe göre bugün bana uyku yoktu, dün gece geç uyuduğum için Namjoon bana bu yolu denememi söylemişti işe yaradı fakat güne berbat bir şekilde başladım, elimle alnıma vurup ne vardı şöyle güzel bir sevgilim olsaydı da sabah onun sesiyle uyansaydım, maalesef hâlâ kendime uygun mükemmel birisi bulamamıştım.

Banyoya gittim elimi yüzümü yıkayıp giyinmeye başladım, çalan telefonumla birlikte yatağıma doğru yöneldim arayan Namjoon'du muhtemel taktiğinin işe yarayıp yaramadığını soracaktı, çalan telefonumu açıp kulağıma götürdüm.

-Günaydın Jeon, gülerek konuşuyordu,

-Günaydın, Sitem dolu bir şekilde söylediğimde

-Bakıyorum da benim taktik işe yaramış. Dediği şeyle gözlerimi devirdim,

-Hıııı ne demezsin güne sik gibi başladım

Dediğim şeyle kahkaha attığında yüzümü buruşturarak telefonu kulağımdan uzaklaştırdım ahh tanrım alarm yetmiyormuş gibi bir de namjoon sikmişti kulaklarımı.

-Tamam tamam her neyse Hoseok, Seokjin ve ben okula gidiyoruz geç kalma.

-Tamaaam, diyerek telefonu kapattım.

Telefonu cebime koyup odamdan çıktım mutfağa girdiğimde kahvaltının hazır olduğunu gördüm ama bunun için vaktim yoktu, sırtı dönük olan anneme arkadan sarılıp yanağına bir öpücük kondurdum hemen önünde doğradığı domatesten bir dilim alıp ağzıma attım, annem gülümsemişti,

"Oğlum sofra hazır oturda doğru düzgün yesene"

Kafamı iki yana sallayıp elime bir domates dilimi daha almıştım.

"Olmaz anne vaktim yok okula geç kalacağım"

Annem sitemlenerek "Biraz daha erken kalksan vaktin olacak"demişti.

Annem haklıydı ama uyku benim için herşey den daha kıymetliydi bu yüzden imkansızı istiyordu, konuyu değiştirerek

"Babam nerde" diye sordum

Annem gülerek "bir uykucu daha işte yeni uyandı gelir birazdan"

Annemi kafamla onaylayıp kapıya doğru yöneldim "Görüşürüz" diyerek el salladım

Annemin bișey demesine fırsat vermeden kapıyı kapattım, kulaklığımı takıp Trevor Daniel-Falling şarkısını açıp dinleyerek yola koyuldum.

Okula vardığımda bizimkilerin bahçede olduğunu gördüm, hızla yanlarına gittim.

Hoseok'un "Ooo kimleri görüyorum bugün geç kalmadın Jungkook şaşırtıyorsun bizi" demesiyle zil çalmıştı.

Sınıflarımıza doğru giderken Namjoon ve Seokjin bizden ayrıldı onlar bir üst sınıflardı Hoseok ve ben ise aynı sınıftaydık, onlarla müzik kulübünde tanışmıştık ve oldukça iyi anlaşmıştık.

Sınıfa girdiğimizde sınıfa bakmasamda kızların gözlerinin üzerimizde oluğunu hissedebiliyordum hâttâ erkeklerin bile, ahhh lanet olasıca bir çekiciliğimin olduğunu biliyordum, en arka cam kenarında olan sıramıza doğru ilerlerken kapşonlu birisinin sıramızda uzadığını gördüm, sınıftaki herkes burasının bizim yerimiz oluğunu bilirdi ve kimse oturmazdı bu çocuk sabah sabah yürek yemişti sanırım,bütün sınıf bizi izliyordu uğraştığım şeylere bak tanrıım, onu sert bir şekilde dürtüp "Heeey" diye bağırmıştım uyanmış olacak ki yavaş hareketlerle doğrulmuştu yüzüme anlamaz bir şekilde baktı. Onu daha önce bu okulda görmediğime yemin edebilirim fakat sene ortasında hâtta yaza doğru yaklaşmışken okula gelmesi imkansızdı muhtemelen başka bir sınıftan geldi diye düşündüm. Yüzüne biraz daha baktığımda sol gözünün morarmış ve dudağının da patlamış olduğunu gördüm sanırım darp edilmişti, aklıma gelen anılarla gözlerimin dolmaması için dişlerimi sıktım. Hoseok benim bu halimi anlamış olmalı ki lafa atıldı

Direction of fate | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin