Sasuke'den
Evet, tam olarak istediğimiz Sakura ile baş başa kalıp güzel bir film izlemekti.
Üstüne basıyorum bunun İSTİYORDUK BİZ İKİMİZ
Ama piç Naruto bozdu işimizi. Şerefsiz neymiş arkadaşlarla buluşmak her şeyden daha önemliymiş. Arkadaşlarımız bizimle sonsuza kadar varmış. Ulan şerefsiz madem sonsuza kadar yanımdasın sal beni amınakoyum sevgilimle iki dakika romantik anlar yaşayayım.
"Alo Sakura hazır mısın? Şu kafeye gitmek için."
"Hazırım hazırım Sasuke, geliyorum. Sende artık mızmızlanma yarın yaparız ondan sonraki gün yaparız ama yaparız tamam mı balım."
"Sen bana balım de ben her şeyi yaparım zaten. Hadi bekliyorum güzelim."
Gene aynı yerde bekliyordum onu. Sokak lambasının altında.
Karşıdan gelirken bana doğru gülümsedi ben de ona gülümsedim ve kollarımı açtım.
Hızla kollarımın altına girerken kollarımı beline sardım.
"Sakura bu akşam benim evimde kalmaya ne dersin? Kafeden sonra direk benim evime geçeriz."
"Aslında sen bize gelsen ? Biliyorsun tasarım işleri yapıyorum. Bana yardım etsen çok güzel olur."
"Olur aslında ne yapıyorsun.?"
"Tahta çubuklardan bir köprü yapıyorum."
"Tamam, yardım ederim güzelim."
Yolda yürürken yavaşça bir el ellerime temas etti. Gözlerim ellerimize gitti Sakura elimi tutmaya çalışıyordu..
Yavaşça parmaklarımı onun ellerine sardım. Bana bakıp gülümsedi. Gözlerim kısılan gözlerine doğru kaydı. Tabikide bu manzaraya bakıp gülmemek elinden gelmezdi.
"Hızlıca gidelim hadi sonra Naruto başımızın etini yiyor."
"Haklısın, hadi gidelim."
5 dakika sonra kafeye ulaştığımızda bizimkileri gördüm, tam ekip olarak burada değildik. Shikamaru, Temari, İno, Sai, Neji, Tenten, Naruto ve Hinata vardı.
Hızla yanlarına giderken dayanamayıp sordum.
"Diğerleri nerede?"
"Bizim çift buluşmamıza - çift çift takılmıyoruz aslında hatta aramızda tek sevgili olan sizsiniz ama onlar bunu bir çift buluşması olarak görüyor olmalılar- her neyse buna dayanamadıklarını söylediler ve gelmemeyi tercih ettiler."
Temari soruma cevap verdiğinde anladığımı belirterek kafamı salladım. Tabikide çenesini tutamayan Naruto söze karışmıştı.
"Hey hey yanılıyorsunuz-ttbayo."