"Sana yardım etmek istiyorum"

2 1 0
                                    

Sabaha karşı uyandığımda başımda dayanılmaz bir ağrı vardı. En son bir bardak daha deviriyordum. Nasıl olduda eve gelmiştim acaba. Batın bırakmıştır herhalde diye düşündüm. Mutfağa gidip bir ağrı kesici alıp içtim. Tek katlı evimin balkonuna oturup hiçbirşey yemeden aç karnına paketten bir dal sigara çıkarıp yaktım. Daha sonra ikinciyi, daha sonra üçüncüyü ve daha sonra... Karnım aç olduğunu belirtirmişçesine guruldamaya başlayonca kalkıp birdaha mutfağa gittim. Mısır gevreği olan kutudan son kırıntılarıda tabağa boşaltıp yanonada bir tane kahve yaptım. Alıp balkona döndüğümde soğumaya yüz tutmuş havayı umursamadan çıplak zemine oturdum. Yoldan geçen insanları seyretmeye başladım. En azından kafamı biraz olsun dinlendirebilirdim belki acılarından. Yolun başında siyah kapşonlu ve uzaktan bile belli olan yosun yeşili gözlerle birisi tamda benim balkonuma doğru bakıyordu. Yeşil gözleri gördüğüm an nefesim tutuldu. Vüvudumdaki kan akışının durduğunu hissediyomuşum gibi geldi bir an. Kafamın içine dolan anılarla gözümden bir damla yaş aktı.
13.01.2018
Her zamanki tenha sokaklardan sallanarak dönerken arkamdan sarılan elle olduğum yerde kalakaldım. Kim olduğunu bildiğim halde:
- Aa buda kim şimdi? Diye alayla göz devirdim. Melih arkamdan çocuksu bir sinirle çıkıp:
- Sana başka kim sarılıyo lan? Diye azıcık bağırarak sordu. Kıkırdayarak kollarımı boynuna dolayıp beni benden alan yeşil gözlerine gözlerimi muzip bir tavırla diktim.
- Bilmeem, dedim son heceyi uzatarak. Belimden tutup iyice bana sarıldığında:
- Nasıl bilmemmiş, diyip burnunu burnuma sürttü. Bu yaptığına kıkırdayarak kendimi geri çektim. Kolunu omzuma atıp beni geri çekti. Yavaş adımlarla evimizin yolunu tuttuk. Bizim evimizin...

Ekimdeki mısır gevreğiyle dolu olan kaşık düşüp tabağa çarpıp ses çıkartınca kendime geldim. Kafamı iki yana sallayıp sadece gözleri aynı. Kafamın içinde olan bir oyundu bu. O ölmüştü. Umursamadan kaşığımı yerden alıp gevreğimi yemeye başladım. Yada umursamamaya çalışarak. Neredeyse soğumuş kahvemin yanına bir sigara daha yakarak ona eşlik ettirdim. O bir sigara olmuştu. Bense onun her içine çekişinden sonra bıraktığı sigara dumanının altında yanıp kül olan bir zavallıydım.
Kafamı kaldırıp az önceki adamın olduğu yere bakınca hala aynı yerinde olduğunu gördüm. Kaşlarımı çatıp kim olduğunu anlamaya çalıştım. Yüzünü seçemeyince elime tabağımı ve kahve fincanımı alıp mıtfağa doğru gidiyormuş gibi yaptım. Üstüme siyah ceketimi giyinip kapıda hızlıca çıktım. Adamın olduğu yere doğru ilerledim. Yaklaştıkça adamı tanıyormuşum hissine kapıldım. Ne? Pamirmiydi bu? Karşısına geçip:
- Ne o balkonumda benim keşfetmediğim birşey mi keşfettin? Oek bir dikkatli bakıyorsun, diyip tek kaşımı kaldırdım. Boyum ondan kısa olduğu için yüzüme doğru eğilip:
- Evet, seni keşfettim, diyip oda alayla tek kaşını havaya dikti. Ne diyordu bu ya?
- Ne alaka be? Diyip ters bir tavırla sordum. Beni umursamadan yanımdan geçerek yürümeye başladı. Bir yandan da konuşuyordu.
- Hoşbulduk bu arada bücür. Kahve davetin için teşekkür ederim. Seni nazik kız. Tabiki buyururum, diyip kendi cevaplarını veriyordu ve zorla davet ettiriyoru. Şuan ağzım bir karış açık ona bakmak isteseöde fazla aptalca olacağı için kendime gelip hızlı adımlarla pnun arkasından yürümeye başladım. Çıkarken aralık bıraktığım kapıyı ittirip evime girnişti. Hemde izinsiz. Mutfakta tezgahon üstünde bıraktığım malzemelerle  kendine kahve yaptığını görünce en son ağzımı açmayı becerip:
- Ne yaptığını sanoyorsun sen? Çık evimden ne hakla evime girersin sen ya? Ne bu rahatlık? Diyip sesimi yükseltince alayla gözlerime bakıp:
- Geçen gece için teşekkür edwceğine birde beni evden kovuyorsun cık cık cık hiç olmadı bak böyle BÜCÜR dedi son kelimeyi özellikle bastırarak. Yanımdan ayrılıp balkona doğru yürümeye başladı. Dişlerimi sıkıp elimi tehdit edercesine arkasından salladım.
- Ben büvür değilim. Birdaha bana böyle dersen se- daha cümlemi bitirmeden o balkona girmişti bile. Bu beni daha çok sinirlendirdiği için  olduğum yerde tepinme isteği uyandırıyordu. Derin bir nefes alıp arkasından gittim. Kapının pervazına yaslanıp ona bakınca beni umursamadan çıplak zemine oturmuş lahvesini içtiğini gördüm. İç çekip aynı umırsamazlığı bende takınıp bir iki adım uzağına oturdum bende. Bir sigara daha yakıp derince bir nefes çektim. Kafamı havaya dikip dumanı dışarı üfledim. İkinci bir nefes çekip bu sefer dumanı havaya vermeden yanımdaki onun yaptığı ama beni kahve fincanımda olan kahveden bir yudum aldım. Kafasını çevirip saklamaya çalıştığı şaşkınlığıyla bana bakınca omuz silkip bir yudum daha aldım kahveden.
-  Ne istiyorsun benden? Kahve içmeye gelmediğin bariz belli, diye umıtsuzca sordum.
- Para mı? Yanlış adres. Kendime bile zor yetiyorum ben, diyip aynı umutsuzlukla etrafa bakmaya devam ettim. Kafasını iki yana sallayıp:
- Sence paraya ihitiyacım varmış gibi mi duruyorum, diye alayla bana dönüp baktı. Hafifçe gülümseyip:
- Kim bilir belki sende bu zincirdeki alt seviyesin ve kendi çapında işlerini yürütmeye çalışıyorsun, diyip gözlerimi kıstım. Aynı bakışla bana bakıp dudaklarını oynatarak" salaksın" dedi. Bu kadar yakınımda durması tuhaf kaçarken özlediğim yeşillere bakakaldım. Önüme dönüp sertçe yutkundum. Belli etmemeye çalışarak kafamı iki yana sallayıp kendime gelmeye çalıştım.
- Eee ne istiyorsun o zaman benden? Ayrıca sana neden teşekkür etmem gerekiyor ki?  Diye bu sefer daha ciddi bir şekilde sordum. Çünkü artık bu oyundan sıkılmıştım. Beni takmayarak hala aynı alaycı şekilde:
-  Eve uçarak falan mı zannediyorsun sen?
Demekki Barkın getirmemiş diye düşündüm. Kaşlarımı çatıp yüzüne döndüm.
- Senden yardım istememiştim ama hadi nezaketen teşekkür ederim. Ama hala ilk sorumu yanıtlamadın.
Yeşillerini gözlerime dikip geldiğinden beri ilk defa ciddi bir şekilde:
- Sana yardım etmek istiyorum, dedi. Bu sefer ciddiye almama sırası bende olup ufak bir kahkaha attım. O ise kaşlarını çatıp bana bakmaya devam edince hala ciddiyetini koruduğunu gördüm.

Kendi çapımdan yapıyorum bişiler. Okuyan 3 5 kişiyede selam olsun. Çabalıyoruz ayol açöxşsöxşsöix

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 04, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

CENNET ŞARAP'IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin