YURTDIŞI

34 4 3
                                    



Bugün İstanbul'dan gidiyoruz.Telaşlanmayın hemen! Temelli değil bir gemi turu  için yurtdışına çıkacağız.Gerçi trafik  azalmazsa uçağa geç kalacağız orası ayrı bir mevzu zaten.Radyoda Ezhel Felaket çalıyor ve ben arabanın camından dışarıyı izliyorum.Evet evet doğru tahmin ettiniz annem büyük bir Ezhel ve Aleyna Tilki hayranı.(Yazar burada kendi annesinden bahsediyor.) Neden hava alanına düğün konvoyu gibi 7 araba geldiğimiz hala anlamış değilim.Babam arabayı durdurunca bavullarımı bagajdan çıkardı ve bana sıkıca sarıldı.Sanki son kez sarılıyormuşçasına.Babam kulağıma "Benim güçlü kızım kendine mukayyet ol oralarda tamam mı?Ben sana güveniyorum zaten meleğim."diye fısıldadı."Ya baba korkma bak bizimkilerde orada olacak zaten."Sarılma sırası anneme gelince ağlamaya başladı."Ya  anne sen  neden ağlıyorsun ki şimdi? Sanki bir daha hiç gelmeyecekmişim gibi davranmayın." dedim ve ona sıkıca sarıldım."Yok kızım ben seninle ilk defa ayrı kalacağım ya ondan bu ağlamam.Ben senden 1 ay nasıl ayrı kalacağım."dedi gözyaşları arasında. Sıra ablama gelince bana bakıp sırıttı  ve " Merak etme canım kardeşim kıyafetlerin emin ellerde.Sen yokken evin tadını çıkaracağım." dedi ve sarıldı.Tüm ailem ile vedalaşmam bitince arkada beni bekleyen 6 tane daha ailem olduğu aklıma geldi ve onlarla da tek tek vedalaştım.Biz 8 kişi çocukluk arkadaşıyız.Aramızda sadece Alp ve Bora ikiz.Hepsinin aileleri ile de vedalaştım.Ellerimizde bavul ile havaalanına giriş yapıyoruz.Gitmeden önce babam Efe'ye "Kızım sana emanet oğlum." demişti çünkü aralarından en korumacı kişi Efedir.

        1 SAAT SONRA

Hava kararmıştı ve biz hala uçağın saatinin gelmesini bekliyorduk.Kafamı Alp'in omzundan kaldırdım ve sıkıldığımı belli edercesine ofladım."Ya biraz daha beklersek benim cesedim çıkacak valla. Şuna baksanıza sıkıntıdan hepimiz ölüyoruz be."dedim. "Kız haklı beyler dağılın." dedi alay edercesine Yağız.

"Onu bunu bırakın da biz ilk defa beraber tatile çıkıyoruz.Ayyy çok heyecanlı."dedi sevinçle Defne."Abi biz yeteri kadar yemek aldık mı? Ben açlığa gelemem.Aç kalırsam ilk Yıldız'ı yerim ha benden söylemesi."dedi Bora.

"Aaaaa neden ben !!! Hem ben  bir kere  senin dişinin kavuğuna yetmem.O yüzden ilk Defne'yi yemelisin" deyip topu Defne'ye attı."Ne yani ben kilolu muyum? Hoşşşt köpek."diye kendini savundu Defne."Lan mal mal konuşmayın Defne zayıf kız, Kumsal'ı ye sen en iyisi.Baksana şuna tosun mübarek tosun."dedi yanımda oturan Efe.Sinirlendim ve bende kolunu ısırdım.Acıyla inledi.

"Aaaaa ne yapıyorsun be hayvan? Biz bunun kuduz aşılarını yaptırmış mıydık çünkü ben hatırlamıyorum da." Dedi kolunu sıvazlayan Efe."Bak oğlum kaşınma en büyük kozumu oynarım ve kafanı ısırırım."dedim ve sinsice sırıttım."Yoook abla büyüksün.Laf yok sana."dedi tırsarak Efe.

"Siz harbi harbi  gerizekalısınız.Bu grupta tek düzgün insan olduğuma inanamıyorum." dedi çok bilmiş Defne."Aaaaa bak böyle dedin beni kaybettin Defne.Bu gruptaki tek normal insan sen değilsin.Hatırlatırım karşında benim gibi bir deha bulunuyor." aha bu da 2. çok bilmiş kişi Yağız.Bunların egosunu toplasan Çin Seddi'nden daha uzundur yemin ederim.

"Hadi kalkın bakalım uçak kalkacak birazdan.Boraa.Boraaa.Boraaaaa kızın burnuna kalem sokmaktan vazgeç."dedi ayağa kalkan Alp."Ne Borası ya sen bana abi diyeceksin hem bir kere ben senin büyüğünüm.Ahhhhh ahhh  bu zamani gençler yok mu.Bu devirde büyüklere hiç saygı kalmamış.Ayıp ayıp."Bora  yaşlı dedeler gibi sırtını tutarak ayağa kalktı.Yaşlı mooduna girdi gereksiz Bora."Lan sadece 5 dakika önce doğmuşsun neyin havasını yapıyorsun sen?"dedi Alp.İşte bunlarda hep hangisi büyük kavgası yapıyorlar.Her gün bıkmadan usanmadan bu konuşmayı 10 defa dinliyoruz.Yazık valla bize be.

"Kalk hanım kalk bu gençlik bitmiş ya."deyip Yıldız'ın kolundan tutup yavaşça kalktılar."Tamam bey gidelim gidelim de takma dişlerini takmayı unutmuşsun." dedi Yıldız da Bora'ya uyarak."Kesin Bora kendi takma dişlerini de yemiştir.Bir yemediği o kalmıştı onu da yemiştir AÇ KÖPEK." dedim gülerek.Hepimiz kahkaha atmaktan konuşamıyorduk sadece bir kişi somurtuyordu o kişi de Bora.O öylece sırtını tutarak yürüyordu."Gülmeyin Arizona  kertenkeleleri sizi.Efe küçük dilini gördüm kapa ağzını salak."dedi Bora'da gülerek.


En sonunda uçağa bindik ve yolculuğa başladık.Efe yanımda diğer yanımda da Deren oturuyor.Gruptaki en sessiz kişi hep Deren olmuştur zaten.Yan tarafta da Yıldız ve Bora oturuyor.Onlar ne yapıyor diye baktığımda Bora Yıldız'ın burnuna kalem sokmaya çalışıyor, Yıldızsa Bora'ya vurup duruyordu."Ya senin benim burnumla alıp veremediğin ne ya?" dedi Yıldız sinirle."Burnunun bu kadar güzel olması sinirimi bozuyor kızım.Bak benimkine 2 metre öteden görenler beni  yaban domuzu sanıp taşlıyorlar."dedi sahte bir isyanla.Arka koltuğumuzda da Alp,Defne  ve Yağız oturuyor.Arkama dönüp onların ne yaptığına baktım ve Alp'in haline acıdım.Yazık çocuk iki zekinin arasında kalmış.Kim bilir ne sıkıcı bir konu konuşuyorlardır.Alp "Beni burdan alın" der gibi bir bakış attı.Ne konuştuklarını duymak için sessizce dinledim."Bence oraya gitmeyelim ne de ola sadece otelde 1 gün kalıp gemi turuna gideceğiz."dedi Yağız. "Saçmalama orayı gezmeyeceksek ne anlamı var bu gideceğimiz yolculuğun?" diye itiraz etti.Yağız tam bir şey söyleyecekken lafa daldım ve "Ne sıkıcısınız be. Keşke bu zekanızı da fizik sınavında bize kopya vermek için kullansaydınız Defne hanım.Kızım hala kopya vermemene yanıyorum ya .Pisss kızzz seni."

"Salak mısın kızım hoca sizin 95 almanıza alışık değil.Anlardı bir bokluk olduğunu."diye kendini savundu."Ama bu senin kopya vermediğin gerçeğini değiştirmiyor.Neyse bundan sonra Efe ile oturacağım.Yeni sıra arkadaşım o.Hem o bana kopya verir.Verirsin demi Efe?" suratına umutla baktım ama o bana "yolu  açın abi kız gerizekalı çıktı"der gibi baktı."Nah veririm sana kopya.Avucunu yalarsın minik kuzu."dedi sırıtarak.

"Sende mi be Brütüs?" dedim hayal kırıklığı ile."Evet bende.NİHAHAHAHAH."diye yapmacık bir kahkaha attı."Bu nasıl gülüş ya hayattan soğutmada 1 numarasın.Senden üst bir level tanımıyorum."dedim yüzümü buruşturarak."Merak etme ben varım burada Kumsalım."nereden çıktığını bilmediğim bir şekilde yan koltuktan Yıldız seslendi."Sen mi kopya vereceksin ha.Senden kopya alacağına bakkal Mahmut amcadan kopya alır daha iyi.Kumsal kardeşim merak etme benim gibi bir Einstein dururken bu ıq fakirinden kopya alıp sınavının -45 gelmesine izin vermem."diye lafa girdi Bora."Lan sen kim köpek bana ıq fakiri diyorsun.İlkokul 4'te okumayı söken insansın sen."

"Sen bunları boşver minik kuzu benim kopyalarım sana feda olsun."diye varlığını belirtti Alp."Ya kanka ben senin zeki olduğunu unuttum.Yeni sıra arkadaşıma merhaba deyin çocuklar."dedim.Onlarda hep bir ağızdan çocuk gibi "MERHAAABAAA"diye uzatarak söylediler hep bir ağızdan.Sanırım biraz bağırmışlardı  çünkü uçaktaki bütün yüzler bize dönmüştü.Ben bu utancı daha fazla yaşamak istemediğim için kafamı Efe'nin omzuna gizlemeye çalıştım.Hostes gelip daha sessiz olmamız için Yıldız ve Bora'yı  uyarmıştı."Pardon da biz ses falan yapmadık"deyip ayaklandı Yıldızım."Hanımefendi uçaktaki yolcularımız sizden rahatsız oluyor."dedi hostes kadın."Dimi ya çok haklısınız  hostes hanım bence bunu atalım uçaktan.Hem uçağın düşmesinden endişe ediyorum bu hayvan uçağın yarısını kaplıyor."diye araya girdi Bora.Yıldız  Bora'nın kolunu yumruklamaya başladı ama Boranın canının pek acıdığını sanmıyorum.Defne Yıldız'a seslendi ve yerine oturması için kaş göz yaptı.Yıldız da Defnenin sözünü dinleyip yerine oturdu.İşte grubumuzun anası da Defne hanımdır.


Yorucu 7 saatlik yolculuğumuzun sonuna geldik ve şuanda Hindistan'da bulunuyoruz.Hadi bakalım neler olacak şimdi?



SELAAAM İLK  BÖLÜMÜN SONUNA GELDİK. 2 GÜNDE BİR BÖLÜM ATMAYA ÇALIŞACAĞIM.UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR.OYLAMAYI UNUTMAYIN.BİR SONRAKİ  BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE :D




Issız AdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin