-Ohhh be bitti şu zıkkım yolculuk.Bütün yol boyunca bu Kumsal'ın horlamasını çektim.Birde utanmadan uyurken ağzından salya çıkarıyordu.Bir süre seni görmesem daha iyi olacak Kumsalcığım.
-Hele hele şu yalanlara bak Cehenemliksin yeminle.Çocuklar sakın inanmayın bu gerizekalı Efe'ye.
Evet şuanda uçaktan inmiş bulunmaktayız.Yolculuk o kadar uzun sürdü ki anlatamam.Lütfen bana Efe'ye inanmadığınızı söyleyin.Neyse bunun hesabını sonra sorarım ben.İlk olarak otele yerleşeceğiz, ardından da yemek yiyip bugünü otelde geçireceğiz.Yarın gezeriz dedik çünkü hepimiz çok yorgunuz.
-De haydee otele gidelim.İstikamet otel ve güzel karılar.
-Bi git ya güzel karılar diyor.Bora oyarım senin o gözlerini gereksiz varlık .
-Aman aman çen beni kıskandın mı minik aşkım benim?Deyip Yıldız'ın yanaklarını sıkmaya başladı.
İşte bunlar da küçüklükten beri böyleler.Hatta eğer ileride evlenecek birini bulamazlarsa birbirleriyle evleneceklerine söz verdiler.Bir şey itiraf etmem gerekirse bizde aynı sözü Efe ile birbirimize verdik.Tabi bunları genellikle şaka amaçlı söylüyoruz.
-Sence 1.75 boyla ne kadar minik olabilirim?Buradan bakılınca sen baya kısasın ha.
-Aha ne diyorsun sen ayol ben senden uzunum bir kere.Sen kendi boyuna bak bu boyla topuklu bile giyemiyorsun.Bora bunların hepsini sesini incelterek söylemişti.
-AAAAAAAA yeter ama ya sizin kavganızı mı dinleyeceğiz burada hoşt köpekler. Dİye araya girdi Alp.
Evet şuan otelin içerisinde bulunuyoruz.Erkekler resepsiyon işlerini hallediyorlar ve bizde oturmuş onları bekliyoruz.
-Hadi bakalım gidelim odalarımıza yerleşelim.Kızlar olarak size aynı odayı verdiler.Odalar yan yana seslenseniz duyarız.Kumsal sakın gece gece bağırma , o cırtlak sesini çekemem.Dedi Yağız uyarıcı ses tonuyla.
-İyi tamam be bakın size söylüyorum bir gün bu cırtlak sesime bile hasret kalırsınız.Dedim sinirle.
Efe'nin bir anda yüzü düştü, ona "Sorun ne?" dercesine baktım."Önemli bir şey yok kuzu "deyip bavulumu taşıma kalkıştı.Bakın sadece kalkıştı diyorum çünkü Alp buna izin vermedi.
"Hayırdır oğlum ben taşırım sana ne gerek var.Her zaman olduğu gibi burada ben vardım ve ben olmaya devam edicem.Sana gerek yok." deyip bavulun bir tarafından çekiştirmeye başladı.
"Sanane Alp sen neden bu kadar büyütüyorsun ki altı üstü bir bavul?" Bunları söylerken Efe'nin yüzü resmen sinirden kıpkırmızı olmuştu.
"Ya gerçekten bir bavul için mi tartışıyorsunuz.Bırakın ben taşırım sanki benim kolum yok."
Aralarında anlamadığım bir bakışma geçti.Sanki ölüm sessizliği var bu ne be.Efe " Tamam" diyip bavulu bıraktı. Bende bavulu kaldırmak için hamle yaptım ama bunu yapmamla yere düşmem bir oldu.Gerçekten bu kadar ağır olacağını tahmin etmiyordum.Bir dakika ya ben neden hala yere düşmedim?Gözlerimi korku ile yavaşça açtım.Aha valla yere kapaklanmamışım.Karşımda endişeyle bana bakan Alp ile karşılaşmam bir oldu.Ben yere düşmeden önce beni tutmuş olmalı.
"İyi misin kuzu?Bir şey oldu mu?" diye ardı ardına sorularını sıraladı Alp.
Köşeye baktığımda Efe öyle masum bakıyordu ki kıyamadım.Neden bu kadar endişelendiniz be.Sadece yere düşüyordum.Efe'nin de gözleri beni bulunca buruk bir şekilde gülümsedi.Bende ona gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Issız Ada
Genç KurguYaz tatili için gemi turuna gidecek olan bir grup öğrencimizin ıssız bir adaya düşmesini ve orada yaşayacakları macera,gizem,hayatta kalma mücadelesini ve yaşayacakları aşkı bu kitapta okuyacaksınız.