Melis
Çantama bir kaç defter ve kitap koyduktan sonra montumu ve ayakkabımı giyindim.
''Anne ben çıkıyorum.''
''Kızım iki lokma bir şey yede çık ya aç karnına nasıl alsın beyin bilgileri.''
''Alır alır o. Merak etme sen annem, ver bakalım bir öpücük..'' dedim ve mis kokulu annemden kaptım öpücüğümü.
''Ohh annelerin bitanesisin sen yaa. ''
''Tamam hadi şımarma git dersine geç kalacaksın.''
''Tamam çıktım.''
Bugüm ondan ayrı ikinci günüm. Acıyor canım ama iyiyim, iyi olucam, olmak zorundayım. Bunu nasıl başarıcam bilmiyorum. Yolda giderken Serkan'ı gördüm.
''Serkan naber nasılsın uzun zamadır görüşemiyoruz.''
''Evet nerelerdesin sen ? ''
''Asıl sen nerdesin ben okulla uğraşıyorum ya sen ? ''
''Bende işle be Melis başka ne olsun. Zamanın varsa gel cafeye gidip bi çay içelim.''
''Olur tabi.'' dedikten sonra beraber bi cafeye oturup çay içtik. O dikkatli bir şekilde elime bakıyordu. Ve dayanamayıp merakla sordu.
''Melis yüzüğün nerede ? ''
''Yüzüğüm... Yüzüğüm şey ya şeyde aman işte evde unutmuşum.''
''Evde unuttun öyle mi seni büyülüyen yüzüğü evde unuttun öyle mi Melis ? Bak bana yalan söyleme ben seni çok iyi tanıyorum Melis hadi ne oldu anlat.'' dedi ve tutamadım dilimi ve göz yaşlarımı anlattım herşeyi. Serkan fazla sinirlenmişti.
''Bak Melis istersen sen okula git benim bir işim vardı şimdi aklıma geldi.''
''İyi peki tamam sonra görüşürüz o zaman.''
''Görüşürüz.''Serkan
Öfkeliydim evet o Selim'e güvememeliydim. Melis'i üzmiyceğine söz vermişti. Bu yaptığı iğrençliği yanına bırakmıycam. Eve döndüm Selim bir şeyler yiyordu.
''Sen ne istiyorsun o kızdan ?'' Diye bağırdım o şaşkın bir ifade ile
''Anlamadım kimden bahsediyorsun ?''
''Ya sen ne iğrenç bi adamsın ya oynayacak başka bir kız bulamadın mı neden Melis haa nedennn Melisss ! ?''
''Yaa ne oynaması ne oyuncağı ne diyorsun sen ?''
''Biliyorum herşeyi saklamaya çalışma.''
''Ne biliyosun söyle o zaman.''
''Tabi beyfendi söyleyim marifetlerinizi Melis'e evlenme teklifi ettiğin halde Hande ile öpüşüyorsun hemde bunu Melis'in gözüne sokarak yapıyorsun bravoo ya.''
''Neee.. Meliss... Melis orda mıydı ?''
''Orda olup olmaması neyi değiştirir ki ? O artık seni sevmiyor.''
''Demek bu yüzden ayrıldı benden yani beni seviyorr..''
''Yaa sen manyak mısın ? Seni sevmiyor diyorum anlamadın mı ?''
''Bi çekil şurdan yaa..'' dedi ve çıktı.Selim
Okula geldim. Peki şimdi onu nasıl bulucam ? Acaba dersde midir ? Koridorda hızlı adımlarla onu arıyordum. Sağa Sola bakarak koştuğum için önümdeki bayanı görmedim ve çarptım.
''Pardon hanımefendi ya çok özür dilerim.''
''Yaaa ne sakarsın ya önüne bakarak yürüsene üstüm berbat oldu.'' dedi ve bir yandan arkaya düşen notlarını topluyordu.
''Ama hanımefendi sizde ayakta ayran içmeyin o zaman.''
''Yaa hem suçlusunuz hem güçlü terbiyesiz.'' Diyip döndü önüne gözleriyle buluştum o an, nasıl tanımam sesinden o telaş beni tamamen dondurdumuştu. Sevgilime bir yabancı gibi hanımefendi dedim. Onun o dönüşü saçlarından dağılan o güzel kokusu beni ilk güne götürdü ona tekrar aşık olmuştum sanki.
''Selimm..''
''Melis.'' diyip gülmüştüm.
''Ne işin var burda? ''
''Seninle konuşmaya geldim.''
''Benim seninle konuşacak hiç bir şeyim yok ama.''
''İyi sen konuşma beni dinle çünkü benim var.''
''Dinlemek istemiyorum.''
''Melis beni dinlemen lazım lütfen.''
''Nedenmiş o ?''
''Çünkü beni seviyorsun bana hâlâ aşıksında ondan.''
''Nee yok öyle bir şey.''
''Var öyle bir şey. Melis sen bana kızgınsın bu yüzden ayrıldın.''
''Hayır.''
''Meliss evet kabul et neden inat ediyosun. Hande ile gördün beni.''
''Tamam bildin Hande ile gördüm sizi oldu mu ? Yaramı mı deşmek istiyorsun ? Canımı mı yakmak istiyorsun ? Ne istiyorsum benden Selim ? Seni tebrik mi ediyim bunu yaptığın için? '' dedi gözleri dolmuştu. Ondam akan bir damla göz yaşı canımı çok yakıyordu.
''Melis lütfen seni nasıl üzerim ben. O gün sen yanlış anladın.''
''Yanlış anladım öyle mi ? Bırak Selim ya öpüştünüz işte bunun doğrusu ne olabilir ki ?''
''Anlatıcam izin ver anlatıyım.''
''Dinlemek istemiyorum beni daha fazla üzme ne olur git burdan lütfen git.''
''Melis lütfen seni üzmiycem dinlemen lazım.''
''Tamam ben giderim.'' dedi ve gitti. Bunu bana yapmak zorunda bıraktın Melis Üzgünüm. Kucağıma alıp Taksiye bindirdim. Ama o susmamıştı tabi.
''İnmek istiyorum şöför bey.''
''Hayır şöför bey devam edelim.'' bunu sabahakadar sürdüre biliridik ama şöför
''Yaa bi karar verin artık ya başım şişti.''
''Gidiyoruz.'' dedim ve 100Tl verdim şöföre mecbur gitmek zorunda kaldı. Keşke bununla kalda eve vardığımızda Melis'in taksiden inmesi ayrı bi dertti.
''Bırak ya inmiycem bak bağırırım yoksa.'' dedi aldırmadım kucağıma almamla eve girdik. Evde kimse yoktu odanın kapısını kitlemek zorunda kaldım.
''Yaaa Selim napıyosun aç şu kapıyı.''
''Üzgünüm Melis ama beni dinlemelisin.''
''Dinlemiycem tamam mı ?''
''Dinliyceksin.'' dedim ve başladım anlatmaya ister istmez duyuyordu beni.
''Bak ben onu sevmiyorum ondan ayrıldım şuan sevgili bile değiliz sen bizi izlerken erken gitmişsin sanırım ve orda o birden bire öptü beni sonra çektim hemen kendimi.''
''Ayrıldınız mı ? ''
''Evet ayrıldık bitti kapandı o defter.''
''Selim ben ne diyeceğimi bilmiyorum sizi öyle görünce yani. Beni affedebilicek misin ? ''
''Sen benim bitanemsin Melis asıl sen beni affet seni çok üzdüm.''
''Selim çok seni seviyorum.''
''Ben daha çok.'' dedim sıkıca sarıldık. İçime çektim kokusunu kocaman en derinden. Elini tuttum onu ilk gördüğüm ilk aşık olduğum yere götürdüm o durak.
''Burayı hatırladın mı ?'' dedim gülümsedi hafiften.
''Gözlerini bulduğum durak uzakta olsan kokunu içime çektiğim durak.''
''O zaman burda bir daha soruyorum hayatımın anlamı Benimle evlenir misin ?'' dedim ve çıkardım yüzüğü cebimden.
''Selimm sen bunu nasıl aldın evden.''
''Zeynep sağolsun. Bir daha asla ama asla çıkmıycak tamam mı ?''
''Tamam sevgilim asla.'' dedi yüzüğü taktım parmağına yağmur yağmaya başladı o anda çok hızlı yağıyordu. Sarıldım sıkıca ona ıslak saçlarını okşadım biraz sonra ıslamış dudaklarından öptüm...
O an saatler saniyeler durmalıydı bu âşk bu büyü hiç bitmemeliydi. . .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Benim Hikayem
JugendliteraturHayatımız bir hikayedir.. Herkesin hikayesi farklıdır. Ölmüş babamın hayatıma girmesiyle beraber hikayem maffolmuştu.Keşke o hiç yaşamasaydı.Merak etmeyin her hikayade bir prens olur. Hikayemin tek aydın yanıyda oydu... Fakat o da karardı. Evet baze...