Yarı Texting | KageHina
"Sen, en güzel şiirlerin bana yazıldığını söylemiştin ve bilmelisin ki," kendisini guruba boyayan turuncusuna eğiliyor, öpüyor onu, fısıldıyor dudak...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
x: neden yüreğin bu kadar serin? yemin ederim ki ısıtabilirim! izin ver, yüreğindeki kışı yaza çevireyim. hatta istersen ilkbaharı ekerim. istemezsen sana bir güz bile veririm. söyle, neden serin yüreğin?
y: kardeşim harbiden bak beni korkutmaya başladın.
x: lütfen korkma, seni korkutmak istemiyorum. sadece sana iyi gelmek istiyorum.
y: tanışıyor muyuz?
x: elbette tanışıyoruz.
y: profiline bakıyorum ama ben seni çıkaramadım pek,
x: profilimdeki görsel bana ait değil. ben seni hatırlıyorum, hem zaten... kim yüreğini ateşe veren bir kışı unutabilir ki?
y: nerede tanışmıştık? ve adın ne?
x: bunları söyleyeceğim ama, kaçıp gitmeyeceksin benden. kabul mü?
y: kabul, hadi.
x: ilk tanışmamız bir kütüphanedeydi, o zamanlar daha yetişkindik.
y:?
x: ikinci tanışmamız... sanırım en kötü ve en kısa süren buydu. 2. dünya savaşı. 23. alay, 12. birlik.
y: anlamıyorum ki. acaba şizofren olabilir misin?
x: üçüncüsü günümüze en yakın olan. ama neredeyse seni unutmak üzereydim çünkü nasıl anlatsam... bir rüya gibisin, yıllarca içimdesin, zamanla kaybolsan, silikleşsen, kolayca anımsayamam seni.
y: siktir git, başkalarıyla eğlen. beni bulaştırma. ben eğlenmiyorum şu an. ürkütüyorsun beni.
x: her tanışmamız kederle bitti. bu seferkinin öyle bitmesini istemiyorum. mutlu ol istiyorum. kışın ellerini ısıtmak istiyorum. ilkbahar çiçeklerinden sana taç yapmak istiyorum. hatırlıyorum, savaş bize göre değildi, sevgilim. çok yaralandık. belki savaşta ölmedik, hayattaydık. fakat yaşanan onca şey ardından intihar edişin... adil değildi, anlıyor musun? arkanda beni bırakışın, bencilce çekip gidişin, yıllarca seni görmeme engel oluşun, adil değildi.
y: hâlâ torbacının numarasını bekliyorum.
x: inanmıyorsun, biliyorum. nasıl inandıracağımı bilmiyorum. ama mum ışığının loş aydınlığında saatlerce öpüştüğümüzü söylesem? tişörtünü kaldırırken burnuna kadar kızarmış olduğunu; heyecanla şişip inen yüreğini, şehvet dolu okyanus gözlerini, unutamadığımı söylesem? yine uzatır mısın ellerini bana? izin verir misin avuç içlerine masaj yapmama?
