√7 ≅ 2,6

1.4K 236 126
                                    

[Tane tane okuyun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[Tane tane okuyun. Hızlı geçmeyin ve sözcüklerle hislenin. <3]

y: sanırım,
merak ediyorum.

x: neyi, sevgilim?

y: merak etmekten alıkoyamıyorum kendimi.
2. tanışmamız peki?
nasıl oldu?

x: 2. seferimiz.
en kötüsünün bu olduğunu söylemiştim,
değil mi?

y: geçen mesajlaşmamızda,
evet, söylemiştin.

x: ah, tanrım.
hatırlamak bile üzüyor,
titremelerime sebep oluyor.
sevgilim,
dünya tahmin edebileceğinden katlarca çirkindi.
resmen cehennemdeydik.
alevler içindeydik.
dünya yanıyordu,
siviller amansızca, yok yere ölüyordu.
2. hayatımda,
seninle yeniden karşılaşabileceğimi bilmiyordum.
zorla askere alındığımızda,
ve kayıt edildiğimiz yerde seni gördüğümde,
seni hemen tanıdım,
adeta bir melektin.
benim meleğimdin.
ve biz cehenneme düşmüş bir çift melektik.
bu sefer saçların uzun değildi.
benimkiler de değildi.
askerî düzen yüzünden o, tapındığım siyahlarından olmuştun,
kahretsin.
başta aynı alay, aynı bölükteydik.
başarılarımız ardından Amerikan gemi birliklerinden birine,
savaş uçağı pilotu olarak yerleştirildik.
belki de başarımız sayesinde değildi,
onlara sadece can lazımdı.
çünkü bilirsin,
savaşta birkaç başarılılıya değil,
tecrübesiz ama daha çok cana ihtiyaç vardır.

y: sikeyim,
inanmak istemiyorum bu saçmalıklara.
ama her sözcük ritmimi değiştiriyor,
kahretsin, fazla gerçekçiler.

x: ah sevgilim,
pilotumdun.
ve ben de senin yardımcı pilotundum.
Japon gemilerini bombalamaya yükseleceğimiz günden önceki o gecede,
tattığım dudaklarının güzelliğini unutamıyorum.
sıcak teninde gezinen soğuk parmaklarımı,
kızarmış suratını...
ve biz, o kedernak gecede,
ertesi geceyi göremeyecek gibi seviştik.
yanaklarımızdan süzülürken dans eden,
cehennemliğine sövdüğümüz dünyada,
Pasifik okyanusun ortasında,
gözyaşlarımız eşliğinde,
alabildiğine şehvetli,
resmen,
son nefesimiz gibi seviştik.

y: son muydu?

x: olur mu hiç, meleğim?
değildi.

y: peki sonrasında?

x: ertesi sabah erkenden havalandık,
Japon gemi filolarını bombaladık,
gemi savaşlarının seyrini değiştirdik.
ve zafer kutlaması için kendi gemimize döndüğümüzde
bir daha asla gülümsemedin.

y: neden ki?

x: insanların canlarını yakmak,
insanları aleve vermek,
gemilerini bombalamak,
canlarına kıymak...
bunların hiçbiri sana göre değildi.
verilen ödüllere,
madalyalara,
unvanlara hep yüzünü ekşiterek baktın.
benim meleğim,
kimsenin canını yakmak istemedi.
çektiği, engelleyemediği, kurtulamadığı;
o, ruhuna ilmek ilmek işleyen vicdan azabıyla
o kış canına kıydı.

y: tamam,
bu kadarı yeterli.

x: cansız bedenini şöminenin önündeki sallanan sandalyemizde buldum.
başın omzuna düşmüş,
kolların kendini aşağı bırakmıştı.
anladığım kadarıyla yüksek doz ilaç almıştın.
adil değildi benim meleğim.
paramparça etmişti beni.
şöminenin karşısında olduğu halde,
buz gibiydi bedeni.
tuttum ellerini,
ısıtmaya çalıştım.
nafile.

y: nerede oturuyorsun?

x: yanıma mı geleceksin?
ısıtacak mısın beni?

y: hayır, doktor çağıracağım.
sen, aklını kaçırmışsın.
benim de kaçırmamı sağlayacaksın.
yapma.

x: ama,
ama sevgilim,
merak ediyordun,
anlatmamı istiyordun.
bu yüzden anlattım...

y: aklımı kaçırtacaksın.

x: ben,
senin için,
aklımı kaçırırdım.

(seen)

WINTER  𓂀︎  BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin