"Hey Hey! Uyan dedim sana daha ne bekliyorsun herseyin ayaginin altina gelmesini bekleyemezsin, sana yaptigimiz onca iyilikten sonra Cara."
Teyzemin bana böyle bir sey soylemesi dogrusu biraz aklimi karistirmisti. Beni evlat edinmeleri fakat beni evde hizmetci gibi kullanmalari onlar icin bana bir iylik yapilmis gibiydi. Merdiven altında bana verilen küçük bir odada kalıyorum, pekte cekici bir hayatim oldugu soylenemez annem ve babam daha ben bebekken ölmüştü. Gizemli bir kişi tarafından geriye kalan tek ailem yani kuzenim Daniel, teyzem Mia ve kocası Jake'in kapılarına bırakılmıştım. Hergün uyumadan önce sürekli o gizemli kişiyi düşünüyorum. Nasıl biriydi, nasıl bir görünüşü vardı. Bütün bu soruların ardından bildiğim tek bir sey vardı o da gizemli kişinin insan olamayacak kadar özel ve iyi kalpli olmasıydı. Jake beni çağırmıştı hemen aşağı inip kahvaltılarını hazırladım sofraya oturduğumuzda Jake
"Sana bebekliğinden beri bakıyoruz yani seni evimize alalı yaklaşık 17 yıl geçti"
Mia
"17 yıl oldumu sanki sana bakalı bir ömür geçmiş gibi de"
Pek bir tepki göstermedim ve yemeğimi yemeye devam ettim. Bir kaç dakikka sonra Jake yarım kalmış konuşmasına devam etti
"İşin aslı artık kendi kararlarını verebilecek bir yaştaşın bu yuzden seni yurda vericez"
Çatal aniden elimden kaydı. Tabağa düşen çatal sesi ince tiz bir yankı oluşturmuştu. Sofranın karşısında bulunan televeizyonu izleyen Daniel
"Sakar mısın sen?, sayende televizyonda en sevdiğim kanala odaklanamadım ve söyledikleri şeyleri dinleyemedim"
Jake
"Tamam artık bu kadar kibarlık yeter senı yurda veriyoruz artık evimizde yerin yok zaten bunca zamana kadar bu evde sana yemek verdiğimize, giysiler giydirdiğimize ve sana ozel bir oda ayırdığımız için bize şükür etmelisin"
Jake'in bu sözüne çok sinirlenmiştim çünkü haksızlığa uğratılıyordum ve bu en nefret ettiğim 2. şeydir (1.'sini boş verin) bunu üzerine bende ona
"Bu evde tam 16 yıldır sesimi çıkartmıyorum bir şeyler hak ediyim diye ama artık madem yurda gidecem o zaman konuşma vaktim geldi demektir.
Bana iylik yaptığınızı zannediyorsunuz ama aslında hiç yapmadınız. Hergün 1,2 yemek yeme şansım var ve haftada toplamda 5 yemek yiyebiliyorum ve üstelik yemeklerinizi de ben hazırlıyorum ve bana verdiğiniz oda sizin depo odanız. Tamam beni evlatlık edinmeniz de bir şey ama sonuçta siz benim geriye kalan tek ailemsiniz, bende o soy ağacında varım. Bu yüzden beni evlat edinmeniz çok bir şey değil kendinizi bununla övmeyin. Hiç doğru düzgün bir çocukluk yaşamadım hep sizin hizmetçiniz oldum. Geriye kalan tek akrabağam sizlersiniz bana bu şekilde davranmaya hakkınız yoktu."Sözümü bitirdiğimde gözlerimden yaş akmaya başlamıştı. Jake
"O zaman eşyalarını topla yarın yurda gidiyorsun"
Hızlıca odama doğru koştum odamın kapısını açar açmaz yatağımın üstünde bir mektup belirdi. Yatağıma dogru yürüdüm, mektubu elime aldım ve mektubu yavaşça açarak içini okumaya başladım
Sevgili Cara
Kim olduğumu bilmiyorsun ama ben seni biliyorum. Annen ile babanin kim oldugunu ve nasil öldüğünü bilmiyorsun. Fakat asıl önemlisi kim olduğunu bilmiyorsun. Her ne kadar bu soruların cevaplarını bilsemde sana bunları anlatacak kişi ben değil. Eminim aklında buna benzer daha önceden oluşmuş sorular vardır ve kaldığın ailede sana bir kaç soru cevaplamiştir ama bunların doğru olmadığından eminim. Mesele şu ki sen özelsin ve sen bulunduğun yere ait değilsin senin, senin gibilerin gittiği özel bir okula gitmen gerek, işte sen oraya aitsin. Yarın gideceğin okulun yurdunda kalacağından haberim var ama sen oraya gidemezsin biletinde bazı değişiklikler yapıcaz sakın kızma ailenin seni yolladığı okul dayak kampından farksız emin ol. Şimdiki gideceğin okulda kendini çok daha mutlu hissdeceksin, göreceğin en iyi eğitimi göreceksin aynı zamanda da eğleneceksinde. okula yerleştiğinde aklındaki sorulara doğru cevabı ve beni bulabileceksin. Unutmadan okula geldiğinde dolap numaran, oda numaran ve dersere gireceğin sınıflar okula gelir gelemez sana açıklanacaktır.
Sevgiler Gizemli Kişi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Going BAD
RomanceBunlar benim için çok mu fazlaydı? Hayır, bu benim hayatım, böyle olmaması gerektiğini biliyorum ama hayat olması gerektiği gibi değildir, olduğu gibidir. Ve bende bunu kabullenmek zorundayım. Ama kaç yıldır, ben uyuyor muydum ki bu olanları göreme...