Yalan, Sakın İNANMA!

169 4 3
                                    

"Sizin gücünüz..."

İşte tam o sırada yaşlı muhtemelen 60 yaşlarında hafif saçlarında beyazlık oluşmuş bir adam karşımıza çıktı ve müdür yardımcısının benim merakla beklediğim cevabın bölünmesine sebep oldu

"Aa bayan Cara hoşgeldiniz. Ben okul müdürü Ezra, tanıştığımıza memnun oldum. Bayan Aria bundan sonrası ben hallederim. Cara konferans salonunda sınıflarınız belirlenicek beni izle ."

Yanimda duran Hanna sonra görüşürüz diyerek yürümeye başladım.yürürken aklıma bir soru takılmıştı.

"Pardon anlayamadım sınıflar belirlenecek derken?"

"Sahip olduğunuz güçlere göre sınıflara yerleştirileceksiziniz. Yoksa sana bundan hiç bahsedilmedi mi?"

"Üzgünüm mektupta belirtilmemişti."diyerek alaycı ve sinirli bir ses tonuyla kendime söylendim. Müdür Ezra

"Efendim?"

Bana mı söylemişti offfff herhalde duymuş olmalı offf yaa offff daha okulun ilk günü ve ben herşeyi batırıyorum. Konferans salonuna doğru giderken aklıma bir daha takilmiştı

"Bay Ezra bir şey sorabilir miyim?"

"Tabi sorabilirsin de zaten sorucağın soruların cevaplarını sınıfların belirlenirken alıcaksın."

Ahhhhh, tamam gücümü öğrenecektim ama ben mektupta yazan soruların cevaplarını istiyordum ve bunlari konferans salonundan ogrenemiyecegimden suphem yoktu.
Konferans salonuna varmıştık daha çok erkendi çok az kişi koltuktaydı ve bir de Hanna. Hanna'yı görür görmez hemen yanına geçtim ve bir konuşma başlattım.

"Heyecanlı mısın?"

"Evet hem de çok, peki ya sen?"

"Yooo,"

"İnanamıyorum nasıl heyecanlı olmazsın hem özel gücünü de bilmiyorsun ve ben burada hakkımda ki çoğu şeyi bilsemde yinede heyecanlıyım."

"Özel gücümü bilmiyor olabilirim ama öğrenicem buyüzden heyecanlanmama gerek yok. Peki o zaman neden heyecanlısın hakkında ki çoğu şeyi bilmene rağmen."

"Aynı sınıfta olacagım insanları marek ediyorum. Ya Justın'le aynı sınıfta
olursam."

"Sen ona büyücü dememişmiydin."

"Evet, dedim ama kesin değil hadi ama burası lise herşey değişebilir."

"Sınıflar belirlenince ayrı sınıflara düşersek birbirimizi hiç görebilecek miyiz?"

"Sadece tenefüslerde ve yemekhanede birbirimizi görebileceğiz."

İşte tam o sırada zil çalmıştı büyük bir topluluk kapıdan birbirlerini iterek geçmeye çalışırken ellerinde deynekleri olanlar bir anda herkesi geriye doğru fırlatıp kapıdan uzaklaştırmayı başarmıştı ve kapıda oluşan büyük bir kargaşa sona ermişti kapıdan geçen yaklaşık 20 kişiden oluşan gençler arkalarına bakarak gülmeye başladılar ve salonun en ön sıralarına oturdular. Sanırım bunlar büyücü olmayıdı. Hanna kafasını bana doğru yaklaştırarak

"Büyücüler ne kadar kendilerini beğenmiş, bencilin teki öyle değil mi?"

"Haklısın."

Aradan 5,6 dk geçtikten sonra herkes koltuklara oturmuştu artık sınıflara yerleştirme kısmı başlayabilirdi. Bay Ezra isimleri karışık sırayla okumaya başlamıştı. İlk önce isimleri daha sonra sınıfları açıklıyodu. Bir kaç isim okunduktan sonra konferans salonunda "Hanna Marin
ışınlanma sınıfındasınız tebrik ederiz" diye bir yankılanma oluşmuştu. Hanna hemen ayağı kalktı ve ışınlanma bölümüne dogru giderken onu tebrik ettim aradan bir kaç isim daha okunduktan sonra Cara Delevingne BÜYÜCÜLER sınıfı tebrik ederiz dendiğinde beyinimde soru ve şaşkınlık patlaması oluşmuştu öylece dona kalmıştım. Alkış sesleri yükseldiğinde yürümeye başladım yürürken bir çok insanın hakkımda dedikodu yaptığını fark ettiğimde aldırmamıştım ne de olsa bu konularda iyiydim aile tecrübesi sonuçta. Büyücülük bölümüne gittiğimde yanımızda bulunan ışınlanma bölümünde ki Hanna bana öylece bakıyordu. Bay Ezra, Justin Bieber büyücüler sınıfı dediğinde hemen gözleri Justin'e kaymıştı hiç şaşırmamıştım doğrusu. Hanna bana bir kes daha baktığında gözündeki kıskançlığı fark edebiliyordum ama ben ne yapabilirdim ki. Yanıma Justin'in geldiğini fark etmiştim ama bunu kokusundan anlamıştım o kadar güzeldi ki, duvarın içinden geçmeye hazırlanırken elini omzumun üstüne koyduğundan beri bunun farkındaydım. Justin koluma hafif bir dokunuşla dokunarak

Going BADHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin