1. Bölüm

113 25 10
                                    

Buraya okumaya başladığınız tarihi bırakır mısınız?

30.04.2020

Merhaba, ben Rüya Deniz Akar. İsmim hakkında çok fazla yorum alıyorum. Geneli ismimin uyumsuz olduğunu söylüyor. Bu duruma biraz katılıyorum... Ne yazık ki çoğu insana göre albenisi olan bir hayatım yok. Gayet sıradan bir on birinci sınıf öğrencisiyim...

Bu gün okulun ilk günü ve ben nakil olduğum okulu ilk defa görüyordum.  Kalabalığın arasında karşımdaki gösterişli binaya hayranlıkla bakıyordum. Bebe mavisi ve mat bordonun uyumu göz alıcıydı. Bu okul seçimi kesinlikle mükemmel bir seçimdi ve bunu, bana sunan annemin zevkini bir kez daha kanıtlıyordu. Burada olduğum için çok mutluydum. Ancak çok sevinemedigim bir şey vardı. Oda okulun yatılı bir okul olmasıydı. Ben anne ve babamdan ayrı kalmaya çok alışık değildim ve kendi odamdan başka bir yerde rahat edemezdim...

Tüm düşüncelerimi es geçerek anneme döndüm ve ona sıkıca sarıldım. İçimde ki burukluğu yüzüme yansıtmamaya çalışıyordum. İçinmdeki küçük, annesine muhtaç, beş yaşındaki kız çocuğu canlanmıştı. Ancak ben on yedi  yaşında genç bir kızdım ve tabiyki de ağlamayacaktim.  Altı yüz kişilik olduğunu öğrendiğim okulun bahçesinde,  en az yanında bir kişi barındıran, toplamda bin iki yüzü geçik insanın önünde ağlayamazdım. Annemden ayrıldım ve ona teşekkür ettim. Daha fazla duygusala bağlamak istemiyordum bu yüzden elimi kaldırdım ve gitmesini bildiren bir şekilde elimi salladım. Çünkü yanımda biraz daha kalırsa üç yaşındaki bir çocuk gibi salya sümük ağlayacaktım. O yanımdan yavaşça ayrılırken bende okul binasının önüne doğru ilerliyordum.

Büyük bir kalabalık toplanmıştı ve okul müdüründen gelecek açıklamayı bekliyordu.

Kalabalığa karışırken kapı önünde beliren kişiyi gördüm. Orta boylarda,  arasında beyazlar yer almaya başlamış ve hafif dökülmüş saçları ile müdür olduğu tahmin ediliyordu.

Konuşmaya başladığında, herkes  pür dikkat dinlemeye başlamıştı.
"Merhaba gençler! Yeni okul yılınız hayırlı olsun... Aramıza yeni katılan dokuzuncu sınıflarımız ve bir kişi hariç herkes sınıfını ve odasını biliyor.  Hiç bir değişiklik yok. Buyurun, yerleşebilirsiniz." Evet o bir kişi bendim. Yani tam anlamıyla çömezlerin içinde  bulunuyordum.

Müdür olduğunu öğrendiğim kişinin konuşma şekli ve ses tonu çok güzeldi. İnsanı etkiliyor ve samimiyet barındırıyordu.

Herkes yatakhane bölümü olduğunu tahmin ettiğim binaya doğru yürüyordu. Bu esnada müdür isimleri okumaya, sınıf ve oda numaralarını bildirmeye başlamıştı.  Anlaşılan kız ve erkek ayrımı yapmaksızın aynı binada kalınıyordu.

Dokuzuncu sınıfların isimleri ve benim ismim tek tek okunuyordu.

9A Sınıfı:
Aslı Kurt.

Demir Toz.

Yiğit Egeli.

Beyza Yalın...
Kulağıma gelen hiç bir tanıdık isim yoktu.

Tek tek okunan isimlerin ardından kendi ismimi duymuştum.

Rüya Deniz Akar.

İsmimi duyduğum anda öne çıktım.  Sınıfımı ve oda numaramı öğrenince yerleşmek için bavulumu yerden alarak yatakhane binasına yürüdüm.

Altı katlı bir binaydı ve en az okul kadar etkileyiciydi. Kapı önüne geldiğimde içimdeki heyecana engel olamamıştım. Görüş alanıma odalar girerken beşinci kata çıkmam gerekiyordu. Her katta çift kişilik olarak elli oda vardı. Benim oda numaran iki yüz kırk birdi ve beşinci katta bulunuyordu.

Alevlenmiş TehlikeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin