Deniz gökyüzüne ulaşmak, onunla olmak istiyormuş. Bunun ne kadar farkında olmasa da istiyormuş sanki gökyüzü onda farklı birşeyler uyandırıyormuş, belki de sadece merak belki de daha fazlası..
Sonra deniz düşünüp bir anda konuşmaya başlamış kimsenin umursamayacağını umaraktan"Hepimiz bir bataklıkta yaşıyoruz ama bazılarımız yıldızlara bakıyor "
"Sen burada ne arıyorsun " dedim heyecanla İnci burdaydı karşımda, onu çok özlemiştim ve hemen boynuna atlayıp sarıldım oda bana sarıldı ayakta sarılıp ağlıyorduk..
"Ya kızım yeter bu kadar duygusallık tırnağımı kırcam şimdi" dedi ve gülmeye başladı bende gülmeye başladım sadece bizi görenlerin deli olduğumuzu düşündüğine emindim bir gülüp bir ağlıyorduk
Ordan çıkıp yavaş yavaş eve yürümeye başladık konuşa konuşa yarım saatlik yolu bir saate çıkardık o kadar özlemiştik ki birbirimizi .
"Oha ciddimisin seni taşımış mı eve kadar ne kadar romantik yakışıklımıydı peki? "
"Ya saçmalama neresi romantik tanımadığım birinin kucağında sırılsıklam taşınmışım senin romantiklik anlayışın bu mu "
"Valla sana ne diyim ya neyse onu boşver yakışıklımıydı onu söyle "
"Ne biliyim kendine göre vardı yanii bir gideri ama annesi çok güzeldi aynı annesine benziyordu "
"Kayla sen başını felan mı çarptın hem hem azcık gideri vardı diyorsun hemde annesi çok güzeldi ona benziyordu diyorsun"
"Ne biliyim ben sanki normalde ne dediğimi biliyorum ya "
"Tamam anladım bu çocuk senin aklını başından almış " dedi ve gülerek kaçtı peşinden koştum ama nafile evinin önüne varmıştı
"Hadi öptüm seni yarın konuşuruz yine aman dikkat et aklın başından daha fazla gitmesin " dedi ve gülerek kapıyı kapattı.
Bende daha fazla durmayıp sahilden doğru eve yürümeye başladım yaklaşık 10 dk sonra evdeydim.
Herzamanki gibi üstüme ayıcıklı pijamamı giydim , balkona battaniye ve sandalyemi çıkarıp hazırladım ardından aşağı inip kahve ve birkaç parça atıştırmalık alıp yukarı balkona çıktım.
Yıldızlar , deniz, gökyüzü yine bir aradaydı her akşamki gibi. Harika bir manzara var ve bir sürü düşünce.
Evin en çok bu kısmını seviyorum herşeyden soyut ve huzurlu geliyorSabaha kadar orda oturdum ve dışarıyı izledim ama sabah hava serinlediği için yarı uyanık bir şekilde odama gidip kendimi yatağın üstüne attım ve atmamla uyuyakalmam bir oldu
En son saat kaçtı bilmiyorum ama aşağıdan kapıdan gelen vurma , telefonumdan ardı ardına gelen mesaj ve çalma sesiyle iğrenç bir şekilde uyandım ve telefona bakmayıp direk aşağı kapıyı açmaya indim .
"Geldim geldim patlama " söylenerek açtım kapıyı inci elinde telefonla endişeli bir şekilde bana bakıyordu
"Kızım saat kaç haberin varmı 2 saattir burdayım, arıyorum açmıyosun , kapıyı çalıyorum yok valla biraz daha açmasaydın heran polisi arayabilirim. "
"Abartma İnci ya alt tarafı uyuyakaldım rüyalar beni kaçırıp fidye istemicek hani. " dedim alaycı bir şekilde gülerek
"Aman ne komik ha ha ha, neyse git hazırlan yoksa gün batımını kaçırıcaz "
"Tamam tamam sen geç içerde bekle ben hemen giyinip geliyorum"
diyip üst kata çıktım üstüme ince siyah bir asklı ve altına da kot şortumu giyip, kırmızı siyah ekose gömleğimi bağladım ,saçımı da tarayıp aşağı indim .Ve çıktık evden zaten sahil birkaç sokak ilerdeydi , yolda giderken bir markete uğrayıp abur cubur alıp sahile indik.
Saatlerce oturduk konuştuk bildiğimiz herşeyi tekrardan canlı canlı dinledik. uzun zamandır ihtiyacm olan tek şey buymuş gibiydi rahatlamıştım, huzurluydum ve mutluydum . İnci herzaman benim yanımdaydı ne kadar uzak olsakta annemler olmadığında o vardı onu gerçekten çok seviyordum kaybetmekten korktuğum tek kişi belkide oydu
Saat sabah 5 'e doğru gelirken İnci uyumaya başlamıştı ve üşütmemesi için onu evine zar zor gönderdim ve oturup denizi ve gökyüzünü izlemeye devam ettim. Gökyüzü yavaştan grileşmeye başlamıştı ve bu görüntü harikaydı. Düşüncelerimle başbaşayken konuşmaya başladı tanıdık bir ses ve biranda korkarak kafamı direk yanıma çevirdim bu oydu , aren . benim deyişimle bay duvar peki burda ne işi vardı beni takip mi etmişti
"Ne güzel değil mi? "
"Evet çok güzel ama şey senin burda ne işin var bu saatte? "
"Peki senin ne işin var burda bu saatte? "
İkimizde fazla imalı konuşuyorduk bende daha fazla uzatmadım
"Arkadaşım bir saat önce gitti ve bende.. "
"Eve gitmek istemedin , neden? "
"Eee şey yani gitsemde gitmesemde kimsenin umrunda değil ve denizi , gökyüzünü izlemeyi seviyorum "
Cevap vermek yerine beni izlemeyi seçti neyi ne amaçla söylediğimi anlamak ister gibi ama beni şuana kadar kimse anlamadı ve onun da anlıyacağını düşünmüyorum.
"Beni de uyku tutmadı "
"Senin uykunu kaçıracak ne olmuş olabilir ki harika bir ailen ve arkadasların var "
Böyle söyledikten sonra farkettim böyle dememeliydim kimin ne yaşadığını bilemezdim ama ağzımdan çıkmıştı ve geri dönüşü yoktuDerin bir iç çekti sanki anlatmak istediği bir sürü şey var ama anlatamıyor gibiydi... ve belki de daha önce hiç duymadığım o anlamlı sözler döküldü azından
" hepimiz bataklıkta yaşıyoruz sadece bazılarımız yıldızlara bakıyor "
O laftan sonra ne ben bişey diyebildim ne de alaz saatlarce oturduk ve düşündük .
duvar dediğim kişinin sadece kendine duvarlar ördüğünü aslında öyle olmadığını farkettim.. bu canımı yaktı ve kim bilir onun nasıl canını yakmıştırAradan birkaç saat geçti güneş yavaş yavaş olduğu yerden kendisini göstermeye başladı ve o uzun sessizliği bölen ben oldum
"Şey sanırım artık gitsek iyi olucak"
"Sen gidebilirsin ben sanırım biraz daha burda kalıcam "
"Peki o zaman görüşürüz "
"Bence de görüşeceğiz "
Ve ordan çıkıp hızlıca eve yürüdüm yaklaşık 15 dk sonra varmıştım balkona geçip olanları düşünmeye başladım.
Görüşeceğiz demişti bununla neyi kastetmişti acaba veya o söylediği sözü söylerken ne demek istemişti hiçbirinin neden olduğunu bilmiyorum , tek bildiğim bişey var oda bunun son konuşmamız olmadığı ve görüşeceğimiz...______________________________________
Evett nasıl buldunuz bence güzeldi hele ki. Arenın dediği şeye kesinlikle düşmüş bulunmaktayım
Aren hiçde göründüğü gibi değilmiş onu farkettik bu bölüm açıklamayı uzun tutmıcam umarım beğenirsiniz oylamayı unutmayın <3