4.Bölüm

1.3K 70 54
                                    

canlarım şarkı güzel olduğu için koydum. Dinleyebilirsiniz...—

Sabah alarmın sesi ile uyandım, saate baktığımda 7:30 olduğunu gördüm. Bile bile bu saate kurmuştum alarmı, okula geç gidip ilgi çekmek istediğim için. İçimden kötü kız kahkahası atıp tuvalete girdim işlerimi halledip çıktım, okul formalarımız giydim, gömleğimin 1 düğmesini açıp bol bir şekilde kıravatı taktım. Eteğime baktığımda dizimin 1 karış yukarısına geldiğini gördüm. Saçımı tarayıp, kabarıklığını indirmek için elimle düzenledim, makyaj masama gidip vazgeçilmez üçlümü yapıp çantama 2 defter kalem atıp aşağı indim. Telefonumdan saate baktığımda 8:27 olduğunu gördüm, Can ve Mert çoktan gitmişti, annem moda tasarımcısı olduğu için yoktu. Babam ve abim ise şirkete gitmiştir büyük ihtimalle. Kapıdan çıkarken üstündeki notu fark edip okudum;
"Kızım evin önündeki araba senin, küçük bir hediye olarak kabul et —baban—"

Gülümseyip dışarı çıktım evin önündeki arabayı görünce ağzım açık kaldı;

Gülümseyip dışarı çıktım evin önündeki arabayı görünce ağzım açık kaldı;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Arabanın markasını bilmiyorum, bilen varsa yoruma yazsın)

Araba hayallerimdekinde güzeldi, hala olduğum yerde durduğumu fark edince arabaya doğru gittim, tam yanına geldiğimde arkadan korumanın adımı seslendiğimi duyup ona döndüm, koşarak yanıma gelip araba anahtarını verip gitti.

Arabaya bininci babamı arayıp teşekkür ettim. Daha sonra Merti aradım.
"Okuldamısınız?"
"Evet güzelim sen geç geleceğini söyleyince bizde geldik, zaten ders 9da başlıyor herkes dışarda."
"Arabalarınız geldi demi sizin"
"Evet güzelim, sabah kapıdaydı"
"Dışarıda bekleyin ve 10 dakika sonda okula gelecek muhteşem şeyi izleyin." Deyip kapattım.

Okula yaklaştığımda hızımı artırıp, drift çekerek durdum. Herkes buraya bakıyordu, daha doğru bu muhteşem, aşık olanıcası arabaya bakıyorlardı, gözlüğümü takıp arabadan yavaş bir şekilde indim. Şimdi ise ağzı açık şekilde bakıyorlardı, tabi kızların kıskanç bakışlarını saymıyorum heeheheh. Herneyse , etrafıma baktığımda Can ve Mert'in bankta oturduklarını bana sırıtarak baktıklarını gördüm. Onlara doğru yürümeye başladım, aynı zamanda gözlüğümü çıkarıyordum. Herkesin gözü hala bendeydi, yanlarına varınca gülümseyip yanaklarına öpücük kondurdum ve yanlarına oturdum.

"O nasıl girişti kız, ve araban hayırlı olsun." Diye konuştu can;

"Teşekkür ederim can parçam, birazcıcık ilgi için yapmıştım ama bakıyorumda yapmama gerek yokmuş"dedim, dışarıda üçümüzde gülmüyorduk, ee mafyayız sonuçta olum, olcak bu kadar. Demeyi unuttuysam Can ve Mert de mafya. Can'ın lakabı "fırtına" mafya işlerinde çok sakin ama bir anda kasıp kavuran biri, örnek olarak biri malları çaldığında sakin olur ama onların işleri olduğunda onlar fark etmeden kasıp kavurur etrafı, bu yüzden lakabı bu, baya korkulur, Mert ise "ateş" ona ve yakınlarına dokunanı yakar geçer anlamında. Ben bunları düşünürken önümde 3 beden durdu. Baktığımda; Sürtük Banu ve yandaşları gelmişti, üçünüzde onlara dik dik bakarken bana elini uzatıp;

Ben DeğiştimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin