1. BÖLÜM

4.5K 48 7
                                    

Öncelikle bu benim ilk kitabım umarım beğenirsiniz. Yorumlara hatam olursa veya kitaba eklememi istediğiniz bir şeyler olursa yazabilirsiniz.
Medyada Zeynep var.

Ben Zeynep. 17 yaşındayım. İstanbul'da yaşadıkları her türlü soruna şahit olmuş anne ve babamın yanında yaşıyordum. Tabi bu bir miktar önceydi. Annem babamla çok iyi anlaşamıyordu. Bu yüzden babamı terk edip gitti. Bu olay ilk yaşandığı zamanlar kendimi o kadar yalnız hissettim ki hayata küstüm. Ama sonra kendi kendime toparlanmaya çalıştım. Tabi bu süreçte babamın çok yardımı oldu. Ama her ne kadar uzaklaşmaya çalışsamda içimde her zaman bir kırgınlık vardı. Babamla kötü anılardan kurtulmak için İstanbul'dan İzmir'e taşındık. Babam şirket sahibi olduğu için para sıkıntısı çekmedik. İzmir'de daha ilk yılımız o yüzden kimseyi tanımıyorum. Lise üçe başlayacağım. Neyse ya lafı uzattım.

-Zeynep ten-

Sabah alarm sesiyle kalktım. Aslında çok yorgundum ama spora gitmem gerekiyordu. Kendime ait banyoya gidip işlerimi hallettim. Spora gitmek için hazırlanmaya başladım. Normalde dışarıya gitsem spor kıyafetlerimi yanıma alırdım ama evimiz bir sitede olduğu için direk giyindim.

 Normalde dışarıya gitsem spor kıyafetlerimi yanıma alırdım ama evimiz bir sitede olduğu için direk giyindim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hemen aşağıya indim babam erkenden çıkmıştı. Bende hemen bir şeyler atıştırıp çıktım. Daha çok koşmayı falan seviyordum, ağırlık falan kollarım çok ağırıyodu. Koşu bantlarının olduğu tarafa doğru yürüdüm. Zaten çok sakar bir insanım. Bugünde sakarlığım tuttu. Birine çarptım. Tabi o çarpmanın etkisiyle elimdeki su yere döküldü.

Zeynep: Napıyosun be öküz. Üstüme çıktın.

X: Asıl sen benim üstüme çıktın.

Zeynep: Yahu ben kendi yolumda dümdüz yürüyordum sen önüne bakmadan üstüme üstüme geldin.

X: İyi aman be uzatmaya gerek yok.

Zeynep: Hay allahım ya.

Zaten suyum çok azdı. Bide şimdi hepsi döküldü. Ben susuz hiç bişey yapamam ki ya. Ama buraya kadar geldik bir daha git gel yapamam. Şurada ki kantinden alsam desem gerek yok diye para almadım ki. Öküz ya geldi çarptı bide beni suçluyor. Yalnız adam meteor resmen. Kesin sevgilisi vardır. Allahım bana şöyle sevgili nasib et yarabbim. Ben ne düşünüyom ya yolun ortasın durmuş fena rezil oldum, çok utandım. Hemen toparlanıp koşu bandına doğru ilerledim. Düşüncelere dalıp gidince zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. O kadar susamıştım ki hemen durdurup bir soluklandım. Kafam yere eğik olduğu için kim olduğunu görmedim ama biri bana doğru geliyodu. Geldi, geldi, geldi ve durdu.

X: Noldu daha demin gayet atarlıydın şimdi çok mu yoruldun?

Zeynep: Eee tabi daha demin bana öküz gibi çarptığında suyum döküldüğü için şuan böyleyim.

X: Aslında bunu fark edip sana şu getirmiştim. Ama vazgeçtim bana öküz demenin cezasını çekeceksin.

Başımı kaldırıp ona baktım. Elinde bir şişe su vardı ve bana sırıtıyordu. Ne kadar çok susasamda adama yalvaramazdım. Ben bunları düşünürken o şişenin kapağını açtı. Yüksek ihtimalle benim inadıma bütün şişeyi bitirdi. Bitirdiğinde hala sırıtıyordu.

X: Bu arada ben Burak.

Zeynep: Bende Zeynepte eee napıyım zaten senin bir ismin var öküz.

Burak: Kızım sen kaşınıyorsun ya valla. Ama neyse nasıl olsa susuzluktan şurdan şuraya gidecek halin yoktur.

Burak'ın ne dediğini umursamıyordum. Resmen çocuğun yüzüne dalıp gitmiştim. Yani bu nasıl bir gözdür, nasıl bir kaştır. Çocuğu uzun süredir tanısam yüksek ihtimalle aşık falan olurdum. Yani benimde bir giderim vardı. Sarı saç mavi göz uyumu içindeydim ama ben saçlarınım koyu renk olmasını isterdim. Ben bunları düşünürken çocuk elini yüzümün önünde sallayarak

Burak: Hey burda mısın? Tabi ilk defa bu kadar yakışıklı birini görünce insan ister istemez dalıp gidiyor.

Zeynep: N-ne yakı-şıklısı be

Az önce ben kekeledim mi. Hiç kekelemeyen birinin en olmadık bir yerde kekeleyesi geldi gerçekten mükemmel.

Burak: Aynen bencede

Zeynep: Neyse yaa benim işim var görüşürüz.

Ucuz kurtulduk. Yani tabi buna kurtulmak denirse. Hızla hareketlenince birden başım döndü sendeledim Burak kolumdan tuttu. Kolumu okadar sert tuttu ki acıyla inledim. Yüksek ihtimalle kolumun orasına kan gitmiyordu.

Zeynep: AHHHH!!

Burak: Noldu be seni düşmekten kurtardık hala bağırıyon.

Hala kolumu tuttuğu için acıdan konuşamıyordum. El kol hareketleriyle tuttuğu yeri gösterdim. Anlamış olacak ki hemen kolumu bıraktı.

Zeynep: Yaa hayvan mısın sen ya kolumu kopardın. Düşsem daha az canım acırdı.

Burak şaşırıp kaşlarını kaldırdı.

Burak: Aman ne biliyim ben o anki şeyle birden kolunu tuttum. ( Sonradan kızıp) seninde ne tatlı canın varmış teşekkür edeceği yerde bide suç atıyor.

Zeynep: Ne teşekkürü ya zaten sana çarpınca suyum döküldüğü için başım döndü. Hadi böşver görüşürüz.

Kolum gerçekten çok acımıştı. Acaba teşekkür etmeyerek ayıp mı ettim. Aslında yoo nasıl olsa onun yüzünden başım döndü. Yalnız çocuğun yüzü kadar vücüdüda çok iyiydi. Salaş tşörtünün altından bile baklavaları belli oluyordu.

-Buraktan-

Zeynep'in arkasından bakakaldım. Orada bilerek ona çarpmıştım. Belki bir diyaloğumuz olur diye ve yeterincede oldu. Suyu ona bilerek almıştım çünkü çok yorulduğu belliydi. Ama suyu ona götürünce bana öküz falan dedi biraz sinirlendim ama belli etmedim. Sinirlenince çok tatlı oluyordu. Onu biraz daha sinirlendirmek için bütün suyu ben içtim. Bana bakakaldı. Sonra sinirlenip gitmeye çalıştı ama kalkınca tansiyonu düştü bir sendeledi. Bende o düşücek korkusuyla kolundan yakaladım. Ama bir çığlık attı meğersem kolunu çok sıkmışım. Kolunu öyle görünce kendimi içimden sövdüm. Sonra zaten o gitti. O gidince düşüncelerimde boğuldum. Gerçekten çok güzeldi. Ama ben tek gecelik ilişki adamıydım ve buna devam etmek istiyordum. Zeynep kafamı fena halde karıştırdı.

Umarım sizi çok sıkmamışımdır. İnşallah beğenmişsinizdir. Yorumlarda  isteklerinizi olursa belirtebilirsiniz. ♥♥

ÜVEY ABİM +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin