AŞİRET AŞKI

OMER TAŞÇI

Miran;
Burdaydi karşımda Ömer Taşçı.
Silahımı çekip karşısına geçtim.
"Sonunda karşılaştık" dedim. O ise gülüp eliyle sandalyeyi gösterdi "oturmaz misin Miran ağa " dedi tüm igrencligiyle . "Son sözlerini soyle" dedim sinirden gözüm hiç birşeyi görmüyordu. O sırada bir sürü koruma içeri girdi hepsi beni hedef almıştı . Umrumda bile değildi. Silahımı alnına dayadım. Tam sikacakken biri kolumdan çekti. Arkamı döndüğümde mert ile göz göze geldim. Beni zorla dışarı çıkarıp arabaya bindirdi. Sonra tenha bir yere getirdi. Hızla arabadan indim o da inince yumruğu geçirdim. Sendelesede toparlandı bana karşılık verdi ve " lan sen manyak mısın ya geç kalsaydım" bi yumruk daha attı bu sefer bende ona attım " niye durdurdum lan ha ne güzel olcekti " deyip bı tane daha vurduy sonra bı tane daha yere çökünce durdum. "Nasıl haberin oldu"
Dedim. "Rauf ağa aradı git bı delilik yapmadan bul dedi" ayağa kalkarak. "Niye gittin ha acmadinda telefonu şerefsizin biri için katil mi olucaktin "
Dedi sesi yumusamisti. Başımı sinirle iki yana sallayıp "ölmeyi haketti"dedim. Mert ise sinirle güldü. Telefon çaldı . Rauf ağaydı.
"Alo Miran iyi misin oğlum "
"Sorun yok merak etme "
"Oğlum sen delirdin mi ha biz ne dedik kan dökmeden halledecez dedik."
"Biliyorum"
"O zmn bir daha böyle bir hataya dusme " telefonu kapattım. Mertle arabaya binip eve geldik. İçeri girdiğimde elçinin yanına gittim. Uyumuştu. Dikkatlice üzerini örttüm . Odadan çıkıp kıyafetlerimi değiştirdim ve yaptığımız anlaşmayı düşündüm.

3 yil önce;
Rauf ağa sinirle eve gelmişti. Ne kadar kendini sakinleştirmeye calistirsada olmuyordu. Karısı sevgi "ne oldu" diye telaşla sorsada cevap vermedi. Hemen odasına gidip valizini hazırladı "nereye Rauf" karısının ellerini tutup "acilen gitmem lazım Mardin'de bı kaç isim var" dedi ve çıktı. Kızları evde olmadığı için şanslıydı
Hemen havaalanına gidip ilk uçakla Mardin'e vardı. Babasinin yanına gidip
"Sen o adamın buraya gelmesine nasıl müsade edersin" dedi bağırarak .
Ahmet Ağa "benim bir şeye müsade ettiğim yoktur "dedi.
"O zmn nasıl geldi"
"Bilmiyorum."
"Ela nerde"
"Odasında "
Rauf ağa kız kardeşi elanin yanina gitti. Ona Ömer ile görüşüp görüşmediğini sordu. Kardesi hayır deyince sıkıntıyla nefesini verdi. Kardeşine sıkıca sarıldı ve odadan çıktı. Babasından müsade isteyip çıktı. Arabasına bindi gelen telefonu açtı.
"Vay vay vay demek geldin Rauf ağa" dedi alayla arayan kişi ömürden başkası değildi.
"Nerdesin lan it" Rauf öfkeyle bagirmisti. Ömer ise hala gülüyordu "bilmem nerdeyim " deyince Rauf ağa sinirle kapattı telefonu.
***
Saatler sonra huzur bulduguna inandığı yere Hatice ananin yanına geldi. Hatice ana başından beri olanları biliyordu. Ömer elaya aşık olmustu ancak ela onu istememiş. Omerse bunu hazmedemeyip onu takıntı yapmıştı. Ancak uzun uğraşlar sonucu doğan aşireti onu bu topraklardan göndermişti. Almanyaya gitmiş diye duyulan Ömer geri dönmüştü ancak nerde oldugunu kimse bilmiyordu. Rauf ne zaman sinirlense yada nefes alamayacak gibi olsa buraya gelirdi. Annesi öldükten sonra Hatice ana ona sahip çıkmış analık yapmıştı.
Ömer uyuya kalmıştı anasını dizlerinde ancak telefon çalınca uyanmıştı. Karisiydi . Unutmuştu haber vermeyi.
"Alo Rauf"
"Efendim sevgim"
"Nerdesin noluyor"
"Bisiy yok sevgim bı kaç iş "
"Kizlar seni soruyor "
"Mera etmesinler gelicem bı kaç güne ama şimdi kapatmam lazım"
"Peki Rauf dikkat et"
"Sende kizlarada kendinede"
Deyip kapattı. Hatice ona hüzünle bakıyordu. Bilirdi raufun yalan söylemekten hoşlanmadığını . Hatice ana oğlunun yüzünü okşadı ve
"Ne yapacaksın oğlum "
"Bilmiyorum ana"
" Duyduğuma göre Ömer senin kizina bir şey yapacakmış" dediği an Rauf ağa korkuyla baktı karşısındaki yaşlı kadına
"Ne "
" Doğrumu bilmem ama belli ki sana caninla zarar verecek"
"Olmaz ana öldürürüm andım olsun yaparım"
"Şşş sakın duymayayim ."
"Ne olacak peki böyle duracak miyim "
" Hayır ama "
"Ama?"
" De bakayım bana senin kızların yaşını "
"Elcin15 ,Beyza 13 de ana konu bu mu"
" Hmm şimdi sen bekle ben sana yarın haber edecem bakalım derdi neymiş Ömer'in"
"Ama ana"
" Hadi oğlum evine hadi"
"Peki"
Rauf ağa evine gitmek için yola çıkmıştı. Ancak yolda çalışma olunca ormanlık alana girmişti. Saat geç olmuştu. İçi içini yiyordu. Birden bir kız çıktı karşısına arabayi son anda durdurmuştu. Arabadan inip " kızım iyi misin " diye sordu korkuyla "amca nolur götür beni nolur " kız yalvarinca Rauf ne yapacağını bilemedi. Sonra silah sesleri duyunca kızı arabaya bindirip Hatice anaya geri döndü.
Kız evladı yaşındaydı ne işi vardı o saatte orda silahlarla diye düşündü.
Hatice ana Rauf ve yanındaki kızı görünce şaşırdı. Kız Hatice anaya koşarak sarıldı. Hatice ana raufa dönüp "berhive ne oldu oğlum " diye sordu. Rauf ağa ona bilmiyorum diye kasgoz yaptı. Hatice ana berhivi uyuttuktan sonra raufun yanına gitti.
Olanları öğrendikten sonra Aksoy aşiretinden olduğunu söyledi. Daha sonra Hatice ana raufa uyuması için odasını gösterdi. Uyudugundan emin olduktan sonra avluya gitti. Hiziri arayıp "ne oldu Hızır buldun mu birşeyler" dedi sessizce.
"Hayır hanım ağam ama "
"Ama ne Hızır"
"Hanım ağam bu Ömer denen adam Rauf Ağa'nın büyük kızının olduğu bı kaç yere gitmiş "
"Nasıl yani"
"Yani hanım ağam kızın okulunda sonra gittigi yerlerde sürekli bulunuyor. "
"Demek öyle "
"Daha sonra kızın peşine adam takmış . Bende adamı tuttum konuşturdum. Kızın fotoğraflarını falan çekmiş onları götürecekken aldım. "
"Aferin Hızır sen takipte kal bana haber et"
"Tamam hanım ağam"
Hatice ana sessizce odasına gitti. Ömer'in hedefi belli olmuştu. Belli ki kıza bir şey yapacaktı. Ama buna. Şimdi cesaret edemezdi. 3 yil sadece 3 yıl sonra her ne kadar pisliğin teki olsada kız yaşıt değildi. Ve acilen korunması gerekirdi. Hele ki yaşıt olduktan sonra öyle ki Ömer kolay kolay ona dokunamasin.

***
Sabah olmuştu. Hatice ana Aksoy aşiretine haber etmiş. Miran ağa gelmisti. Hatice ana ,Miran ağa , ve Rauf ağa avluda oturuyordu. Hatice ana dün gece olanları anlatmış miarn ağa teşekkür etmisti. Ancak Hatice ananin planı baskaydi. Berhivi kendi adamıyla göndermiş . Konuşacağı konuyu düşünüyordu.
"Hayrola Hatice ana ne oldu" diye sordu Miran
"Bak oğlum seni severim bilirim sende beni seversin. Malum senin şimdi Rauf ağaya bir can borcun vardır."
"Estağfurullah"diye araya girdi Rauf ağa.
"Evet Allah razı olsun "dedi Miran ağa
Hatice ana derin bir nefes alıp
"Bak oğlum senin kimsenin yardımı altında kalmayı sevmediğini bilirim. O yüzden senden bir ricada bulunacağım" Miran başını tabi anlamında sallayınca .
Hatice ana ona Ömer ağayı anlattı ve ona "işte bu yüzden oğlum sen Rauf Ağa'nın büyük kızıyla evleniceksin"
Rauf ağa ve Miran ağa aynı anda "ne!" Diye bagirmisti.
Rauf ağa da Miran ağaca anlamaz bir şekilde Hatice anaya bakıyor Rauf ağa da olmaz diyordu. Yaşlı kadın ikisinide oturtup.
" Sandığınız gibi değil ben dün gece huzurla konuştum bu Ömer senin kızın peşinde ama kız henüz yaşıt değil ancak yaşıt olduğu zaman ona zara verecek. Bu yüzden onu korumamız lazım. Miranla ev-" Hatice ana sözünü tamamlayamadan Rauf ağa " ben kızımı korurum" diye çıkıştı Hatice ana sinirle " hangi birini koruyacak sin
Kız kardeşini mi ,karını mi kızlarını mi babanı mi ha hangisini Ömer'in amacı sana zarar vermek ve bunu kızına zarar vererek yapacak. Ama eğer kızın evli olursa ona dokunmaya cesaret edemez. Zaten kız kardeşin. Nişanlı yakında evlenecek onada dokunmaz. Sende karını ve diğer kızını korursun. Bu evlilikte gerçek olmayacak biz de Ömer'in açığını bulacak onu sonsuza kadar hayatımızdan çıkaracağız .
Ve Miran sende bu sayede borcunu odersin. Biliyorum istemiyorsun ama Rauf ağa senin ailenin namusunu korudu eğer o berhivi getirmeseydi sen olacaklari düşün buna karşılık sende doğanların namusunu koruyacak sin. Zamanı gelince de herşeyi anlatacağız sende ayrılacaksın. Bu kadar. Eee ne dersin?"
" B.bilemiyorum yani ben "
"Bak oğul sana ihtiyacımız var bir süre sonra bitecek"
"Yani eğer dediğiniz gibi ise yani yardımcı olabileceksem kabul ederim."
Hatice ana gülümsedi Rauf ağaya döndü ve hiç içine sinmesede Rauf ağa da kabul etti. Daha sonra Miran ağa ve Rauf ağa el sıkıştı. Herkes evine gitti. Hatice ana ise çoktan yapacaklarını planlanmıştı. Omeri heryerden izlettiriyordu. Oldu molası hiç sevmemisti bu çocuğu hele ki uyuşturucu ticareti yaptığını öğrendikten sonra arama yapmış bir sonuca varamamisti. Hızır Hatice anaya mesaj atmış Ömer'in Almanya'ya döndüğünü ancak geri döneceğini geber etmişti. Hatice ana erin bir nefes alıp gülümsedi.
Rauf ağa ise yola çıkmış İzmir'e ailesine gidecekti. Uçak biletini iptal etmiş. Arabayla gitmeye karar vermişti. En azından yol boyunca rahatlardi. Araba sürmeyi severdi.

Evet bu bölümde ise anlaşmayı açıkladık. Bir sonraki bölüm zaten günümüz olacak. Hikayenin sonu hakkında soru soranlar için bende henuz emin değilim. Elimde iki farklı final var ama gidişat ve sizin düşünceleriniz belirleyecek. Hepinizi seviyorum kendinize dikkat edin. 💜💜
Instagram=cansu.akay5473