6. Bölüm

108 25 2
                                    

(Dongju)

(3 ay sonra)

Çalan telefona koşarken yerdeki yastığa takılıp yere düştüm. Neyse ki düştüğüm yerden uzanıp sehpadaki telefonumu alabilmiştim.

"Gunhak?"

"Bugün konserimize geldin, değil mi?"

"Şey... Geldim ama yarısında çıkmak zorunda kaldım."

"Neden?"

"Mide rahatsızlığım var ve dayanamayacağım kadar kötü durumdaydım."

"Şimdi iyi misin?"

"İlk kez bir konserinizin yarısını izleyemedim. Hiç iyi değilim."

"Sağlığını soruyordum... Doktora gittin mi? İlaç aldın mı?"

"Bir ilacım var. İlaç içtikten sonra uyudum. Şimdi iyiyim."

Onunla ne zamandır kekelemeden konuşuyordum? Bunu ben de bilmiyordum. Kendiliğinden düzelmiş, konuşmayı öğrenmiştim.

Belki de RBW binasına gittiğimden beri böyleydim. Üyeler Gunhak yanımızda yokken bana bir şeyler anlatmışlardı. Onunla aynı hissettiğimi biliyor olmak rahatlatmıştı.

"Sevindim, iyi olmak zorundasın. Birlikte yaşlanacağımıza dair bana söz verdin."

"Bir saniye izin verirsen yerden kalkacağım. Böyle seni ciddi bir şekilde dinleyemiyorum."

"Neden yerdesin?"

Yerden kalkıp güldüm.

"Az önce düşmek suretiyle yere uzandım da~"

"Sana birlikte yaşamayı teklif etmiştim. Böyle seni koruyamadığım için aklım kalıyor."

"Aklının bende kalması iyi bir şey~"

"Nedenmiş o?"

"Çünkü fandomumuz harika kızlarla ve çok yakışıklı erkeklerle dolu. Beni düşünürsen onlara bakmazsın. Değil mi?"

"Hala bir To Moon olduğuna emin misin? Üyeleri tanıdığın halde?"

"Bence hepiniz harikasınız. Düşündüğümden daha harika..."

"Hepimiz?"

"Evet, ama en çok Keonhee..."

"NE?"

"Ahahaha şaka yapıyordum. Benim prensim sensin."

"Sen de bu durumda prenses oluyorsun. Hm?"

"Prenses olmak güzel bir şey, özellikle prens Kim Gunhak olacaksa..."

"Bunu sevdim."

Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki, durmasından korkuyordum. Onunla arkadaş mıydık bilmiyordum. Sevgili olup olmadığımıza da emin değildim. Fakat birbirimizle konuşmadan duramıyorduk ve birbirimiz için özel olduğumuzu çekinmeden söylüyorduk.

"Yarın konserde olacağım."

"Bu kez kulise gelir misin?"

"Sanha ve Yeri de benimle olacak. Hatta sanırım Yeri'nin erkek arkadaşı da geliyor."

"Şu bizi kıskanan erkek arkadaş mı?"

"Evet... Aslında çok iyi biri ve Yeri'yi çok seviyor."

"Onunla tanışıp zararsız olduğumuzu göstermeliyiz. Onları da getirebilirsin Dongju."

"Sahi mi?"

"Evet, eğer gelmezsen hayal kırıklığına uğrayacağım. O durumda konsere çıkamam."

"Bu çok romantikti."

"Keonhee şuan benimle dalga geçiyor."

Ablam birkaç dakikadır kulağını telefonun diğer tarafına dayamış bizi dinliyordu. Ben de onun tarafından eğlence malzemesi olmuştum.

"Şey... Uyumak ve yemek için yeterince vakit bulamadığını biliyorum."

"Nereden biliyorsun?"

"Tanrım... To Moon her şeyi bilir."

"Doğru..."

"O yüzden yemek ye ve lütfen oturarak değil yatarak uyu. Dinlenmeye ihtiyacın var."

"Bunu sadece benim için mi söylüyorsun? Yoksa hepimiz için endişeleniyor musun?"

"Tabi ki hepinizi düşünüyorum, ama en çok senin için endişeleniyorum. Oldu mu?"

"Çok güzel oldu. Prensesim, izninizle bu yakışıklı prens yemek yiyecek, uyuyacak ve spor yapacak."

"Görüşürüz beyaz gömlekli prens~"

"Görüşürüz pamuk prenses."

Telefonu kapattıktan sonra aklıma cadılar bayramında giydiğim kostüm gelmişti. Tanrım... Bunu bilmiyordu ama bana Pamuk Prenses demişti.

Hemen fotoğrafı bilgisayarımdan aldım ve ona gönderdim. Telefonuna birkaç saat bakmayacağını biliyordum. Fakat gördüğünde eminim onun için büyük bir sürpriz olacaktı.

 Fakat gördüğünde eminim onun için büyük bir sürpriz olacaktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
My Miracle ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin