Sabah saatin çalması ile istemeyerek de olsa uyandim.Okullar başlamış ve okula gitmem gerekiyordu.Lise son olduğumuz için kıyafet zorunluluğu yok.Elimi yüzümü yıkayıp siyah deri dizimin üzerinde etek,üstüne de kırmızı karın dekolteli bluzumu giyip aşağıya indim.
Kızlar çoktan kalkmış kahvaltı yapiyorlardi.Yanlarina varıp hepsini yanaklarından öpüp ben de masaya oturdum.
Kahvaltıdan sonra siyah deri ceketimi aldım ayağıma da kırmızı nike mi giyip aşağıya indik.Okul evimize yakındı.Biz son senede daha iyi çalışmak için dördümüz yeni eve çıkmıştık ve bilerek okula yakın almıştık evi.
Yürüyerek okula doğru gectik.Ben yolda giderken telefonla oynuyordum bu yüzden kızlardan geri kalmiştim.Arada bir yola bakıyordum tabi.Okulun girişine geldiğimde sert bir cisme çarpıp yere düştüm.Duvar değildi emindim kapıdan gidiyordum ben.O zaman bir öküze çarpmıştım.Kafamı kaldırıp baktığımda kafamda öylece seyreden birini gördüm.Doğru tahmin Defne aferin!"Yardım etsene ya hem düşürüyorsun,hem de odun gibi dikiliyorsun başımda,"dedim.Çocuk elini uzattı ama ben tutmadım. "Hem yardım istiyorsun hem de istemez diyorsun kızım" "Ben lafın gelişi dedim git başımdan ben kendim kalkarım," "Tamam sen bilirsin,"dedi ve gitmeye başladı ne kadar öküz ya bu çocuk tam ayağa kalkıyordum ki ayağımın sızısı ile inledim tekrar yere düştüm.Çocuk geldi tekrar yardım isteyip istemediğimi sordu.Bende tabi "Yok!"dedim.Sonra tekrar kalkmayı denedim ama yine kalkamayıp inledim.Sonra çocuk bana doğru geldi ve geldiği gibi beni omuzuna atıp arabaya doğru götürdü.Sanki un çuvalı taşıyor Beyefendi!Direttim ama beni bırakmayınca çabalamayı kestim.Beni siyah bir Porsche'nin yanina getirdi ve arka kapıyı açıp içeri bıraktı.Eteğim kısa olduğu için bacaklarım haddinden fazla açılmıştı.Çocuk ceketini çıkardı ve benim bacaklarımın üstüne örttü.Isındım bu çocuğa ben ya:)Ama hala uyuzun teki.O sırada dışarıdan bir ses geldi."Ulaş kanka nereye gidiyorsun?" dedi.Demek adı Ulaş'tı."İşim var Mehmet halledip hemen gelirim siz geçin içeri," "Tamam kardeşim hadi kolay gelsin sana" dedi ve gitti.
Ulaş geldi ve şoför koltuğuna oturup arabayı sürmeye başladı. "Nereye gidiyoruz ya?" dedim ses vermedi."Hooop sana diyorum!"dedim ama yine ses vermedi."Bana cevap vermezsen camlara vurur beni kaçırıyor sapık diye bağırırım!" dedim,güldü." Çok komik beni bunla tehdit edemezsin çünkü öyle bir şey yapamazsın,"dedi."Sen öyle san,"dedim ve bağırmaya başladım."İmdat sapık beni kaçırıyor,imdat!" "Tamam tamam sen kazandın bağırma"sinsice bir gülüş attım ve zafer;) "Hastaneye gidiyoruz nereye gideceğiz başka sanki,"dedi bende başımı onaylarcasına sallayıp sustum.
Hastaneye geldiğimizde acilde doktor baktı ve incidiğini söyleyip bir bileklik ve biraz merhem verdi bir de bugün dinlenip okula gitmeyecek mişim!Başka emriniz varmı Beyefendi!Of uyuz adam ya. Çıkarken hala ayağımın üstüne basamıyordum.Ondan yardım da alamadım ve sıçramaya başladim.Etegim açılıyor ve bana ters ters bakıyorlardı.Banane ya baksınlar.Bir anda biri kolumdan tutunca irkildim"Bırak ya!"dedim ama bırakmadı kim acaba bu öküz?Tabiki de Ulaş.Ondan kurtulmaya çalıştım fakat nafile anası bunu neyle beslediyse artik! "Bıraksana ya off"dedim."He bırakayım da sıçra" "sıçrarım sanane ya" "Bu etekle mi?"dedi ve ben bir eteğime bir de ona baktım sonra da pes ettim.Elimi omuzuna koydum o da elini belime sardı ve dışarı çıktık."Bir taksi çağırda eve gidicem ben,"dedim "Ben götüreceğim seni geç arabaya deyip arabasına götürdü.İtiraz etmedim.Özel şoförüm oldu Beyefendi hihihi! Evin adresini verdim ve gitmeye basladık.
Bizim apartman 10 katlıydı ve her katta iki daire vardı bizim daire de 7. kattaydı maalesef ve asansör de yoktu.Zaten zayıfım bir de her gün bunları yürüyünce çöp gibi kalacaktım iyice.
Evin oraya geldiğimizde arabadan inmeme yardım etti. Sonra da ben çıktım kolundan"Ben giderim artik sen git hadi,"dedim kafa sallayıp arabasına yaslanıp içeri girmemi bekledi.Dış kapı cok ağır olduğu için ben pek açamıyor kızlardan yardim alıyordum.Napiyim gücüm yetmiyor:)
Kapının yanina vardım ve savaş başladı ne kadar açmaya çalışsam da olmadı sağlamken açamıyordum ki bir ayağım sakatken açayım.Sonra bir el başımın üstünden kapıyı ittirdi.Dönüp baktığımda oydu. "Geçecek misin kızım yoksa daha bekleyecek misin?" dedi hemen içeri geçtim bende. Ardımdan o da geldi merdivenlere yöneldim tek tek çıkmaya başladım"Yardim lazım mı? " dedi bir ses"İstemez!"dedim bu inatçılığım bir yerden sonra fazla oluyor ama yardim istemiyorum ondan yavaş yavaş çıkarken biri beni tuttu ve omuzuna attı "Ya bıraksana istemiyorum dedim sana iyi alıştın sende ha böyle!"dedim güldü.Evin önüne geldiğimizde indim omuzundan.Anahtar paspasın altındaydı ama eğilemiyordum ki "
Şeyy birşey isteye bilir miyim?"dedim şirince.Sırıtarak "İste,"dedi."Anahtar paspasın altında da onu bana verir misin eğilemiyorum da,"dedim yine şirince.Eğildi anahtarı aldı kapıyı da acti.Hih öyle yola gel oğlum dedim ama tabi içimden hihihi!Ayakkabılarımı çıkarmaya çalıştım olmadı zaten bir ayağımda yoktu ayakkabı.Geldi ayakkabılarımı da çıkardı.İçeri geçtim odama doğru gidiyordum ki bir baktım kapıyı kapatmış o da geliyor"Hoop nereye!" biraz sert söyledim galiba "Sana o kadar yardım ettim bir kahve içirirsin herhalde güzelim"dedi.Sinirliydim ama güzelim diyince utandım bir an sonra kendime geldim."Ne kahvesi be hem ben senin güzelin falan değilim bir daha söylersen seni boğazlarım!Anladın mı?"korkmuş bir şekilde bana baktı fakat yüzüm hiç sinirli duramuyordu ki blöf yaptığımı anlayınca güldü ve mutfağa gidip oturdu."Oğlum sen benim başıma bela mısın? "dedim yine güldü pişmiş kelle gibi sırıtıyor ya bu anca.Sonra anladım ki kahve içmeden gitmeyecek varıp ketıla su koydum kupaları çıkarıp birer nescafe boşalttım.Su ısınınca bardaklara koyup verdim.Ben de oturdum mecburen.
İkimiz de konuşmadık fakat benim merakım konuşmak için diretince ben konuşmaya basladim"kimsin sen?"dedim.Bana baktı "Ben Ulaş Korkmaz,"dedi ve elini uzattı nezaketen tuttum elini. "Sen kimsin?"dedi bana elimi hala tutuyordu."Ben de Defne Keskin" dedim sustum.Kahveler bitince "Ben gideyim artık" diye bir ses duydum "Bi zahmet yani "dedim güldü.Sonra da kapının yanina varıp gitti.
Kapıyı kilitleyip odama gittim.Ayağımın ilaçlarını sürdüm ve çok yorulduğumu anladım sonra da uykuya yenik düştüm.Uyandığımda kafamda üç meraklı kafa buldum. Bön bön benim uyanmamı bekliyorlardı."Saat kaç?"dedim esneyerek "6,"dedi Naz.Ohooo ne kadar uyudum ben ya,"yataktan doğruldum."Noldu sana kanka böyle"dedi Su."Yeni mi aklınıza düştüm Hanımefendiler.Ben burada ölüp ölüp dirileyim siz noldu diyin.İyiymiş sizin iş ya!" dedim."Kanka ne yapalım aradık aradık açmadın sonra da birşey yoktur dedik.Okulda sorduk.Bir tane taş gibi çocuğun omuzunda görmüşler en son seni,"dediler ve gülmeye basladilar.
Of ya rezil oldum tüm okula bir de en büyüğüm diye dalga geçecektim altlarla.Oy oy Ulaş oy nerden çıktın karşıma"sonra kızlara en baştan anlatmaya başladım."sonunda da böyle işte,uyuyup kalmışım burada."Hepsi hayretler içinde bana bakıyorlardı.Birer çimdik attım ve kendilerine getirdim.Çok şaşırmışlardı.
"Ya tamam artık çıkın odamdan yatıcam ben!"dedim"Çüş kızım daha ne yatıcan sabahtan beri uyumuşsun!"dedi Naz."Sizene ya gidin hadi yatıcam ben!" diyip kafalarına birer yastık attım tabi o yastıklar kargo ile tekrar bana döndü"Biz gidiyoruz karşı daireye yeni birileri taşınıyormuş onlara yardim edicez"dedi Ela."Tamam"diyip çok üstelemeden yattım.
İçimden inşallah yaşlı değillerdir diye duamı edip yattım.Bu gün de boyle geçmişti.
Herkese merhaba,ilk bölümü nasıl buldunuz? Hatalarım olabilir çünkü ilk defa kitap yazıyorum. Yorumlarınızı bekliyorum canlarım.Hepinizi öpüyorum.😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANI BAŞIMDA
RomanceKapak tasarımı:ZİA_4041♥️ Tesadüf diye bir şey yoktur derler.Fakat öyle tesadüfler vardır ki hayatını değiştirir.Bu kitapta da iki insanı tesadüfler bir araya getiriyor....